• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Masallar bize ne anlatır?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.08.2012, 00:00
Pamuk Prenses, Kül Kedisi gibi masalların çoğunda "iyi anneler" genellikle ölür ve küçük kızın başına bir "üvey/kötü anne" gelir. Ve küçük kızın üvey anne ile savaşı başlar.
Masallar aslında bize atalarımızdan kalan öğütlerdir. "Öykünün, içinde yaşanan hayattan gelen bir bütünsellik vardır" diyor masalları inceleyerek "Kurtlarla Koşan Kadınlar" adlı kitabı yazan psikanalist Clarissa P. Estes. "Masallar, var olan kuşak sayısı kadar kuşağa uzanıp çok gerilere giden geleneklerdir" diye de ekliyor. Hepsi bize, bir mesaj taşır.
Peki, niye ölür masallarda anneler? Estes, masalın başında annenin ölümünü şöyle yorumluyor:
"Bir kadının hayatındaki bu evrenin kişiliği geliştirmeye yönelik ödevleri şunlardır:
. Her zaman gözeten, yanında olan koruyucu annenin, kişinin gelecekteki içgüdüsel hayatında en önemli rehberlik görevini üstlenmeye uygun olmadığını kabul etmek.

FAZLA İYİ ANNE

. Tek başına olma görevini üstlenmek; tehlike, entrika, politika konusunda kendi bilincini geliştirmek.
. Kendi kendine, kendisi için uyanık olmak.
. Ölmesi gerekenin ölmesine izin vermek."
Yani annenin ölümü iyi bir şey aslında! Mecazi anlamda tabii. Annenin ölmesi gerekmiyor. Burada anlatılmak istenen annenin koruyuculuk görevini azaltması ve giderek silikleşmesi ve çocuğunun kendi kendine bakabilmesine izin vermesi... Fazla-iyi annenin ölümü, yeni kadının doğmasına neden oluyor.
Psikologlar, doğal olgunlaşma sürecimizde "fazla-iyi anne"nin giderek yok olarak, çocuğu yalnız bırakması gerektiğini söylerler. Bu, çocuğunun üzerinden elini eteğini çekmesi anlamına gelmiyor, onu yine koruyacak, izleyecek ama kendi başına hareket etmesini sağlayacak.
Çünkü Estes'e göre, eğer koruyucu anneyle fazla uzun süre kalırsak, kendimizi koruyamayız. Kendimizi geliştirmenin önünü tıkamış oluruz. Bir kadının hayatta ulaşmak istediği yere ve risk alabileceği şeylere kendimi hazırlaması gerekir. Bu da sevecen ama aynı zamanda sert ve talepkar olan bir anneyle gerçekleşir.

GÜÇLENMENİN ÖNEMİ
Hayvanların dünyasında da böyle. Örneğin anne kurdun yavrularını beslerken onlarla birlikte tembellik ederek vakit geçirdiğini, oynadığını ama günü geldiğinde, yani yavrularını avlanma ve yiyecek bulma konusunda eğitmeye koyulduğunda, onlara çoğu zaman dişlerini gösterdiğini, tersleyip, itaat etmelerini istediğini ve istediklerini yapmazsa onları itip kaktığını söyler.
Fazla-iyi anne elbette iyi bir şeydir, kişiliğimizi geliştirmemize, içimizdeki enerjimizin ortaya çımasına izin vermese de, onunla olmak çok güzel, rahat, güvenlidir. O yüzden bunu istemeyiz ama işte, fazla iyi anneyle çok uzun süre bir arada kalırsak, hayatlarımız ve yeteneklerimiz birer gölgeye döner ve güçlenmek yerine yetersizleşiriz. Daha da kötüsü canlı enerjiyi baskılar ve ona hayat hakkı tanımazsak, yanlış ellerdeki büyülü çorba kazanı gibi büyür, büyür ve sonunda patlar. İçindeki işe yarar her şey yerlere saçılır.
Peki, masallardaki üvey- kötü annenin verdiği mesaj ne? O da bir başka yazının konusu olsun...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA