• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Duyarlı olmak, sakin olmak, kendimize güvenmek...

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.12.2010, 00:00
Hemen söyleyeyim; terör örgütünün siyasi uzantılarının serbestçe toplantılar yapıp, bu toplantılardan tüylerimizi diken diken eden kararlar çıkartmaları canımı sıkıyor.
Bu örgüt çığırtkanlığının Kürt vatandaşlarımızın tamamının talebi gibi öne sürülmesi de canımı sıkıyor. Bu ülkenin birliği ülküsüne bağlı Kürtlerin korkakça sessiz kalmaları da canımı sıkıyor. İmralı'daki terörist tosunun oradan oyun kurması ise, zaten başlı başına can sıkıcı bir görüntü.
Kendisine liberal diyen ve hiçbir kutsalı olmayan bazı tiplerin bu bölücü talepleri olması gereken bir şeymiş gibi sunmaları da öyle. Genelkurmay'ın yayınladığı bildiri, içeriği yüzde yüz doğru dahi olsa, can sıkıcı olmanın da ötesinde bu ülkeye zarar verici. Askerin aklınca boşluk doldurma, rol kapma çabası insana çok itici geliyor. Generallerimiz merak etmesin; siviller vatanı ve Türkiye'nin birliğini onlardan daha iyi korur. Bir gün ordumuza iş düştüğü vakit de, hiç merak etmesinler, kendilerine görev tevdi edilir.
***
Bir kere, şu son günlerde yaşadıklarımızın hepsinin, seçime giderken iç istikrarımıza yönelik saldırılar olduğunu bilelim. PKK'lıların bir takım taleplerinin de aynı amaca hizmet ettiğine hiç kuşku yok. Bu girişimlere karşı bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterecek duyarlılık içerisinde olmak gerektiğini düşünüyorum. Zaten Devlet Bahçeli'nin çıkışını da, o bağlamda gördüm. Önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan da, bu provokasyonlara en ağır cevabı verecektir. Bunlar tamam, ancak tüm bu yaşananlara rağmen sakin olmalıyız. Sabırlı olmalıyız. Tuzaklara düşmemeliyiz. Unutmayalım ki, bu tuzakların bir amacı da bizim sinir sistemimizi kontrolsüz hale getirmektir. İstiyorlar ki gündelik hayatımıza etnik düşmanlık duygusunu yansıtalım ve Türkiye'nin her bir yanını bir ateş topuna çevirelim.
***
Bilmemiz gereken bir husus daha var: Hükümetin Kürt açılımı dün yanlış değildi, bugün de değil. Hatta hükümet korkmadan bu açılım siyasetini somut bir çerçeveye oturtmalıdır. Açılımdan en fazla PKK'nın rahatsızlık duyduğunu unutmayalım. Ayrıca bir hususu daha bilelim: Bütün bu gelişmeler olurken devletimiz ve hükümetimiz hiç de boş durmuyor. Önümüzdeki günlerde orduya 50 bin savaşçı asker alınacak. Bu 50 bin kişinin bir tek işi olacak: Dağlarda teröristi etkisiz hale getirmek. Önümüzdeki yıl silahlı kuvvetler envanterine 100 tane saldırı helikopteri dahil ediliyor. Bizim fabrikalarımızda imal edilen helikopterler bunlar. Bu hazırlıkların benim açımdan yorumu şu: Devlet ve hükümet tüm muhtemel gelişmelere göre hazırlığını yapıyor. Bu Kürt işi barışçı ve demokratik yollarla çözüldü çözüldü; çözülmezse ve şimdi olduğu gibi terör gölgesinde Türk milleti ve devletiyle oynamaya kalkarlarsa, bu işe alet olan herkes belasını bulacak. Kimse unutmasın ki, Türkiye 1990'ların Türkiye'si değil. Dev bir ülke Türkiye.
Yani, bu iş, ya çözülecek ya çözülecek!


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA