Malum, artık literatüre bile girmiş "İzmir yobazlığı" diye bir kavram var. Bu şehir medeni davranışlarını gün geçtikçe kaybediyor. İzmir'le ilgili bu algıyı yaratan bir grup İzmirli. Kaba saba davranışlarını "İzmirli duruşu" diye bütün İzmir'e mal etmeye çalışan bir tür tarikat. Bunların zihinsel yobazlığı, İzmirlilere arsenikli su içiren yöneticileri savunmak için söyledikleri "Arsenikli suyu sek içeceğiz" sözünde ifadesini bulmuştu. Bu insanlarla medeni bir diyalog mümkün değil. İşte en son yaşanan olay: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik İzmir'e geliyor. Bir toplantıda şehirle ilgili düşüncelerini söylüyor. Söylediği şu: "İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük kenti, modernizmi temsil eden kent, Türkiye'nin fihristi, tarım, turizm kenti. Ama ben İzmir'i şuna benzetiyorum. Pırıl pırıl nur topu gibi bir çocuk ama burnu akmış kir pas içinde. Yüzünü, gözünü temizlediğiniz zaman güzelliği ortaya çıkar. İzmir dört tekerine fren takılmış araba gibi."
Aslında Hüseyin Çelik az bile söylemiş. Bu sözlerin neresi yanlış? Hüseyin Çelik'e kızanlar önce çevrelerine bir baksın. "Hem kel hem fodul" lafı bu tür durumlar için söylenmiştir işte.
İlknur Denizli'yi tebrik ediyoruz
İZSİAD bir sivil toplum kuruluşu. Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir'i Geleneksel Çarşamba Toplantıları'na konuşmacı olarak çağırıyorlar. Aman Allah'ım, Başkan İlknur Denizli'yi neredeyse parçalayacaklar. Kimler? İzmir'in yobazları. Oysa İlknur Denizli bu vatanın bölünmez bütünlüğüne iman etmiş birisi olarak bir özgüven sergiliyor. Tartışmalı bir ismi çağırıyor ve "Söyle fikirlerini" diyor. Bu çok taktir edilecek bir davranış. Ama bu İzmir'in hiç kendisine güveni kalmamış ki. Üstelik Osman Baydemir'in İzmir'e davet edilmesine ilkel bir çığırtkanlıkla karşı çıkanlar açıkça bölücülük yapıyor. Bu insanlar o kadar feraset duygusundan uzaklaşmışlar ki Diyarbakır'ın bizim bir ilimiz olduğunu, Osman Baydemir'in de seçilmiş biri olduğunu bile unutuyorlar. Osman Baydemir gelir, fikirlerini söyler, dinleyicilerden cevabını alır ve gider, ne var bunda. Kendisi benim hoşlandığım biri değil. Ama mesela son dönemlerde PKK ve İmralı katili ile arasında görüş ayrılıkları oluştuğunu biliyoruz. Allah'tan İzmir sadece yobazlardan ibaret değil.
İlknur Hanım'a pek çok açık fikirli gerçek İzmirli destek veriyor. Mesela bu şehrin bilge insanı Şükrü Şükürer en güzel ifadelerle veriyor bu desteği: "İlknur Denizli'yi tebrik ediyorum. Osman Baydemir'in davet edilmesinde hiçbir sakınca yok. Biz sorunlarımızı şiddetle, bağırıp çağırarak çözemeyiz. Diyalogla çözebiliriz. Şiddet çağrısı yapılmadığı sürece herkesin ifade özgürlüğü var. Bu demokratik kültüre alışmamız gerekiyor. Bizim onu dinlememiz, görüşlerine katılıyoruz anlamına gelmez. Farklı şeyler de söyleyebilir ama birbirimizi dinleyerek anlayarak ortak bir noktada buluşabiliriz."
Baydemir'in davet edilmesi, gerçek İzmirlilerin vatanın birlik ve bütünlüğü konusundaki bilincinin göstergesidir. Tekrar kutlarım.