• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Bankacılık sektörünün durumu CAHİT SÖNMEZ

Bankacılık sektörünün durumu

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 11.05.2012, 00:00
Yılın ilk çeyrek bankacılık verileri Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu tarafından yayımlandı. Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden bankacılık sektörünün küresel belirsizliğin yoğun olduğu süreçte bile küçümsenmeyecek ölçüde yol aldığını görüyoruz açıklanan rakamlardan. Tabii, bardağın boş kısmını da göz ardı etmemeliyiz...
Dolu tarafından başlayalım...
Bankacılık kesiminin toplam aktifleri 1 trilyon 229 milyar TL'ye ulaşmış ilk üç ayda. TL varlıklarındaki artış oranı yüzde 2.9, döviz cinsi varlıklarındaki yükseliş oranı ise yüzde 3.7 seviyesinde. Gayrisafi yurtiçi hasılaya oranladığımızda ki, milli gelir 1.249 trilyon TL, yüzde 100'e ulaşmış bir bankacılık sektörünün olduğunu görüyoruz. Böylece, tüm mali kesim içinde bankacılık sektörünün ağırlığı yüzde 91.4'e çıktı. Kalan pay, aracı kurumlar, sigorta şirketleri ve katım bankaları gibi kurumlar alıyor.
Bankaların aktiflerindeki menkul kıymet miktarı da 285.3 milyar TL'ye tırmanmış. Yani, bankalar topladıkları kaynakların bir kısmını kredi plasmanı yerine menkul kıymetlere yöneltmişler. Tabii, burada bazı yasal zorunlulukların da olduğunun altını çizelim.

ALTIN VARLIKLARI
Aynı şekilde, menkul kıymetler gibi, bankalardaki kıymetli maden depo hesapları da yüzde 15.3 artış ile belirgin bir şekilde yukarı çıkmış. İlk çeyrek itibariyle kıymetli madenlere dayalı depo hesapları tutarı 9 milyar dolar civarında. Kıymetli maden derken, altının yanı sıra gümüş ve platinin de olduğunu vurgulayalım. Ancak, ağırlık altın madeninde. Bildiğiniz gibi, Merkez Bankası bir süredir, bankacılık kesimini bazı yatırım araçlarını kullanarak altına yöneltmeye çalışıyor. Bankalar, TL yükümlülüklerinin yüzde 20'sini altın ile karşılayabiliyorlar. Amaç, yaklaşık 5 bin ton civarındaki atıl altının mali sisteme kanalize edilebilmesi. Bu yüzden bankalar ciddi ataktalar altınları mobilize edebilmek için.
Bardağın dolu tarafında aslında bankacılar için yıldız gibi parlayan bir unsur bulunuyor, karlılıklarındaki artış. Bankacılık sektörünün karlılığı geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 11.9 seviyesinde yükselerek 6.12 milyar TL'ye çıkmış. Bankacılık kesimi için sevindirici olduğu gibi karlarının artması Türkiye ekonomisi için de anlamlı. Birinci neden, büyük ölçekli bankaların büyük kısımları halka açıklar. Yani, hisse senetleri halka arz edildiğinden sermayeleri halka açıklık oranında tabana yayılmış durumda. Birçok tasarruf sahibi halka açık bankaların hisse senetlerine sahip olduklarından kardan pay alabiliyorlar. Eğer kar dağıtırlarsa... İkinci neden ise, Kurumlar Vergisi'nin üçte birini bankalara veriyorlar. Doğrudan vergi gelirlerine çok ihtiyaç duyulduğu bir süreçte, bankaların karlarının artmasının ekonomiye katkısı kritik olacaktır.

OLUMSUZ FAKTÖRLER
Gelelim bardağın boş tarafına...
Ne yazık ki, kredi hacmi hız kesmeden bu yılın ilk çeyreğinde yükselişini sürdürmüş. Bankaların plase ettikleri kredi miktarı toplam aktiflerinin yüzde 56.9'una ulaşmış son verilere göre. Verilen toplam kredilerin rakamsal ifadesi ise 699.1 milyar TL. Artış oranı enflasyon arındırıldığında yüzde 14.5, kur etkisi arındırıldığında yüzde 20 seviyesine geliyor. Endişe duymamız gereken krediler tüketici kredileri. Bu tür kredilerin toplam kredi içindeki payı yüzde 32.9. Diğer bir deyişle üçte biri. Demek ki, krediler yoluyla tüketimler devam ederken, bir taraftan da önceki krediler yeni kredilerle döndürülüyor. Önümüzdeki dönemde, özellikle, orman vasfını yitirmiş arazi satışları, kentsel dönüşüm projeleri çerçevesindeki konut satışları yüzünden kredi başvuruları artabilir.
Boş tarafta kaygı veren diğer faktör "takipteki alacakların" yükselmesi. Bankaların Mart sonu itibariyle umudunu kesebileceği alacağı 19.8 milyar TL'ye tırmanmış. Son olarak şu veriyi aktaralım, bankaların yurtdışından aldığı sendikasyon kredisi 101.8 milyar dolar düzeyinde.
Sözün özü, verilerin ortaya çıkardığı resim fena görünmüyor. Bankacılık kesiminin mali açıdan güçlü olması Türkiye ekonomisine olumlu katkı yapıyor.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA