Halkçı söylemlerle lüks eylemler!

CHP, muhalefetin gereğini yapıp iktidara karşı seçim kazandıracak argümanlar aramayı bırakıp büyükşehir belediye başkanları ve genel başkanı eylemleriyle boşa düşürme savaşına başladı. Öyle ki İstanbul'da vatandaşlar yüzyılın kar esaretini yaşarken, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Sarıyer'de bir balıkçıda İngiliz Büyükelçi ile saatler süren bir görüşme yaptığı ortaya çıktı. Her ne kadar İmamoğlu, bu görüşmenin ifşa olmasında MOBESE kameralarının kullanıldığını savunsa da ortada kimsenin inkar edemeyeceği bir başka gerçek daha var. O da İmamoğlu'nun, restoranda bulunduğu saatlerde içeriden sızdırılan fotoğraflar... İBB Başkanı'nın restorana gidiş görüntülerinin yanında içeriden servis edilen fotoğrafların kimden çıktığı ile de ilgilenmesi, hatta bu konuda da açıklama yapması gerekiyor. Sadece iktidara yönelik algı yaratmak yetmez yani...

ÇOK İYİ BİLİNEN BİR GERÇEK
Kim ne derse desin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İmamoğlu'nun parti içinde parlatılma çabalarından rahatsız olduğu çok iyi bilinen bir gerçek. Bunun için de İmamoğlu ve partide Cumhurbaşkanlığı için öne çıkması muhtemel adayları türlü yollara başvurarak geri plana atmaya çalışıyor. Hal böyle iken bu fotoğrafların ortaya çıkması CHP içinde de İmamoğlu'na karşı bir cephe oluşturulduğunun göstergesi. Belli ki birileri Kılıçdaroğlu'nun açıkça söyleyemediği bu amacına hizmet ediyor. İmamoğlu'nun İstanbullular kar çilesi çekerken 'memleket meselelerini değerlendirdik' diye savunduğu ve hatta 'en az karla mücadele kadar önemli' dediği görüşmeyi haklı çıkarmaya çalışmayı bırakıp partisi içinde kendisi için neden böyle bir çalışma yapıldığını doğru anlaması ve anlatması gerekiyor. Ülkenin durumunu düşünmek her vatandaş gibi bir belediye başkanı için de önemli olabilir elbette. Ancak memleket meselelerinin neden bir büyükelçi ile tartışılıp değerlendirildiği de merak konusu.

KILIÇDAROĞLU'NA TUZAK
Aynı şekilde Kılıçdaroğlu'nun, CHP İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığı tarafından Boğaz manzaralı lüks bir otelden paylaşılan fotoğrafının da bizzat Kılıçdaroğlu'nun kendisine yönelik bir tuzak olduğu anlaşılıyor. Halkçı söylemlerin lüks eylemlerle çeliştiği böyle bir fotoğraf olsa olsa bir genel başkana tuzak olarak değerlendirilebilir çünkü... Parti içi çekişmenin bu kadar bayağı bir şekilde gerçekleşmesi CHP için büyük bir handikap maalesef. Bu ve bunun gibi karelerle geliştirdiğiniz hiçbir halkçı söylemin anlamı, önemi kalmaz, kalamaz...

CHP'NİN İKİ FARKLI YÜZÜ
Siz geceliği 100 bin lira olan Boğaz manzaralı lüks bir otelin odasından 'ekonomi çok kötü' naraları atarsanız gerçeklik algınızda ciddi sorun var demektir. Siz bir yandan 'halkın içindeyim, sorunları ve çözüm yollarını biliyorum' diyeceksiniz, İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanlığınızın paylaştığı fotoğrafla halktan ne kadar kopuk olduğunuzu vatandaşın gözüne sokacak. Hiçbir siyasi parti liderinin çizmek istemeyeceği bir profil çiziyor Kılıçdaroğlu halkın gözünde. Hem de bizzat kendi partisinin eliyle. Siyasetin önemli gündem maddeleri haline gelen bu iki fotoğraf karesi, CHP'nin iki yüzünün göstergesi olarak önümüzde dururken, parti içi çekişmenin de ne kadar çirkinleşebileceğinin kanıtı olarak hafızalarda kalacak