2014 Haziran ve Ağustos dönemi hasar bildirim verilerine göre; başı çeken kazalar şöyle:
1. Deniz ve havuzda fotoğraf çekerken telefonum suya düştü.
2. Şortumun cebinde telefonumu unutup denize girdim.
3. Şezlongda güneşe maruz kaldı.
4. Kurulanırken telefonuma su sıçradı.
5. Dalga geldi, telefonum ıslandı.
Haziran ve Ağustos dönemi içerisinde sıvı teması ve güneşten kavrulma şikayeti ile artan cep telefonu hasar bildirimleri verilerinden yola çıkarak kullanıcılara tavsiyelerde bulunan Cepkask A.Ş. Genel Müdürü Tayfun Gülgeç, cep telefonlarına yapılacak ilk yardım önerilerini şöyle sıralıyor:
1- Telefon suya düştükten sonra kapatılmadan geçen üç, beş saniyelik gecikme bile önemli. O yüzden en kısa sürede sudan çıkarılarak kapatılması gerekir.
2- Telefon içindeki SD kart, SİM kartı ve bataryayı çıkarın ve kurumaya bırakın.
3- Eğer sıvıyı vakumlayacak bir alet yoksa, telefonun kulaklık girişi, şarj ve kart yuvaları vb. deliklerinden suyu ağzınızla vakumlayın.
4 - Tüm bu işlemlerin ardından cihazınızı bir tabak pirincin içine daldırın ve bekletin. Isıyla çalışan çeşitli aletler veya kimyasallar işe yaramaz. O yüzden saç kurutma makinesini bir kenara bırakın ve cihazınızı pirinç dolu tabak içinde 48 saat bekletin.
Beril, Kafkaf bayrağını Amerika'da dalgalandırdı
Kaf-Kaf bayrağını Kuzey Karolina'da dalgalandıran bu güzel, İzmir'de Eğitime Güç Verenler Derneği'nin Başkanı Berrin Cumings'in kızı Beril...Kuzey Karolina'daki Duke Üniversitesi'nden mezun olan Beril, mezuniyet töreninde diplomasını aldıktan sonra Yeşil-Kırmızılı Kaf-Kaf bayrağını böyle dalgalandırdı ve arkadaşları ile birlikte Kaf-Kaf çekti. Beril:
"Karşıyaka hep aklımda ve gönlümde. Kaf-Sin-Kaf sloganını ve temposunu arkadaşlarım çok sevdi. Hemen ezberlediler" diyor.
Hemen haber vereyim. Beril bu yıl Harward Üniversitesi'nde doktora öğrenimine başlıyor.
kentten
Adnan Başaran'ı kaybettik
Başarılı ve heyecan dolu bir mimardı. Başta İstanbul ve İzmir olmak üzere yurdun çeşitli illerinde eserler ortaya koymuş bir sanatkardı. Hayatının çok ama çok önemli bölümü çalışmak ve projeler üretmekle geçti.
Mütevazi bir yaşantısı vardı. Eşi Senar ile bir daha ayrılmamak üzere İzmir'e yerleştikten sonra, Adnan Başaran'ın bir özelliğine daha tanık olduk. Mükemmel bir avcıydı. Elde tüfek, belde fişeklikle ava çıktı mı, Adnan Başaran'ı Afyon dağlarında, Isparta Ovasında arayabilirdiniz. Dağlarda günlrce av peşinde koşan Başaran, İzmir'e her dönüşünde "av partisi" düzenlerdi.
Adnan Başaran son yıllarını Eski Foça yalısındaki evinde geçirdi.
Ve, önceki gün bu güzel insan hayata veda etti.
Mekanı cennet olsun...
küpe
Çok defa çobanın attığı ok, kurt yerine köpeğe isabet etmiştir.
Sadi
günün fıkrası
Değişik görüşler
Sydney'li kadınlar bir kulüpte sohbet ediyordu. İçlerinden biri:
"Bir bekar erkek arkadaşım var. Yalnızlıktan bezmiş. Onu sizlerle tanıştırsam ne dersiniz?" dedi.
Biri sordu:
"Nasıl? Yakışıklı mı bari?"
İkincisi atıldı:
"Zengin mi?"
Üçüncüsü ise:
"İyi bir muhiti var mı?" diye sordu.
Dördüncünün sorusu şöyle oldu:
"Nerede?"
laflama
* Evreşe'nin yolları dar. Baş başa kalacak bir kuytuluk yer yok mu yar?
* Kadın "Saçı uzun,aklı kısa" lafına kızıp saçını kazıttı. Şimdi de millet "Sende hiç akıl yok mu? Saçının hali ne?" diye sorup duruyor. Ne yapsa akıllı olamıyor!
* Aşkın ömrü en fazla olsun bir yıl. Aşk acısının ömrü bazen bir ömür boyu!
* Ne denli ŞAN EĞİTİMİ alırsan al. ŞANS'ın olmazsa pop star olamazsın abla!
* Asla "Adam gibi adam" olamadı. Çünkü; Allah onu kadın yaratmıştı!
İbrahim Ormancı'dan