• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bir ulusun yeniden dogusu ZEKİ HOZER

Bir ulusun yeniden dogusu

zeki.hozer@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.05.2024, 00:00

Osmanlının Harb-i Umumi dediği Birinci Dünya Savaşı, Avrupa merkezli ama küresel bir savaş olarak, bilindiği gibi, 28 Temmuz 1914 tarihinde başladı ve 11 Kasım 1918 tarihinde sona erdi. Yaklaşık 50 milyonu aşkın askerin katıldığı bu savaşta 9 milyon insan öldü. Savaş bittiğinde, imparatorluklar yok oldu, politik değişiklikler, devrimler ve sosyal travmalar ile dünya siyasi tarihi yeniden şekillendi. İngilizlerin, Ortadoğu'da tespit ettiği petrol rezervleri sonrası oluşturduğu politikaların da etkisi ile savaşta yenilen bir ülke olarak Osmanlı İmparatorluğu parçalanırken, zaten kaybedilen Balkanlar ve Mısır'ın ardından artık Anadolu da emperyal güçlerin işgal planlamalarına dahil edilmişti.

İŞGAL GERÇEKLEŞTİ
30 Aralık 1918 tarihinde Wilson Prensipleri kapsamında, Yunanistan, Batı Anadolu, Trakya ve Ege adalarının kendisine bırakılmasını istediğinde en büyük destekçisi İngiltere Başbakanı Lloyd George olmuştu. Gerçi İtalyanlar, kendi aralarında imzaladıkları St. Jean de Maurienne anlaşmasına izafeten İzmir, Antalya ve 12 adanın kendi payı olduğunu ileri sürse de, gerek Ekim devrimi ile Rusya'nın devre dışı kalması gerekse İngiltere ve Fransa'nın kendi çıkarları bağlamında bunu onaylamamaları neticesi, 15 Mayıs 1919 tarihinde Efsun Alaylarınca İzmir'in işgali gerçekleşti! Böylece, müttefik ülke başbakanları olarak aralarında Lloyd George, Francesco Nitti, Aleksandre Millerand ve Elefterios Venizelos'un da bulunduğu toplantılarda alınan, İstanbul ve Boğazlar ile Anadolu'daki nüfuz bölgeleri, azınlıklar meselesi, Suriye-Mezopotamya ve Arabistan konularına yönelik kararların uygulanmasına geçildi.

KARANLIK GÜNLER
Yarbay Stavrianopulos komutasındaki 38. Evzon alayına, Hasan Tahsin gibi bir avuç kahraman direniş gösterse de, işgalin ilk iki gününde ikibine yakın vatandaşımız katledildi ve Güzel İzmir'imizin, 3 yıl 3 ay 24 gün sürecek karanlık günleri başladı. Mustafa Kemal, İzmir'in işgal edildiği gün İstanbul'da idi. Bir gün sonra yani 16 Mayıs 1919'da 'Bandırma' vapuru ile Galata Rıhtımından ayrıldı. Beraberinde kaptan İsmail Hakkı Durusu dışında 18 kişi kendisine eşlik ediyordu: III.
Kolordu Komutanı Kurmay Albay Refet Bey , Kurmay Albay Manastırlı Kâzım Dirik, Doktor Albay İbrahim Talî Öngören, Kurbay Yarbay Mehmet Ârif Bey, Karargâh Erkân-ı Harbiyesi İstihbarat ve Siyâsiyât Şubesi Müdürü Kurmay Binbaşı Hüsrev Gerede, Topçu Binbaşı Refik Saydam, Başyaveri Yüzbaşı Cevad Abbas, Kurmay Mülhakı Yüzbaşı Mümtaz ,Kurmay Mülhakı Yüzbaşı İsmail Hakkı Müfettişlik Emir Subayı Yüzbaşı Ali Şevket , Karargâh Komutanı Yüzbaşı Mustafa Vasfi , Kurmay Başkanı Emir Subayı ve Müfettişlik Kâlem Âmiri Üsteğmen Arif Hikmet, İaşe Subayı Üsteğmen Abdullah, Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer, Şifre Kâtibi, Birinci Sınıf Kâtip Fâik, Şifre Kâtibi Yardımcısı, Dördüncü Sınıf Kâtip Memduh. Vapur, 19 Mayıs'ta Samsun'a varır ve o gün yeni Türk Devletinin dolayısı ile de Milli Kurtuluş Savaşının dönüm noktası olarak tarihe geçer. Vatanın parçalanarak işgal edildiği, umutların yitirildiği, vatandaşların zulüm ve katle uğradığı bir atmosferde, kurtuluş heyecanı için bir kıvılcımın çakıldığı tarih, Mustafa Kemal'in Samsun'a ayak bastığı 19 Mayıs 1919'dur. Bir ulus, mutlak yok oluştan, bir deha sayesinde, adeta küllerinden yeniden doğar.

KURTULUSA GIDEN YOL
22 Haziran 1919'da yayınladığı Amasya Tamiminde "vatanın bütünlüğü ve milletin geleceği tehlikededir" tespitini yaparak, "milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır" diye devam eder. Siyasi çalışmalar, Erzurum (23 Temmuz-7 Ağustos) ve Sivas (4-11Eylül) kongreleri sonrasında 23 Nisan 1920'de TBMM'sinin açılması ile zirve noktasına ulaşırken, Birinci, İkinci İnönü Savaşları, Sakarya Meydan Savaşı ve nihayetinde de 26 -30Ağustos 1922'de Başkomutanlık Meydan Savaşının getirdiği askeri başarılar ile kurtuluşa erişilir. Mustafa Kemal Atatürk için, 19 Mayıs, milli kurtuluş savaşının başlangıcı sayıldığından Nutuk, şu cümleler ile başlar: 1335 senesi Mayıs'ının on dokuzuncu günü Samsun'a çıktım". Ve memleketin içler acısı " Vaziyet ve manzara-i umumiye" sini anlatarak devam eder. Sonuçta, 19 Mayıs, dünyanın sömürü altındaki tüm halkları için ilham ve umut olan, destansı ve epik Türk Kurtuluş Savaşının başlangıç tarihidir ve her sene bu ruh ile kutlanmaktadır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.