• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Üreten kadınlar

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.03.2012, 00:00
Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlarken Türkiye'deki kadınların durumuna bir bakalım mı?
Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar ekonomik verilere, istihdama katılma oranlarına göre 4 ana gruba ayrılıyorlar: Öğrenciler, ev kadınları, ücretsiz çalışanlar, ücretli çalışanlar.
Genç kızlar, yani öğrenciler adı üstünde öğrenciler ve şimdilik üretmiyor, para kazanmıyorlar. Okuyorlar ve ailelerine bağımlılar.
İkinci grupta ev kadınları yar alıyor. Onların da istihdama katkısı yok. Aslında çalışmıyor değiller, çalışıyorlar ama evde çalışıyorlar. Yemek yapıp, hizmette bulunuyorlar. Ama ürettikleri değer, pazarda satılmadığı için karşılığı olmuyor. Yani görünmez bir emek ev kadınlarının yaptığı. Dolayısıyla ekonomik tanımlamada yer almıyor, gayri safi milli hasılada yeri yok!

EKONOMİYE KATKI

Üçüncü gurup, ücretsiz aile işçileri. Bunar da tarlada, bağda, bahçede çalışan kadınlar. Çalışıp üretiyorlar ama emeklerinin karşılığı onlara da ödenmiyor. Görünmez bir emek onlarınki de. Ekonomik hesaplamalarda bunlar da yer almıyor. Bu durumda üç grup da dışarıda kalıyorlar ekonomik veriler kıstas alındığında. Ekonomiye bir katkıları yok anlamına geliyor bu durum.
Bütün yük çalışan kadınlarda. Bunlar da aslında ikiye ayrılıyor, bir kısmı maaşlı, devlet memuru veya özel sektörde çalışıyorlar, bir kısmı da kendi işinin sahibi.
Bu iki grup da gelir elde ediyor ve vergi veriyor. Kalkınmada esas görev bu kadınların omzuna yüklenmiş bulunuyor.
Peki, bu kadınların oranı ne kadar? İstihdama katılan kadınların oranı yüzde 30'lara vardığı söyleniyor ama aslında detaylı bir çalışma yapıldığında bu sayının yüzde 17'lerde olduğunu söylemek mümkün. Yani her 100 kadından sadece yüzde 17'si çalışıp, para kazanıyor ve vergi veriyor. Gerisi atıl durumda. Üreten değil, tüketen konumunda.

PARA KAZANMAK

Bu çok önemli bir konu. Bunun üzerinde durulması ve kadınların istihdama kazandırılması gerekiyor. Çünkü yoksulluk giderek artıyor, yoksullukla mücadele için kadınların çalışması, para kazanması, çocuklarının ve kendinin geçimini sağlaması gerekiyor. Kadın para kazanınca ailenin de refahı artıyor.
Kadının çalışması ülkenin ekonomik durumunu da değiştiriyor, verimlilik artıyor. Hepsinden önemlisi ise kadının güçlenmesi gerekiyor. Bunun için kadının da para kazanması şart. Çalışması demedim, çükü zaten çalışıyorlar ama evde çalıştıkları için, yaptıkları satılmadığı için para kazanmıyorlar. Kazanmaları için emeklerini satmaları gerek. Yemek yapıp, kek yapıp, takı yapıp satmalılar en azından. Para kazanmak kadını güçlendiren bir durum. Güçlenince kaderine boyun eğmiyor. Kendisini döven, dövmese bile küçümseyen, hor gören kocasına ve ailesine katlanmıyor. Aileler de artık kızlarına sahip çıkıyor ve boşanmak isteyen kızlarına kapılarını açıyorlar. Ama ne oluyor? Kadının güçlenmesini istemeyen güçsüz erkekler bu duruma kabullenemiyor ve çözümü kadına şiddet uygulamakta ve onu öldürmekte buluyor.
Emekçi Kadınlar Günü'nden Kadınlar Günü'ne dönüşen bugünde üzerinde durulması gereken en önemli konu bu. Kadının güçlenmesini istiyor muyuz, istemiyor muyuz?


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA