Hafta sonunda Stratejik Düşünce Enstitüsü tarafından hazırlanan "Alevi Raporu"nu okudum. Kürt açılımının biraz gölgesinde kalmış olsa da, Alevi açılımı önümüzdeki dönemin hassas konu başlıklarından biri olacak. Zaten raporun oluşturulma gerekçesi de bu gerçeğe dayanıyor. 26 ilde 2 bin 217 denekle görüşülerek hazırlanan rapordaki en ilginç sonuçlardan biri Alevilerin siyasi tercihleri ile ilgili. Alevilerin yüzde 31'i kendisini sol ideolojilere yakın gördüğünü söylerken, yüzde 61'i herhangi bir ideolojiye inanmadığını belirtiyor. Yüzde 7.7'si ise kendisini sağ görüşlü olarak tanımlıyor. Raporda bu durum " Alevilerin yoğunlukla sol ideolojinin destekçisi olduğu görüşünün aksine bir sonuç " olarak değerlendiriyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. Raporda yer verilmemesine rağmen Alevilere "Seçimlerde oyunuzu hangi partiyle vereceksiniz?" diye sorulduğunda, cevapları ezici bir çoğunlukla CHP olmuş. Yani sayıları kimilerine göre 6, kimilerine göre 10 milyondan fazla olan Alevi vatandaşlarımızın gönlünde yatan aslan yine CHP'ymiş. Tabi bu durum Onur Öymen'in en kibar ifadeyle "talihsiz beyanı" sonrasında kuvvetle muhtemeldir ki değişti. İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli yerlerinde CHP'yi protesto eden Alevilerin tepkisi, Deniz Baykal'ın uykularını kaçıracak gibi. "Kürtlerle arası limoni olan CHP, oy deposu olarak gördüğü Alevileri de kaybederse ne olur?" sorusuna Onur Öymen'in vereceği bir yanıt mutlaka vardır diye düşünüyorum.
Açılım rakamları
Demokratik açılım tartışmalarına meselenin ekonomik boyutuyla bakmakta fayda var. Belki o zaman mevcut durumun devamından yana statükocuların, Türkiye'nin bu en büyük sorunuyla ilgili tahlillerinin ne kadar dayanaksız olduğunu daha iyi anlayabiliriz. İşte o rakamlar: -Terörün güvenlik bakımından bize maliyeti yıllık 3-4 milyar dolar- Resmi rakamlara göre 25 yılda terör eylemlerinin Türkiye'ye doğrudan maliyeti 100 milyar dolar- Dolaylı maliyetlerle birlikte zarar 300 milyar doları buluyor- Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da nüfusun yüzde 16'sı yaşıyor. Bölgenin milli gelirden aldığı pay sadece yüzde 6. (Bölgedeki yapılan tüm harcamaların yüzde 29'ı asker-polis ikilisi tarafından gerçekleştiriliyor.) 9 milyonu aşkın yeşil kartlının yüzde 46'sı bu bölgede bulunuyor.- Türkiye'deki yıllık 11 bin bebek ölümünün yüzde 20'si Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaşanıyor. Yukarıda sayılanlar arasında can ve mal kayıpları yok, bazılarının tepkisini çeken "anaların gözyaşları" ile ilgili detaylar da yok. 25 yılda 300 milyar doları silah tüccarlarının cebine konmuş bir milletiz. Başka söze gerek var mı?
İkinci kez atanmıştı
29 Mart seçimleri öncesinde CHP Genel Merkezi'nde en hararetli tartışmalar İzmir ve ilçelerinde gösterilecek adaylar konusunda yaşandı. Özellikle Çiğli'de Ensari Bulut'un sağlık durumu nedeniyle aday gösterilmeyeceği düşünülüyordu. Ne acıdır ki, Bulut'un rakipleri de stratejilerini onu en zayıf noktasından vurmak üzerine kurmuşlardı. Ancak CHP lideri Baykal, o süreçte Bulut'un arkasında durdu. Başkanının mücadele ettiği sinsi hastalıktan haberi vardı. Kendisine yapılan tüm telkin, baskı ve ricalara rağmen, seçimi kaybetmeyi de göze alarak Ensari Bulut'tan vazgeçmedi. Siyasette eşine pek rastlanılmayan bir vefa örneği gösterdi. " Vefa İstanbul'da bir semt adıdır" diye düşünenlere de güzel bir cevap verdi.
Tanrıverdi, kestiği kurdeleleri biriktiriyor
Fabrikalar, alışveriş merkezleri, işyerleri ve daha birçok bina. Alışveriş ve üretim için açılan her tesis, işsizler için umut kaynağı. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi için ise yeni açılan her tesis başka bir anlam taşıyor. Zira Tanrıverdi, partinin koleksiyonerlerinden biri... Katıldığı açılışlarda kestiği kurdeleleri ve kullandığı makasları büyük bir titizlikle saklayan Vekilimiz, zengin koleksiyonu için makamında özel bir köşe bile oluşturmuş. Koleksiyonda, onlarca makas ve kurdele dikkat çekiyor. "Bunlar benim gururum" diyen Tanrıverdi, zengin koleksiyonunu kimi zaman konuklarına da göstermeyi ihmal etmiyor. Tanrıverdi, bu konuda yalnız değil. Başbakan Erdoğan ve bazı bakanların da, benzer koleksiyonları var. Dileriz koleksiyonlardaki zenginlik arttıkça, halka da yeni iş kapıları açılır.