• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Gözaltılar ve CHP

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.02.2010, 00:00
Müthiş olaylara tanık olduğumuza hiç şüphe yok. Tarihe tanıklık etmek demek bu olsa gerek. HSYK gibi kurumlar aldıkları kararlarla büyük tartışmaların kapısını aralıyorlar. Dünün ne kadar kudretli adamı varsa bir sabah alacakaranlıkta yargının emriyle emniyet müdürlüğünün sorgu odalarında ifadeye alınıyor. Bir süre sonra darbe yapmak suçlamasıyla yargının karşısına çıkacaklar. Ünvanları, ömür boyunca ait oldukları emir komuta düzeni, ilişkileri, prestijleri onları hukukun denetiminden ve sorgusundan muaf tutmaya yetmiyor. İşte hukukun üstünlüğü denilen ve uygarlığın görünürlüğünü temsil eden durum budur. Ülkemizin geleceği ile ilgili ümitli olmamızı gerektiren gelişmeler bunlar. Benim gönlümden elbette dün gözaltına alınan paşaların ve diğer askerlerin hepsinin aklanması ve şerefleriyle hayatlarını sürdürmelerini dilemek geçer. Keşke bu olabilse. Ancak kısa bir süre önce yayınlanan Balyoz belgelerinin tamamının doğru olduğu ve bu insanların oturup resmen darbe planladığı o kadar aşikar ki, bunu anlamak için yüz ifadelerine bakmak yeterli. Bunun böyle olduğunu bir başka şeye daha bakarak anlıyoruz: Bir süre önce İlker Başbuğ, Balyoz belgelerini incelemeye aldıklarını ve bir hafta içerisinde sonuçları açıklayacaklarını söylemişti. Aradan bir aydan fazla bir süre geçti, hani sonuçlar? Sonuç filan yok, çünkü o belgelerin gerçek olduğunu askeri savcılar da gördüler ve komutana o şekilde rapor ettiler. Ne desin şimdi İlker Başbuğ?
***
Bir şeyi iyi bilelim ve gelişmeleri sakince izleyelim: Türkiye kendisini yeniden inşa ediyor. Bütün olanların altında buna ihtiyaç var. Bölgesinde herkesin saygı duyduğu, olaylara yön veren bir Türkiye var artık. Bu Türkiye'nin GSMH'si 1 trilyon dolara doğru gidiyor. Bu kadar büyük bir siyasi güç ve bu kadar büyük bir ekonomiye sahip olup içerde köhne iktidar savaşları örgütlemekten başka bir işe yaramayan darbe bezirganlarına müsade eder mi bir ülke? Dünyanın her tarafına ürün satan, cirosu milyarları bulmuş bir şirket, içeride üretim düzenine tuzaklar kuran, yanlış kararlar veren ve şirketin vizyonuyla uyumlu olmayı reddeden personeline ne kadar tahammül eder? Bir süre sonra tasfiye eder değil mi? Türkiye'de olan da budur. Türkiye çevresine laik demokrasi ve ticaret ihraç eden bir ülke haline gelmişken içindeki 1960 model alışkanlıklara niye izin versin ki? O işler üretim gücü olmayan, izolasyonist eski Türkiye'de oluyordu.
***
Bütün bu gelişmeler yaşanırken CHP'nin tutum ve davranışları ayrıca ilginç elbette. Bu ülke daha bir hafta önce İstanbul İl Kongresi'nde Baykal'ın ağzından, "CHP dönüşümün eşiğinde" sözlerini duymuştu. İl Başkanı, benimde aziz dostum Gürsel Tekin, "Dünya değişiyor, CHP'de değişiyor" sözlerini umutla karşılamıştık hepimiz. Fakat son olaylarda ortaya çıkan CHP tavrı bize kesin olarak göstermektedir ki, bu CHP asla değişmeyecek. Kopkoyu bir militarizmin batağına saplanmış debelenmekte. Baykal'ın son gözaltılardan sonra söylediği korkunç sözü hatırlayalım: "Sanki Türkiye işgale uğramış gibi." Yani düşmanlar ülkemizi işgal ettiler ve askerlerimizi teslim alıyorlar demek istiyor. Bu sözün bittiği yerdir ancak şu kadarını söyleyebilirim: Deniz Baykal'ın demokrat olmadığı zaten belliydi, vatansever biri olmadığı da bu sözüyle kanıtlanmıştır. Kendi ülkesinin hukukunu düşman işgaline benzeten bir siyasetçi kim olursa olsun, bu halktan hiçbir zaman meşru bir iktidar vizesi alamaz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA