• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Baykal'ın bana söylediklerini şimdi anladım

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.12.2010, 00:00
1999 seçimlerinden biraz önceydi. CHP lideri Deniz Baykal'a bir konuyla ilgili elçi olarak gönderilmiştim. Oran semtinde Baykal'ın her sabah yaptığı yürüyüşte ona ve arkadaşlarına dahil oldum; hem yürüdük hem konuştuk. Kendi konumuzu bitirdikten sonra Deniz Baykal'a sordum: "Efendim, benim anlamadığım bir şey var, görüyorum, yeni açılımlar yapmaya heves ediyorsunuz ama bir süre sonra geri adım atıyorsunuz, bunun nedeni nedir?" Önce itiraz etti bu söylediğime, ancak ben örnekleri sıralayınca sanırım bana içini döktü. Söylediklerini bugün söylenmiş gibi hatırlıyorum. "Bak sevgili kardeşim" dedi bana ve devam etti: "CHP hiç dışarıdan görüldüğü gibi bir parti değil, bu partinin kendi içinden gelen zorlukları var. Örneğin bir karar alıyoruz, ertesi gün Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin kadınları genel merkezi basıyor. Sen bunları bilmezsin, beladır bunlar. Dolaysıyla o söylediklerinin gerekli olduğunu biz de biliyoruz ama uygulama imkanı her zaman olmayabiliyor." Deniz Baykal'ın bu sözlerinden ÇYDD'den ve Türkan Saylan'dan açıkça korktuğunu anladım, bunu da gizlemiyordu zaten. Bu anımı anlattım, gelelim şimdi bugüne: Bir ses kaydı çıktı ortaya. Türkan Saylan bir başka profesörle konuşuyor. Konu, Baykal'ı CHP'nin başından göndermek. Ses kaydında şunu söylüyor Türkan Saylan: "Baykal da kalbine stend takılırken pat diye ölse.. Tıpkı Özal gibi..." Ölünün arkasından konuşulmaz ama bunlar korkunç belgeler. Şu ana kadar da hiç kimse bunları yalanlamış değil. Bu arada Deniz Baykal'ın iki kere suikasta uğradığını öğreniyoruz onun arkadaşlarından. Ve garibim Canan Arıtman konuşuyor: "Eğer bu doğruysa içimde çok şey yıkılır." Ve ben, yıllar önce Deniz Baykal'ın kulağıma fısıldadığı o sözlerin ne anlama geldiğini artık biliyorum.

Celal Bayar Rektörü doğrusunu yaptı
Eyyamcılığa hiç gerek yok, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Mehmet Pakdemirli yapması gerekeni yaptı. Öğrencilere yaptığı müdahalenin neden doğru olduğunu ayrıca yazacağım ama ben sergilediği iradeyi çok beğendim. Kimse yanılmasın, tanımadığım halde biliyorum ki, bu şahsiyeti sergileyen bir rektör, aynı zamanda gerçekten demokrat ve özgürlükçü bir rektördür. Yaptığı müdahaleyle üniversitenin prestijini kurtarmıştır. Başka üniversitelerde özgürlük adına yapılan hödüklüğe, soytarılığa, içi boş serseriliğe prim vermemiştir. Gelelim şimdi Rektör Pakdemirli'nin yaptığının neden doğru olduğuna? Bir devlet adamı üniversiteyi ziyaret ediyor. Ne kadar karşı olursanız olun, TBMM başkanlığı yapmış, halen Hükümetin ikinci adamı olan saygın bir devlet adamı bu kişi. Bir Manisalı üstelik. Yaptığı bir nezaket ziyareti. Üniversiteyi muhtemelen rektörün daveti üzerine ziyaret edecek, rektör de bu ziyareti üniversite lehine en verimli şekilde değerlendirecek. Fakat ne görelim, son günlerde bazı üniversitelerde sergilenen serserilik burada da sergilenmek isteniyor. Gelen misafire, yani Bülent Arınç'a karşı "Cumhuriyet'in düşmanı, yıkıcısı" gibi sloganlar atıyorlar. Bunun protestoyla, demokratik özgürlükle, özgür üniversiteyle hiçbir ilgisi yok. Bu doğrudan doğruyu serserilik. Üniversitenin rektörü bu bir avuç şartlanmış öğrenciye niye meydanı bıraksın da hem üniversitesini rezil etsin hem de konuğuna rezil olsun? Dikkat edilsin, rektör Pakdemirli, 'slogan atamazsınız, eylem yapamazsınız' demedi; 'ideolojik slogan atmayın' dedi. İdeolojik slogandan da kastı Bülent Arınç'a, yani konuğuna 'Cumhuriyet düşmanı' denmesiydi.
Ekrem Pakdemirli'yi böyle bir evlat yetiştirdiği için kutluyorum.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA