Şirketleri başarıya ulaştıran uygulamalar arasında yenilikleri izleme ve küresel rakiplerden geride kalmama çabaları giderek daha büyük bir önem kazanıyor. Geleceğe hazırlanmak için şirketlerin, değişen ekonomik koşulları da göz önünde bulundurarak, yeniden yapılanmalarına gerek duyuluyor. Teknoloji, üretim, otomasyon ve pazar payını artırma konularında şirketlerin kazandıkları başarılarda birlikte çalıştıkları insan kaynaklarının etkili bir rolü oluyor.
DEĞİŞİM PLANI
Şirketler öncelikle üretim, hizmet ve yönetim sistemlerinde yenilikler yaparak geleceğe yönelik rekabet güçlerini geliştirebiliyor. Bu nedenle şirket yöneticilerinin yenilikleri ve sürekli gelişmeyi destekleyen bir tutum içinde olmaları gerekiyor. Şirketler nitelikli insan kaynaklarına ve yalın bir organizasyon yapısına sahip olabilirlerse başarılarını sürdürebiliyor.
Şirketlerde kurumsallaşma ve yeniden yapılanma çalışmalarına giderek daha büyük bir gereksinim duyuluyor. Kurumsallaşma ile profesyonelleşme aynı anlama gelmiyor. Kurumsallaşma öncelikle bir sistem ve ilke sorunu. Kurumsallaşma sürecinde şirketlerin tüm çalışanlarıyla paylaşacağı orta ve uzun vadeli bir vizyonu ve misyonu olması gerekiyor. Şirketler yönetim, icra ve denetim sorumluluklarını birbirinden ayırarak sürekli gelişme ve küreselleşme sürecinde başarı sağlayabiliyor.
Şirketlerin önündeki en büyük engellerden biri de geleneksel yönetim modelinden vazgeçememeleri. Hızlı karar alabilmeleri ve pazardaki fırsatları iyi değerlendirebilmeleri için şirketlerin daha esnek bir organizasyon yapısına sahip olmalarında yarar var. Şirketlerin geleceğe yönelik rekabet güçlerini geliştirebilmeleri ve farklılık yaratabilmeler için uzmanlık gerektiren yeni alanlara yönelmelerine ihtiyaç duyuluyor.
Şirketlerdeki yenilik ve yaratıcılık çabalarının daha başarılı olması çalışanların özgürlük alanlarının genişletilmesine ve takım çalışmalarının desteklenmesine bağlı bulunuyor. Kapsamlı güncel verilere dayanmayan yönetim kararlarıyla başarıya ulaşılması söz konusu olamıyor. Digital ortamda hızlı ve sağlıklı bilgi paylaşımı nedeniyle yönetim kademeleri giderek daha da azalıyor ve şirket yönetimi daha yalın bir işleyişe dönüşüyor. Şirket yönetimi bu değişim sürecinin gerisinde kalmamaya özen göstermek zorunda.
GELECEK YÖNETİMİ
Geleceğe hazırlanmak için çaba harcayan yöneticiler özellikle günlük işlerin tuzağına düşmemeli. Amaç sadece bugünü kurtarmak değil. Yöneticilerin geleceği ilgilendiren konulara da yoğun ilgi göstermeleri büyük bir önem taşıyor. Gelecekte şirketlerin başarı düzeyi öncelikle yönetim sistemine, çalışan bireylerin niteliklerine ve sürekli gelişme bilincine bağlı olacak.
Çalışanlarına güven duymayan, onları motive etmeyen ve her şeyi denetim altında tutmak isteyen yöneticiler kalıcı bir başarı sağlayamıyor. Bu nedenle çalışanların iş başında gelişimine ve takım çalışmalarına önem verilmesi gerekiyor. Şirketlerde insan kaynaklarının bir maliyet unsuru olarak değil de rekabet gücü yaratmada bir temel araç olarak görülmesi artık bir zorunluluk haline geliyor.