• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Uzlaşma yok, geri adım yok!

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 03.04.2010, 00:00
Ağızlara sakız edilen bir sözdür "uzlaşma." Derler ki, "demokrasi uzlaşma rejimidir." Bu söz tabii kulağa çok hoş geliyor. Üstelik "uzlaşma" kavramına öylesine bir "üst düzey" içerik kazandırılıyor ki, sanki uzlaşma olmazsa demokrasi de olmaz. Tam bir yarı aydın yanılsamasıdır bu. Demokrasi teorisini birincil kaynaklardan hıfz etmiş insanların, "demokrasi uzlaşma rejimidir" lafını duyunca nasıl rahatsız olduklarını bilemezsiniz. Keşke yerim müsait olsa da, bu tespitimi temellendiren bilimsel literatürü okuyucularıma tanıtabilsem. Onun için tekrar edeyim ki, demokrasilerde "uzlaşma zorunluluğu" olduğu fikri, bilgi eksikliğinden kaynaklanan harcı alem bir fikirdir.
***
Peki nedir öyleyse demokrasi? Demokrasi bir tartışma iklimidir. Demokrasi hatta çatışmadır. Kutuplaşmadır. Uzlaşmanın sadece seçeneklerden birisi olduğu bir rejimdir demokrasi. Ancak, demokraside yaşanacak tartışmalar, kutuplaşmalar ve çatışmalar bazı kurallara bağlı olacak. Bir kere bu pozisyonlar belirlenirken kesin bir özgürlük ortamı bulunmalıdır.
İkincisi, hukuka herkes uyacak. Hem kişi hukukuna hem de kamu hukukuna. Dolayısıyla kaba kuvvet ve güç kullanımı demokrasinin özüyle uzlaşır bir şey değildir. Tüm bu faaliyetler barışçı bir biçimde yapılacak. Bunun için demokrasi bir kurallar rejimidir. Kendine özgü müesseseleri vardır. Temel müessese seçim mekanizmasıdır. Görüşleriniz doğrultusunda istediğiniz mücadeleyi verirsiniz; çatışırsınız, sonunda önünüze demokrasi bir sandık koyar. Siz gider o sandığa savunduğunuz düşünceyi ve kanaati bir karar olarak atarsınız. Bunu özgürce ve korkusuzca yapmanız demokrasinin farkıdır ve olmazsa olmazıdır. Sonunda sandık hilesiz bir biçimde açılır ve içinden hepimizin saygı duymak zorunda olduğu bir sonuç çıkar.
Bu sonuç hukuki ve meşru bir sonuçtur. Uzlaşma sonucu elde edilmiş bir sonuç değildir. Ancak demokrasilerde bazen uzlaşma da benimsenen bir yöntemdir ve hiç de kötü bir uygulama değildir. Fakat, "demokrasi bir uzlaşma rejimidir" şeklinde bir totaloji yaparak, demokrasinin yüzyıllar boyunca geliştirdiği mekanizmaları anlamsız hale getiren anlayışla, "uzlaşma" seçeneğinin de demokratik bir seçenek olduğu gerçeğinin bir ilgisi yoktur.
***
Teorik bir tartışmaya girmeye niyetim yok ama son anayasa değişikliği paketi etrafında yaşanan tartışmalarda da aynı yarı aydın yanılsaması ortalığı kapladı. Söylenen şu: Uzlaşma olmadan anayasa değişikliği olmaz!. Anayasalar için uzlaşma şartı olmamakla birlikte, anayasa mühendisliği "kuşatıcılık ve dayanıklılık" bakımından uzlaşmayı önemser, bunu elbette kabul ediyorum. Ancak referandumlu anayasa yapım süreçlerinde zaten meşruiyetin kaynağı olan halk anayasalara ihtiyaç duyulan toplumsal uzlaşmayı bir biçimde anayasanın özüne yansıtıyor. Sözgelişi, yapılacak anayasa değişikliği referandumunda sadece Ak Partililerin mi "evet" oyu vereceği sanılıyor? Ya da şöyle söyleyelim, bu referandumdan yüzde 70 "kabul" oyu çıktığı vakit, bu Anayasa, içinde uzlaşma niteliği eksik olan bir Anayasa olarak mı kabul görecek?
Kimse bana bazı sığ adamların 1982 Anayasası'nın yüzde 92 oyla kabul edilmiş olması örneğini vermesinden bahsetmesin.
Bir darbe ortamında şeffaf zarflarla yapılan bir oylamadan başka ne sonuç çıkardı ki? Ayrıca ikide bir 82 Anayasası oylaması örneğini veren zevata, şu soruyu sormak isterim: O gün askeri cunta yönetimi "lök" gibi ülkenin tepesinde otururken, Türk halkı 82 Anayasası'na "hayır" oyu verseydi, acaba ne olurdu?
Demokrasiye dönmek mümkün olabilir miydi? Buradan Türk halkının ferasetine vurgu yapmak yerine, halk oyunun değersizliği sonucunu çıkaranların kafalarının arkasında hangi şeytanlıkların dolaştığını bilecek kadar da insan tanıyoruz herhalde.
O nedenle, bu anayasa paketini ülkemizin çağdaşlaşması ve gelişmesi açısından çok elzem gören birisi olarak, "uzlaşma" gibi içi boş kelimelerden uzak durulmasını, demokratik mekanizmaların doğru işletilmesini öneriyorum.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA