• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Sıra faturayı ödemeye geldi CAHİT SÖNMEZ

Sıra faturayı ödemeye geldi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.10.2011, 00:00
2008 küresel krizinden çıkış sürecinde alınan gevşek maliye ve para politikalarının yarattığı yapay refah dönemi gelişmiş ülkelerde bir süre önce bitmişti. Şimdi, sıra içinde Türkiye'nin de bulunduğu gelişmekte olan ülkelere geldi. Hemen bir gerçeğin altını çizelim, bu aşamada Türkiye diğer gelişmekte olan ülkelerden negatif yönde ayrışıyor. Çünkü, gelişmekte olan ülkelerin bir çoğu hem ekonomilerinin iç dinamikleriyle hem de dış talebin de katkılarıyla büyüdüler. Bazı rakamlardan bu gerçeği kanıtlayabiliyoruz. Örneğin, cari açık iç ve dış talep asimetrisinden ortaya çıktı. Epey araştırdım ama Türkiye'den yüksek cari açığa sahip ülkeye rastlayamadım. Yapay solunum cihazına bağlı olan Yunanistan'ın bile cari açığı bizim altımızda. Türkiye'nin cari açığının gayrisafi milli gelire oranı yüzde 9.2, Yunanistan'ın açığı ise yüzde 8.1 seviyesinde.
Neyse ki, hükümet ve medyada yorum yapan bazı iktisatçı yazarların sonunda "cari açığın" nasıl olsa yabancı sermaye ile finanse ediliyor, büyütmeyin" yaklaşımlarından kurtulduklarını görüyoruz. Hükümet 3 yıllık "Orta vadeli Program (OVP)" açıkladı 2012 ile 2014 yıllarını kapsayan. Programın temel amacı klasik ve süslü cümlelerle verilmesine rağmen, asıl amacın yüksek büyümenin ortaya çıkardığı bedellerin ödenmesi olduğu oldukça açık. İşte, her şey yolunda giderken Türkiye ekonomisinin arkasından ılık rüzgarlar eserken "ne pahasına olursa olsun büyüyelim" yaklaşımı, alınması gereken önlemleri bir yerde zorunlu kıldı desek yanlış olmaz sanırım.

DÜŞÜK CARİ AÇIK

OVP'a göre seneye yüzde 4, sonraki izleyen 2 yılda da yüzde 5 düzeyinde büyüme öngörülüyor. Büyümenin kaynakları ise özel tüketim ve özel yatırım kaynaklı olması bekleniyor. Özel sabit sermaye yatırımları yüzde 8.7 artarken, kamu sermaye yatırımlarını sadece yüzde 3.6 yükseltmeyi planlıyor. Yani, kamu kemer sıkarken, özel sektörün önünü açmak istiyor. Cari açığı aşağı çekmeye yönelik önlemler sonrasında hedef açık yüzde 7 olarak belirleniyor. İhracatın artırılması da cari açığın düşüşüne katkı yapacak. İhracatın yükseltilmesi ve ithalatın sınırlandırılması sonucunda ise ihracatın ithalatı karşılama oranı 3 yıllık sürede yüzde 62.6 seviyesine yükseltilecek. Enflasyon hedefi de yer alıyor programda. TÜFE'nin 3 yıllık ufukta yüzde 5'e yakın olması hedefleniyor. Nüfus artış hızından, kişi başına düşen milli gelire kadar bir dizi hedef de unutulmamış.
Kulağa hoş gelen amaç ve hedeflere rağmen çelişkilerin de olduğunun altını çizmeliyiz. En dikkat çeken nokta amaç ve hedeflerin küresel ekonomi ile ilgili iyimser hedefler üzerine inşa edilmesi. Kötü senaryo durumunda ne olacağı açık değil. Çelişkilerin başında dolar/TL kurunun 1.73 ortalama seviyede kalacağı varsayımı var. Yabancı sermaye akımlarının yavaşladığı bir süreçte, üstelik Merkez Bankası'nın kur hedefimiz yok hatırlatmasının üzerine böylesine iyimser bir varsayımın ne kadar gerçekçi olduğu soru işareti taşıyor.

BÜYÜME VE İŞSİZLİK

Diğer bir çelişki ise, artan nüfusa ve düşen büyüme hızına rağmen yapılan yüzde 10 seviyelerindeki işsizlik oranı tahmini. Krizden sonra yüzde 10'lar seviyesinde büyüyen Türkiye ekonomisinin yaratabildiği istihdamın ne kadar sınırlı kaldığını hep beraber izliyoruz. Dolayısıyla, yüzde 6-6.5 gibi Türkiye ekonomisinin "büyüme potansiyelinin" altında kalan büyüme hızları ile yine fazla iyimse yapılmış bir tahmin. Türkiye ekonomisinin üç temel unsuru olan sermaye birikimi, verimlilik ve istihdam faktörlerini büyümeye yaptığı katkılar çerçevesinde değerlendirdiğimizde, mevcut işsizlik oranını koruması için en az yüzde 6'lar seviyesinde büyümesi gerektiğini buradan hatırlatalım.
Diğer hedefler ve bu yıldan yapılan zamlarla pardon düzeltmelerle devam edeceğim...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA