• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Türkiye'nin yeni ölçüleri

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 02.07.2010, 00:00
Dün büyüme rakamları açıklandı. Başbakan Erdoğan salı günkü grup toplantısında büyüme oranının rekor seviyede olacağının ilk işaretlerini vermişti zaten. Nitekim 2010 yılının ilk çeyreğinin büyüme oranı 11.7 olarak belirlendi. Bu gerçek bir rekordur. Aslında doğrusunu söylemek gerekirse, milli onurumuzu ayaklandıracak bir gelişmedir büyüme rakamının bu seviyede çıkması.
Çünkü AB üyesi komşularımızın içine düştükleri ekonomik bataktan kurtulmak için ülkelerinin topraklarını satmaya hazırlandığı bir dönemde ortaya çıkıyor 11.7 rakamı. Esasen kötü ekonomik gidiş tüm Avrupa Birliği ülkelerinin gözünü korkutmuş görünüyor. Bu bozuk AB psikolojini anlamak için İspanya eski Başbakanı Felipe Gonzales'in başkanlığında oluşturulan, "AB Bilge Adamlar Komitesi"nin hazırladığı, "2030'ların Ufkundaki Avrupa" adlı dokümana bakmak yeterli.
Biz ise, yaz gününün bunaltıcı ikliminde 11.7'lik muazzam bir büyüme başarısının hazzını yaşıyoruz. Dün 11.7 büyümüş ekonomiye sahip bir ülkenin vatandaşı olmanın insana nasıl bir özgüven ve gelecek hissi aşıladığını kendi iç dünyamda yaşadım. Ülkemize bu başarıları tattıranlara şükranlarımızı sunuyoruz.
***
Gerçi dünkü muhalefet tavırlarına ve büyük medyanın manşetlerine baktığım zaman, bu muazzam olayın birçok çevreyi derin bir üzüntüye gark etmiş olduğunu gördüm. Tabii, öyle ya, mesela, strateji değiştirmişlerdi değil mi? Artık bu Ak Parti Hükümeti'ni laiklik-irtica gibi posası çıkmış kavramlar üzerinden değil, ekonomi üzerinden hırpalayacaklardı. Aslında doğrusu, rasyonel siyasi muhalefet anlayışı bakımından da pek yabana atılır bir tercih değildi bu. Ancak, neyleyelim ki, ortaya dünya rekoru mesabesinde kocaman bir büyüme rakamı çıktı.
Muhalefet için zor bir durum, kolaylıklar dileriz. Medya ise tek kelime ile şaşkın vaziyetteydi. Bu ruh hali dünkü manşetlerde açıkça kendini gösterdi. Hürriyet ve Milliyet gibi gazeteler 11.7'yi görmemek için Rize belediye başkanının saçma sapan laflarını manşete çekmişlerdi. Köşelerde de sadece Yalçın Doğan ve Güngör Uras azıcık değinmişler. Bu beni şaşırtmadı elbette. Beni şaşırtan, bizim grubun amiral gemisi Sabah'ın da 11.7 konusundaki cimri davranışıdır. Bu kadar muazzam bir gelişme ortada dururken bilmem nerenin papazının terörü nasıl durdurduğu konusunun manşeti ele geçirmesi doğrusu beni şaşırttı. Sadece Zaman Gazetesi 11.7'ye hakkını vermiş ve gerçek gazetecilik yapmış, onları tebrik ediyorum.
***
Oysa ülkemizin elde ettiği bu büyük başarı "üzülmeyin çocuklar, bir gün sizinde olur" diyeceğimiz türden bir başarı değil. Bu başarı milli bir başarı. Hepimizin tek tek hayatını, ailesini, çocuklarını, işini gücünü doğrudan ilgilendiren bir yanı var. Türkiye başardı bunu. Muhalefetin, 11.7 rakamından dolayı hükümeti tebrik etmesi ne kaybettirirdi onlara? Gazetelerin bu başarıyı bir milli ortak sevinç halinde halka yansıtmaları, bırakın başkalarını, kendileri için iyi mi olurdu kötü mü? Herkesin moralli olduğu bir toplumda gazete satışlarının artığını gösteren onlarca araştırmanın olduğunu bilmiyorlar mı sanki? Ama olmuyor, olamıyor bunlar. Halkımızın "mühürlü kalp" dediği tipoloji bu ülkenin kurumlarından sökülüp atılamadı hala. Türkiye'nin ilerleme çabasıyla ve başarılarıyla savaşan bir zümre bu. Söylemesi zor ama kelimenin tam anlamıyla kırmızı kitaba girecek türden bir "iç tehdit" bana göre bunlar. Ve Türkiye paçasından çekenlere rağmen yolunda ilerliyor.
***
Evet, eski ölçüler değişmiştir artık. Büyümede G-20'de Çin'in ardından ikinci olan bir ülkenin vatandaşlarıyız. Aslında kapalı bir ekonomi olan Çin'in büyüme rakamı mı, açık ve ölçülebilen bir ekonomiye sahip Türkiye'nin büyüme rakamı mı daha gerçekçi, o da tartışılır. Sadece G-20 değil, başka ülkeler kategorisinde de rekor kırdık. 11.7'lik büyüme OECD ülkeleri içinde birincilik tahtına oturttu Türkiye'yi. Bu büyüme rakamını sadece bir ekonomik veri olarak okumak da doğru değildir. Bu rakam aynı zamanda Türk diplomasisinin, Türkiye'nin her türlü küresel ilişkilerinin ve tabii Türk Hükümeti'nin yönetim anlayışının karne notudur; takdirnamesidir.
Bu ülkenin maddi ve manevi kudretine en ufak bir inancı ve nispeti olmayan, ufuksuz çevrelerin bütün şirretliklerine rağmen büyük Türkiye rüyalarımız gerçeğe dönüşüyor.
Büyük düşündüğünüz zaman sizi ifade eden rakamlar da her alanda büyük "tecelli" ediyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA