Tarihi M.Ö. 3 binli yıllara dayanan dövme günümüzde de ilgi gören, meraklısı giderek artan bir akım olmaya devam ediyor. Mitolojik tanrılara bağlılığı vurgulamak, onlara şirin gözükmek için başlayan bu akım günümüzde geçici ve kalıcı olmak üzere iki şekilde uygulanıyor.
Özellikle kıyı şeridinde ve yaz mevsiminde dövme yaptıranların sayısında artış gözlemlendiği belirtilirken, uzmanlar dövmeyi uygulayanların da uygulatanların da sağlık açısından bir takım taramalardan geçmesi gerektiğini önemle vurguluyor.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Karakuzu, hijyenik şartlarda çalışılmayan yerlerdeki uygulamaların iğnelerle deri bütünlüğünü bozarken, ciltte bir takım sağlık sorunlarına sebebiyet verdiğini kaydetti.
* * *
Geçici dövmelerin 1 ay içinde kaybolduğunu, sağlık açısından ciddiye alınabilecek bir sorun olmamakla beraber alerjik bir takım sorunlar yaşanabildiğini kaydeden Prof.Dr. Ali Karakuzu, seçilen merkezlerin hijjen koşullarının önemli olduğunu belirterek, "İğneler, dövme malzemeleri tekrar tekrar kullanılırsa diğer kullanıcılara oldukça ciddi viral enfeksiyonlar bulaşabilir. Bunlar Hepatit-B, Hepatit-C hatta AIDS virüsü bile olabilir. Uygulayıcılar sertifikalı olsalar bile belli aralıklarla mutlaka hepatit taramasından geçmeliler. Sertifikalı, bu işin eğitimini almış, deneyimli, steril mekanları tercih edin. Dövme malzemelerini mutlaka araştırın. Vücudunuza girecek ve ömür boyu onunla yaşayacağınız kimyasalların farkında olun" dedi.
* * *
Prof. Dr. Karakuzu, dövmede kullanılan Azo boyalarının kozmetik ürünlerde kullanımına onay verilmiş olmasına rağmen deriye enjekte edilmesinin uygunluğunun günümüzde hala tartışıldığını söyledi. Prof.Dr. Karakuzu, "Bu boyalar kozmetikten ziyade tekstilde kullanım ve araba boyaları için üretilmişti. Dolayısıyla deriye enjekte edilen bu kimyasal maddeler bilimsel olarak da kanıtlanmıştır ki kan veya lenf yoluyla organizmaya dağılabiliyor. Bu kimyasalların insanlarda ne gibi zararlar oluşturduğu ile ilgili çok sağlıklı bir araştırma da yok. Dolayısıyla ilerde sağlık sorunu oluşturmayacağını kimse garanti edemez" diye konuştu.
* * *
Konik hastalığı, sedef hastalığı olanlar ile bir takım deri hastalığı olanlara dövmeyi kesinlikle önermediklerini kaydeden Prof. Dr. Karakuzu, vücudunda yara izi, ben ve bir takım izleri kapattırmak için dövme yaptırılmasını da tasvip etmediklerini belirtti.
Bende oluşabilecek herhangi bir değişikliğin dövme kapattığı için takibinin yapılamadığını belirten Prof. Dr. Karakuzu, bunun da önemli sorunlara sebebiyet verebileceğine işaret etti.
* * *
Prof. Dr. Karakuzu, dövme sildirme işleminin yaptırmaktan daha zor olduğunu belirtirken; sildirme işleminden sonra deride bir takım kalıcı izler oluştuğunu anlattı. Prof. Dr. Karakuzu, "Yaptırmak kolay, sildirmek zor. Örneğin 100 TL'ye yaptırdığınız dövmeyi birkaç bin liraya sildiremiyorsunuz. Sildirseniz bile bir takım kalıcı izlerden kurtulamıyorsunuz. Sildirme uygulanan bölgede cilt renginde açılma, koyulaşma, kötü yara iyileşmesi sonucu meydana gelen sıkar dokusu oluşmaktadır. Ne kadar zorlayıcı tedaviler de uygulasanız izler yok edilemeyebiliyor. Ciltte de nahoş bir görüntü ortaya çıkıyor" dedi.
* * *
Sildirme işleminde kullanılan lazerin dövmede bulunan boya ile buluşunca kanserojen özelliği taşıyan yapılar ortaya çıkabildiği uyarısında da bulunan Prof. Dr. Karakuzu, şu bilgileri verdi: "Güneşe maruz kalan dövmedeki kimyasallardan kanserojik partiküllerin organizmaya dağılabileceği, ileride bir takım kanserlere yol açabileceği ile ilgili bilimsel şüpheler var. Bunun dışında sildirme işlemi ağrılı, yaraların oluşabildiği zor bir süreç. Tek renkli lezyonlarda tedavi biraz daha kolay. Ama biz dermatologlar olarak dövmeyi kimseye önermiyoruz" şeklinde konuştu.