Önce, hafta sonu Vodafone Red, HTC, Bodrum Marina Yat Kulübü tarafından düzenlenen Famous Cup Genel Kupaları sonuçlarını vereyim:
Genel Birinci: Safinaz Teknesi-Deniz Öngören ve ekibi olurken, ikinci, İzmir Yelken Akademisi Teknesi-Kaan Özgönenç ve ekibi, üçüncü de, X-Machine Teknesi-Şenkal Öztüzün ve ekibi oldu.
Yarışma sırasında HTC One S ile Özge Özpirinçci'nin çektiği fotoğraf birinci seçildi. Kazananlar ödüllerini, Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Fatih Uysal ve HTC Güneydoğu Avrupa Executive Direktörü Nikitas Glykas'ın elinden aldı.
Sonuçları beklerken, yarışçılar arasında uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla karşılaştım. Halkla ilişkiler sektöründe çalışan Gaye, yedi aydır yelken sporuyla ilgilendiğini söylerken gözlerindeki pırıltı dikkatimi çekti.
KADIN YELKENCİLER
Gaye yelkenle yıllar önce çok sevdiği bir arkadaşımın ailesinin teknesiyle tanışmış. "Yaşça büyük oldukları için yelkenle değil, motorla gidiyorlardı ama bir kez yelken açtılar ve işte ben o zaman farkı gördüm; sessizliği, rüzgarın sesini anladım, seyrin tadına vardım. Yıllarca aklımda hep o kaldı. Sonra Marmaris'te bir kursa gittim. Ondan sonra da çok şeker bir ekiple tanıştım ve kendimi bu işe adamış vaziyetteyim. 7. ayım çok yeni ve çok iyi bir ekiple beraberim" diye başladı anlatmaya.
"Yarış bir adrenalin. Takım çalışmasını yaşayabildiğin bir ortam. Bir beyin var takımın başında, skiper dediğimiz kaptan. O yönlendiriyor bizi ve herkes kendi işini en iyi şekilde yapmaya gayret ediyor."
MİLLİ SPORCU
Ben de onu bulmuşken yelkenle ilgili merak ettiğim her şeyi sordum.
Yarışçı sayısı, teknenin boyuna, ağırlığına göre 8-10 kişi arasında değişiyor. Herkesin bir görevi var. Gaye'nin görevi fare olmakmış. Fare, yelken balon bastığında balonu içeri toplamakla yükümlü. Aşağıya inip hızlı bir şekilde ipleri dolandırmadan balonu çekiyor. Başka görevleri de var. Zaten teknede kimse tek bir iş yapmıyor. Kişinin varlığı, ağırlık da önemli bir görev.
"Uka Uka" teknesinde bir kadın yelkenci daha olduğunu öğrenince Gaye'nin ardından onunla da sohbet ettim. Sibel Hazarhun Atik, milli bir sporcu. Küçük yaşta yelkenci olan babası ve ağabeylerinin etkisiyle yelken sporuyla ilgilenmeye başlamış. Tek kişilik yelken optimist yapmış uzun yıllar. Milli olmuş. Evlendikten sonra tekne alarak yarışlara katılmaya başlamış. Uka Uka'da kardeşiyle beraber yarışmış. Ağabeyi ise rakip takımda. "Zaten önemli olan yarışmaktır" diyor.
Yelken sporuyla ilgilenen pek çok kadın var. Her teknede bir kadın vardı mutlaka. Ama yarışı, teknesinde en çok kadın bulunduran "Safi Naz" kazandı. Daha doğrusu Deniz Öngören ve ekibi. Bu teknenin ünlü ismi bir erkekti, "Fatmagül'ün Suçu Ne?" dizisinin Mustafa'sı Fırat Çelik. Onlardan da yarın söz edeceğim.