• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Devletin temeli çöker!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.03.2010, 00:00
Bu sahneleri eskiden görürdük. 12 Eylül'ün o beşli cuntası televizyon ekranına geçer ve evlerimize konuk olurdu. "Demokrasiyi ve hukuku ve tabii Türkiye'yi nasıl kurtardıklarını" saatlerce anlatırlardı.
Bununla da yetinmezler, "Türkiye'nin nasıl iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olduğunu" beynimize çakarcasına anlatır dururlardı.
Çarşamba günü bana eski, "beşibiryerde"yi hatırlatan bir görüntü ile karşılaştım televizyonlarda. 12 Eylül'ün kurduğu HSYK'nın beşlisiydi ekrana çıkanlar.
Bu kurulun başkan vekili konuştu. Çok ilginçtir, bütün dünyada genellikle yüksek hakim mertebesine erişmiş insanların yüzünden muazzam bir itibar, muazzam bir merhamet duygusu ve muazzam bir sükunet yansır onları izleyen insanların bilincine. Herkesin dikkatlice izlemesini öneriyorum; dün konuşan HSYK üyesinin yüzünden kızgınlık, nefret, endişe, kaybetmişlik duygusu vs. gibi duygular yansıyordu benim bilincime.
Ve üstelik hayretle dinledim ki, devlet ve hukuk teorisiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan yanlış bilgiler veriyordu.
***
Bir yüksek hakim, yanındaki 4 yüksek hakim adına konuşuyor ve açıkça dezenformasyon yapıyordu.
"Bu Anayasa değişikliği gerçekleşirse, devletin temeli çöker!" diyor, ama niye ve nasıl çökeceğini söylemiyordu. İddiasının ne hukuki ne evrensel ne de demokratik hiçbir temeli yoktu. Bu yüksek hakimi dinlerken düşündüm, muhtemelen "egemenliğin kaynağı teorisi"ni bilmiyordu. Ya da muhtemelen, kendi oturduğu makama meşruiyetini veren güç kaynağıyla sorunu var. Halka güvenmiyor açıkçası. Halkın oluşturduğu parlamentoya da güvenmiyor haliyle. Kuvvetler ayrılığı ilkesini kendi başına oluşan, dokunulmaz, ilahi bir statü sanıyor.
Tüm bu "meşruiyet ilişkisi"nden habersiz birinin yüksek yargıçlık koltuğunda oturması insanı şaşırtıyor doğrusu. Hatta endişelendiriyor.
Çünkü halk egemenliğine dayanmayan bir devlet modern, demokratik bir devlet değildir.
Ya faşist bir diktatörlüktür ya da monarşik bir yönetimdir.
***
Yüksek hakimlik mertebesi gibi son derece saygın bir makamda oturan insanların gözlerimizin içine baka baka, "bu değişiklikler olursa devlet çöker" demeleri, gerçekten insanı hayretler içerisinde bırakıyor. Çünkü, önümüzde modern dünyadaki uygulamaların listesi duruyor. Eğer HSYK başkan vekili yüksek hakimin dediği doğruysa, ne kadar Avrupa devleti varsa "çökmüş" demektir. İşte bazı örnekler:
Fransa'da yüksek hakimlerin bir kısmını cumhurbaşkanı, parlamento ve senato seçiyor. Geçen yıl yapılan değişikle bu sayı artırıldı.
İtalya da ki durum şu: 27 kişilik Yüksek Hakimler Kurulu üyelerinin 8 tanesini Meclis seçiyor. Cumhurbaşkanı da kurulun başkanı.
Bizim yüksek hakimlerin kafasıyla düşünecek olursak eğer, İspanya'da işler daha vahim!
20 üyenin 12 tanesini bizim hükümetin teklif ettiği gibi, yargının her kademesinden hakim ve savcılar seçiyor, 8 üye de senato tarafından seçiliyor.
İsveç'teki Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu yazsam mı, yazmasam mı, bilmiyorum.
Çünkü yine bizim yüksek hakimlerin kafasıyla düşünürsek iyice saçmalamış! İsveçliler.
Kurulun başkanlığını hükümetin atadığı bir sivil bürokrat yapıyor. Bunun yanı sıra hükümet 4 hakim atıyor. Kurulda iki parlamenter, bir avukat, iki sendika temsilcisi, bir valilik temsilcisi bulunuyor.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz ama bunun hiçbir faydası yok. Kesin inanç devrede ve gördüğünüz gibi bu anlayışa göre Avrupa'nın çoktan "çökmüş!" olduğuna hükmetsek yanlış olmaz.
***
Dünde yazdım, maalesef bu insanların dertleri devlet filan değil.
Askeri darbelerin kurduğu demokrasi ve hukuk dışı yapılanmaların çökmesinden korkuyorlar. Belki de çok iyi niyetle ve vatansever duygularla buna inanıyorlar. Ama Allah hepimize akıl ve iz'an vermiş. Gelişmiş dünyanın bize sunduğu örnekler ve uygulamalar orta yerde dururken koca bir toplumu, "Meclis HSYK üyelerini seçerse devlet çöker" diye yanıltmak, koskoca hukuk adamlarına yakışıyor mu?
Korkularla geçmişimizi mahvettiniz, bari geleceğimizi rahat bırakın!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA