• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kurlardaki yükselişin yarattığı riskler CAHİT SÖNMEZ

Kurlardaki yükselişin yarattığı riskler

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.01.2014, 00:00
Kurun tansiyonu bir türlü düşmüyor... Merkez Bankası'nın onca müdahalesine rağmen. 2013 yılına 1.7636 seviyesinde başlayan dolar TL kuru yılı 2.1304'den kapattı. Yıl içindeki kayıp yüzde 20 civarına ulaşıyor. Gelişen ülkelerin ulusal paralarındaki erime listesinde 4. sırayı alıyor TL bu oranla. 22 Mayıs'ta FED Başkanı Bernanke'nin açıklamaları fitili ateşlemiş, ardından iç siyasi gelişmeler risk algısında değişime neden olduğundan süreci hızlandırmıştı.
Siyaset kazanı halen kaynadığından ve seçimler yaklaştığından kurların ateşi de pek düşmeyecek gibi görünüyor. Merkez Bankası'nın bu tablo karşısında yaptığı tek şey var, o da döviz satmak. Bir de otomatik ayarlama mekanizması olarak tanımladığı Rezerv Opsiyon Mekanizması. Yüksek miktarda dolar satışı yaptığında "saman alevi" gibi geçici bir etkiyle birkaç kuruş aşağı iniyor kur, sonra kaldığı yerden devam ediyor ta ki Merkez'in bir sonraki müdahalesine kadar. Kısacası Merkez Bankası diğer silahlarını kullanmadığı için bir fasit dairenin içine girdi. Piyasa aktörleri duruma hakimler, ekonomik ve siyasi riskler sürdüğü müddetçe Merkez Bankası'nın kurların ateşini düşüremeyeceğinin farkındalar. Bu yüzden, beklenti yönetiminde de yetersiz kalıyor.

FATURA KABARIK
Haziran ayında kurların ciddi şekilde ivmelenmesi sonucu 4.9 milyar dolar satış yaptı. Her ihaleye iki üç kat talep geldi. Üstelik bankalardan öte dış ticaretçiler yoğun ilgi gösterdiler döviz açık pozisyonları yüzünden. Aşırı ilginin nedenini şöyle açıklayalım: 130 milyar doların üzerinde döviz yükümlülüklerinin döviz alacağından fazla olduğu gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda, dolar TL kurunun 1 kuruş yukarı gitmesi toplamda 700 milyon dolar zarar yazıyor.
2002 yılında özel kesim kısa vadeli dış borçları 26.7 milyar dolar idi. 2013 itibarıyla 130 milyar doları aştı. Ne var bunda, Merkez Bankası'nın da rezerv yükseldi 2002'ye göre diyebilirsiniz. Hemen oranları verelim. 2002 yılında rezervlerin özel kesim kısa vadeli dış borçları oranı yüzde 163 seviyesindeymiş. Bugün bu oran yüzde 100'ün altına gerilemiş. Daha açık bir ifadeyle, Merkez Bankası'nın rezervlerinin tümü ancak karşılayabiliyor özel kesimin kısa vadeli dış borçlarını.
Özel kesim dış borçlarının yanı sıra kurların yükselmesinin yarattığı diğer risk petrol ve doğalgaz ithalatının pahalılaşması ve dolaylı olarak enflasyonist baskının oluşması. Ne yazık ki büyük oranda ithal etmek zorunda olduğumuz enerjinin fiyatı kurların artması sonucu pahalılaşıyor. Enerji Bakanlığı'nın hesaplarına göre dolar TL kurundaki 10 kuruşluk bir artış 4 milyar dolar maliyete neden oluyor. Yılbaşından bugüne yaklaşık 40 kuruş yükselmiş dolar TL kuru. 2013 petrol ve doğalgaz faturası bu durumda 16 milyar doları buluyor. Özel sektörün dış borçlarının bedelinin de 25 milyar dolar olduğunu varsayarsak ikisinin toplamı 40 milyar doları aşıyor.

DÖVİZ SATIŞIYLA OLMAZ
Kurların aşırı yükselmiş olması ihracatı da zora sokuyor. Zihninizden şunların geçtiğini kestirebiliyorum: "TL'nin değer yitirmesi ile ihraç mallarının döviz cinsi fiyatları düşüyor, böylece ihracatta rekabet gücümüz artıyor, bolca ihracat, ithalat pahalılaştığı için daha az ithalat yapıyoruz." Doğru... Ama optimum kur seviyesi için geçerli bu yaklaşım. Eğer ihracatın ithalata bağımlılık oranı yüzde 70'lerde ve kur artışı yüzde 20'ler seviyesinde ise bırakın yararı, kur artışı ihracata zarar verir.
Gelelim kurlardaki yükselişin faizler üzerinde yaptığı basınca... Merkez Bankası;
- Çıkan yabancı sermayeye,
- ABD tahvil faiz oranlarının yüzde 3'leri aşıp 4'lere doğru gitmesine,
- Enflasyonun altında politika faiz oranı uygulamasına rağmen durumu faiz artırımına gitmeden halletmeye çalışıyor. Hatırlatmakta fayda var; Yerli tasarruf sahipleri TL'den dolara kayma eğilimine girdiler. Yani para ikamesi başlıyor gibi. Bu çok kritik sınırda Merkez Bankası'nın işi biraz daha ciddiye alması gerekmiyor mu?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA