• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSEYİN KOCABIYIK

Babasının oğlu

huseyin.kocabiyik@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 05.02.2011, 00:00
Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Cumhurbaşkanı emekli oramiral Fahri Korutürk'dür. Bugüne intikal eden herhangi bir eseri veya mesleki konularda başarısı olduğuna dair bir işaret olmamakla birlikte, Türk ordusuna şerefle hizmet etmiş bir askerdir. Ancak tarihin kayıtlarına geçen bir başka gerçek var ki, 7.Cumhurbaşkanımız Korutürk tarihimizin en başarısız devlet başkanlarından birisidir. Dönemi Türkiye'nin kaos yıllarıdır. Ülkenin bu kaostan kurtulması için ne herhangi bir tavrı ne de yaratıcı bir müdahalesi olmuştur. Gelişi 12 Mart askeri müdahalesinin ürünüdür. Gidişi ise 12 Eylül darbesinin ayak sesleri içerisinde olmuştur. Askerlerin uyarı mektubunu alıp siyasetçilere bir postacı gibi ulaştırmıştır. Görev süresinin sonlarına yaklaştıkça "şu süre bir dolsa da şu işten bir kurtulsam" telaşı içinde olmuştur. Devlet adamlığı konusundaki kifayetsizliğini ise tarihe geçen şu cümlesi ortaya koymaktadır. Görev süresinin 7.yılında etrafındakilere "benim görev ve yetkilerimin sınırları nedir?" diye sormuştur.
***
Niyetim tarihe mal olmuş merhum bir eski Cumhurbaşkanını eleştirmek değildir. Esasen yukarıda yazdıklarım benim kişisel görüşlerim de değildir. Siyasi tarih bunu böyle belirlemiş durumda. Bugün benim asıl yazı konum, merhum Cumhurbaşkanı'nın evlere şenlik emekli diplomat oğluyla ilgili. Dış İşlerinde yıllarca diplomatlık yaptığı halde varlığı ile yokluğu fark edilmeyen bir insan olarak bilindi. Ne bir eserine ne de bir diplomatik başarısına, diplomasi konusunda akademik çalışma yapan biri olarak herhangi bir yerde rastlamadım. Tipinden ve tavrından tipik bir devlet memuru olduğu anlaşılıyor. İşte bu kişi tüm emeklilerin yaptığı işi yaptı ve CHP'ye katıldı. Söylendiğine göre CHP'nin dış politika görüşlerini oluşturacakmış. Biz daha "eyvah" demeye kalmadan testiyi kırdı Osman Korutürk. Eleştiri biçimi, kullandığı dil bu ülkeye ait bir dil değil. Daha düne kadar birlikte görev yaptığı dış işleri teşkilatını da aşağılayan, hatta hakaret eden bir üslup bu. Söyledikleri şunlar: "Türkiye kendini ateşe atıyor. İslam ülkeleriyle aramızda dinden başka ortak nokta yok. Davutoğlu Türkiye'yi dev aynasında gösteriyor. Eksen değişikliği var. İsrail ile ilişkiler vahim, ilişkilerin düzelmesi lazım."
***
Adını bile yeni duyduğumuz ve eski bir cumhurbaşkanının oğlu olmanın dışında bir vasıf taşımayan çiçeği burnunda CHP'li Osman Korutürk'ün görüşleri böyle. Belli ki bu tuhaf fikirleriyle tanınma açığını kapatmaya çalışıyor. Ancak bir sorun var: Kendisini CHP'ye alan genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu daha iki gün önce Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu ve hükümetin dış politikasını övdü. O nedenle emekli büyükelçi Davutoğlu'na mantıksız ve gerçeklerden uzak eleştiriler yönelteceğine önce kendi genel başkanıyla bir görüş birliği sağlamalıdır.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA