İş yaşamında mükemmellik sözünden ne anlıyoruz? İş yaşamında mükemmelliğe ulaşmak için öncelikle iş dünyasına ve günlük yaşantımıza yeni bir bakış açısıyla bakmamız gerekiyor. Ayrıca uluslararası kalite yönetim sistemlerinin benimsenmesi ve içselleştirilmesi konusu da büyük bir önem taşıyor. Tüm bunlara ek olarak insan kaynaklarının sosyal, ekonomik ve kültürel değişimi doğru algılamaları zorunlu oluyor.
İş yaşamında bireyselliği ön plana çıkaran unvanlar teşvik edilmiyor. Unvan çeşitliliğinin giderek azaltılması gerekiyor. Şirketlerde bir iş yaparken çok sayıda yönetim kademelerinden onay almak gecikmelere neden oluyor. Yönetim kademelerinin sayısı arttıkça iletişimin hızı ve etkinliği de azalıyor. Yönetim kademelerinin sayısı azaltılarak daha hızlı karar verilebiliyor. Rekabet gücü de böyle artıyor.
BİLİNÇLİ ÇALIŞMAK
Kuruluşlarda yatay organizasyon uygulamaları giderek yaygınlaşıyor. Takım çalışmaları ön plana çıkıyor. Çeşitli bilgi ve becerilere sahip olan bireyler, takım çalışmalarında bir araya gelerek sinerji yaratıyor. Takım çalışmaları kuruluşlara esneklik ve hareketlilik kazandırıyor. Bir elemanın başarısı takım çalışmalarına yaptığı katkıyla ölçülüyor.
Öğrenme süreci okullarda ve üniversitelerde tamamlanmıyor. Sürekli gelişme için ömür boyu öğrenme gerekiyor. Ayrıca bireyler başarılı olmak için kendilerini hep öğrenci olarak görmek zorunda. Günümüzde bir işyerinin aynı zamanda bir eğitim yeri olması gerekiyor. İş dünyasında bu değişimin gerçekleştirilmesi zaman alıyor. Sadece ürün kalitesi değil, çalışanların kalitesi de önemli. Kişisel kalite, kalitenin temeli olarak benimseniyor.
Toplam kalite yönetimini ve katılımcı yönetim ortamını yöneticiler ve tüm çalışanlar birlikte oluşturmak zorunda. İş yaşamında mükemmelliğe ulaşma çabaları bireysel ve sosyal sorumluluklar gerektiriyor. Mükemmelliğe ulaşmak için bilinçli çabalar, yenilik, yaratıcılık, verimlilik artışı, insan odaklı yaklaşım ve takım çalışmaları ön plana çıkıyor. Mükemmellik olumlu bir alışkanlık ve özen gösterilmesi gereken bir yaşam biçimi olarak da tanımlanıyor.
Günümüzde yönetim sisteminde sürekli gelişmeye ve değişime gereksinim duyuluyor. İnsan kaynaklarının yeteneklerini daha etkili değerlendirmek gerekiyor. Çalışan insanlar birer robot değil. İnsanların emeği kadar akıllarına da değer vermek gerekiyor. Günümüzde sadece çok çalışmak değil, akıllı ve bilinçli çalışmak yarar sağlıyor.
KATILIMCI YÖNETİM
Şirketler katı hiyerarşi, alışılagelen organizasyon şemaları, emir ve talimatlarla değil, paylaşılan değerler, ortak hedefler ve yeni düşüncelerle başarıya ulaşabiliyor. Bu da ancak katılımcı yönetim uygulamalarıyla sağlanabiliyor. Tüm kuruluşlar başarılı olabilmek için dünyayı saran değişime ayak uydurmak zorunda. Geçmişi terk edemeyen kuruluşlar geleceği tasarlamada zorlanıyor.
Ülkemizde üretimi artırmadan iş yaşamında mükemmelliğe ulaşmak söz konusu değil. Üretimi artırmak için dış pazarlara açılma, çalışanların yeteneklerini, ürün ve üretim sistemlerinin tasarımını geliştirme zorunluluğu var. Uluslararası rekabetle baş edebilmek için de bu konulara duyarlı olmak gerekiyor.