• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

CHP iktidar olmayı ne kadar istiyor?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.11.2009, 00:00
Kim ne derse desin CHP, Türk siyasi hayatının en renkli partisi. Ne parti içi mücadelesi bitiyor, ne delege savaşları, ne de kurultay hesapları. Bu işlere o kadar çok zaman ve enerji harcıyorlar ki, muhalefet yapmaya zamanları kalmıyor. Partinin en üst düzey karar organı MYK her hafta düzenli olarak toplanıyor. O MYK'dan sürekli olarak görevden alınan il ve ilçe örgütleri ile ilgili kararlar çıkıyor. Son olarak İzmir Konak İlçe Başkanı Aytekin Tunuslu ve yönetimi görevden alındı. Daha önce de Çiğli, Buca, Güzelbahçe ve Karşıyaka yönetimleri MYK'nın hışmına uğramıştı. Parti kulislerinde bu görevden almalar, Baykal ile Önder Sav arasındaki güç mücadelesi olarak yorumlanıyor. Yani Baykal ve arkadaşları çok sevdikleri ve hep kazananı oldukları kurultaya hazırlanıyorlar. Kabul etmek lazım parti içindeki rakiplerini tasfiye etmekte çok başarılılar. Ancak CHP'ye 29 Mart seçimlerinde oy veren 9 milyon 210 bin 881 seçmenin beklentileri çok farklı. Bana her nedense hep SSCB 'deki meşhur politbüro'yu hatırlatan o MYK'da, "benim delegem, senin delegen savaşları" nın yaşanmasından son derece rahatsızlar. Türkiye büyük bir değişim sürecinin tam göbeğinde. Demokratik açılım başta olmak üzere, hükümetin eğitim ve sağlık politikaları üzerine şu günlerde CHP'nin söyleyecek çok fazla sözü olmalı. Çalışanın, emeklinin, esnaf ve öğrencinin sorunlarına eğilmek, iktidar alternatifi bir partinin önceliği olmayacak da kimin olacak? Ama CHP yönetimi her zaman olduğu gibi kendi iç meselelerine yoğunlaşmış durumda. Bu tabloya bakınca " CHP aslında iktidar olmayı istemiyor" diyenlere hak vermemek mümkün mü?

Çetin Altan'ın 50 yıllık hayali Erzincan'da gerçek oldu
Bu fotoğraf geçtiğimiz hafta sonu Erzincan'da çekildi. 1960'lı yıllarda köylerinde tenis oynanan ve klasik Batı müziği dinlenen bir Türkiye'yi hayal eden Çetin Altan'ın rüyası 50 yıl sonra gerçek oldu. Klasik müzik kısmını bilmem ama Erzincan'ın köylüleri artık tarladaki işlerini bitirip tenis oynayabilecek. Onları bu imkanı sağlayan hemşerileri Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım. Maliyeti sponsor firmalar tarafından karşılanan uluslararası standartlardaki 4 tenis kortunun açılışını milli tenisçi İpek Şenoğlu ile birlikte yapan Yıldırım, Erzincan'dan dünyaca ünlü tenisçilerin yetişmesini istiyor. Hayatında ilk kez eline aldığı tenis raketini İpek Şenoğlu'nu bile kıskandıracak kadar ustalıkla kullanan Erzincanlı kadını görünce, Yıldırım'ın bu istediğinin pekte uzak olmayan bir gelecekte gerçekleşeceğine bende inandım. Zaman büyük usta Çetin Altan'ı haklı mı çıkardı acaba? Teknolojik gelişmenin iktisadi, siyasi ve sosyal yaşamı dönüştüreceğini, köylünün tenis oynama düzeyine geldiği bir Türkiye'de toplumsal sorunların ortadan kalkacağını savunan Altan, bu fotoğrafı nasıl yorumlar çok merak ediyorum.

Tek rakipleri Türk Hava Yolları
Hafta sonunda MHP'nin kongresini izledim. Kalabalık salona sığmadı. Görsel açıdan her şey dört dörtlük görünse de eksik olan bir şeyler vardı yine de. Hepsinden önemlisi rekabet yoktu. Heyecan yoktu. Devlet Bahçeli tek hakimi olduğu partisinde muhtemelen kendi seçtirdiği delegelerin oylarıyla liderliğini bir kez daha perçinledi. Üstelik tüzük değişikliği ile ömür boyu Genel Başkan olmasının yolu açıldı. 2010 yılının ilkbaharında yapılacak CHP Kurultayı'nda da farklı bir tablo ortaya çıkmayacak. Öyle bir hale geldik ki, siyasi partilerimizde mevcut liderlerin karşısına çıkmaya niyetlenen adaylar kongrelerin yapıldığı salonlara bile giremiyor. MHP'de 2006 yılında aday olacağını açıklayan Ümit Özdağ'dan sonra bu kurultayda da Hakkı Şafak Ses ve Ahmet Reyiz Yılmaz kibarca " gelmeseniz iyi olur" diyerek uyarıldı. Gelselerdi ne olurdu sorusunun yanıtı ortada. CHP'de Mustafa Sarıgül'ün aday olduğu kurultayda yaşananlar henüz unutulmadı. Bunun adına demokrasi diyoruz. Liderlerimiz " dikensiz gül bahçelerinde" istedikleri gibi at koşturmayı çok seviyorlar. Türkiye en az demokratik açılım kadar, siyasi partiler ve seçim kanunlarının da değiştirilmesine ihtiyaç duyuyor. Yoksa daha çok tek adaylı kongreler, kurultaylar izleriz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA