Demokrasi ahlakına sahip olan herkes sanırım anayasa değişikliğiyle ilgili tartışmaları ilgiyle ve ibretle izliyor olmalılar. Nasıl panik halindeler ve nasıl feryat figan ediyorlar, görüyor musunuz? CHP'nin ebedi şefi Baykal'a bakın. Dünkü grup konuşmasında okuduğu hukuk mektebinde kendisine öğretilen hukukun en temel kaidelerini pervasızca çarpıtıyordu. Onu dinlerken bir siyasetçinin nasıl kolayca Makyevalist bir kimliğe bürünüverdiğini görüyorsunuz. Baykal onca kelam çarpıtmasının içerisinde bu değişiklik girişimlerinin hukukun evrensel uygulamaları içerisinde neye tekabül ettiğini bir kelimeyle bile dile getirmedi. Getiremez, çünkü söyledikleri baştan sona sadece siyasetti. Ya şu yüksek yargı mensubu beyefendiler? Nasıl korku içindeler. Kurdukları kapalı devre düzen aynen sürsün istiyorlar. Bakın HSYK'nın dünkü açıklamsına. TBMM'nin yasama iradesine açıkça meydan okuyorlar. HSYK üyelerini Yargıtay üyeleri seçsin istiyorlar, Yargıtay üyelerini de aynı şekilde HSYK'daki yedi kişi seçsin ve bu düzen sonsuza kadar devam etsin istiyorlar. Hukuk sistemi içerisindeki hakim ve savcıların yüksek yargı üyesi seçmesine bile tahammül gösteremiyorlar. Korkuyorlar, askeri darbelerin elinde kurulmuş bozuk düzenleri yıkılacak diye bas bas bağırıyorlar. Demokrasi ve tarafsız hukuktan nefret ediyorlar.
Peki bütün her şeye meşruiyetini veren millet nerede bu düzende? Hiçbir yerde! "Milleti istemiyoruz" diye bağırıyor aslında bunlar. Çünkü o kurumlara milletin gölgesi ve iradesi yansırsa öyle kolayca bir şeyleri koruma adına hukukun ve adaletin ırzına geçilemeyecek. Almanya'da niçin güçlü bir hukuk sistemi işliyor, Hollanda'da niçin yargı saygın? Amerika'da niçin jüri sistemi var, hakimleri, savcıları niçin doğrudan halk seçiyor? Amerikan halkı, İngiliz halkı, İspanyol halkı, Türk halkından daha mı akıllı halklar acaba? Yoksa Türk halkının ceza-i ehliyeti mi yok? Gerçeği ben söyleyeyim: Ey panik halinde bağırıp çağıranlar! Siz Türk halkını hiçbir zaman sevmediniz ve ona hiçbir zaman güven duymadınız.
Türk halkı da size güven duymadı ve sevmedi, şimdi sizi ebediyen tasfiye ediyor işte. Kimse kimseyi kandırmasın, anayasa tartışmalarının ve buna bağlı gelişmelerin bundan başka bir anlamı yoktur.
Baykal dün ne dedi?
Deniz Baykal dün partisinin grup toplantısında hukuk ve demokrasi bakımından en ufak bir anlamı ve değeri olmayan bir konuşma yaptı. Yaptığı konuşmanın tamamı hukuk ve demokrasi teorisine aykırı çarpıtmalarla doluydu. Ama konuşması bir başka açıdan çok önemli ve tarihi bir konuşmaydı. Hükümeti ve hükümet üyelerini açıkça aşağıladı. Onlara suçlu muamelesi yaptı. Son günlerde ağzına doladığı işgalci nitelemesine benzer sözler sarf etti. Bu düşük siyasi muhalefet dilini geçiyorum, çok daha önemli bir şey yaptı dün Deniz Baykal: Cumhuriyet başsavcısına açıkça hedef gösterdi. "AK Parti size darbe yapıyor, siz ne duruyorsunuz, kapatın geçin şu AK Parti'yi, kapatın ve hem kendinizi hem de bizi kurtarın" dedi. Söylediği açıkça buydu, bir Baykal uzmanı olarak şerh edeyim dedim.