• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Tarihiyle yüzleşen Türkiye

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24.11.2009, 00:00
Türk insanı son bir yılda tam bir zihinsel devrim yaşadı. Bugüne kadar bize doğru diye belletilen ne kadar çok şeyin aslında öyle olmadığını bu zaman diliminde öğrendik. Tunceli'nin isminin Dersim olduğunu, 1938 yılında orada eşine ancak Hitler Almanya'sında rastlanılacak bir büyük katliamın gerçekleştirildiğini, Danıştay saldırısının ülkeyi kaosa sürüklemek için planlanmış bir provokasyon olduğunu ve iktidar partisine karşı yapılan darbe girişimlerini bilmiyorduk.
Zaten biz 1. Dünya Savaşı'nda da galip gelmiş, ancak müttefiklerimiz yenildiği için kaybetmiş sayılmıştık! Anadolu coğrafyasında Kürt diye bir millet yoktu. Onlar dağ Türkleriydi. Karda yürürken kart kurt diye ses çıkardıkları için Kürt deniyordu kendilerine. 2. Dünya Savaşı yıllarındaki Varlık Vergisi ve sonrasındaki 6-7 Eylül olayları ile yüzlerce yıldır bir arada yaşadığımız gayrimüslimleri ülkemizden uzaklaştırmamıştık. Yakın tarihimizde Çorum, Maraş ve Sivas katliamları gibi acı olaylar yoktu.
Faili meçhul cinayetleri çözmek devletin namus borcuydu ama çözemiyorduk. Turgut Özal eceliyle ölmüştü. 28 Şubat sürecinde post-modern bir darbe yaşanmamış, rejime balans ayarı yapılmıştı. Her biri kendi içinde derin çelişkiler barındıran bu resmi yalanların gün gelip ortaya çıkacağına ihtimal bile vermiyordu bazıları.
Ancak Pandora'nın kutusu açıldı bir kere. Bu halk artık kendisine dayatılan çakma doğruları önceden olduğu gibi sorgusuz sualsiz kabullenmeyecek. Ne Türkiye o eski Türkiye, ne de dünya o eski dünya. Zamanın ruhunu anlamak ve yeni bir şeyler söylemek lazım günümüzde...

Alevi oyları nereye?
Alevilerle CHP arasındaki derin Dersim çatlağı akıllara ister istemez "Alevi oyları kime gidecek" sorusunu getiriyor. 2011 yılında yapılacak genel seçimin en belirleyici unsurlarından biri şüphesiz Alevi oyları olacak. Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılanlara bakınca CHP'nin Alevileri yeniden kazanmaya pek niyeti olmadığı görülüyor. Mustafa Sarıgül'ün 2010 yılında kuracağı partisi, CHP'den kaçacak Alevilerin yeni adresi olmaya en yakın aday gibi duruyor. Ancak muhafazakar sağ da bugüne kadar hep mesafeli durduğu Alevilere kapıyı ardına kadar açmaya hazır.
Alevi Çalıştayları ve açılım hamleleri ile Ak Parti ve parti yönetimine 4 Alevi kökenli ismi dahil eden MHP bile Alevi oylarına göz kırpıyor. Kısacası Aleviler Cumhuriyet tarihinde hiç olmadıkları kadar gözdeler şu sıralar. Bu gerçeğin farkında olmayan tek parti ise bugüne kadar neredeyse blok halinde oy verdikleri CHP. 1990'lı yılların sonunda siyasete hızlı bir giriş yapan Alevi işadamı Ali Haydar Veziroğlu'nun Barış Partisi bile CHP ile Aleviler arasındaki sarsılmaz ittifakı bozamamıştı.
Aleviliğini ön plana alan enteresan kişiliği ve büyük paralar harcadığı renkli seçim kampanyasına rağmen 1999 seçimlerinde sadece yüzde 0.25 oy alabilen Veziroğlu'nun yapamadığını 10 dakikalık konuşması ile Onur Öymen yaptı. Kendisiyle ne kadar övünse azdır!

Ak Partililerin Baratalı sevgisi
CHP'nin önde gelen isimlerinden Bülent Baratalı, parlamentonun en deneyimli milletvekillerinden biri. Kendi partisi dışında diğer partilerden de seveni çok. TBMM'nde devam eden 2010 yılı bütçe görüşmelerinde bu sevgiye yakından tanık olduk. Ak Partili eski bakanlardan Bitlis Milletvekili Zeki Ergezen, Baratalı'yı Plan Bütçe Komisyonu'nda her gördüğünde "Sevgili kardeşim hoş geldin" diyerek ayağa kalkıyor ve ona sarılıyor. İkili arasındaki bu samimiyet meğer 1950'li yıllara dayanıyormuş. Baratalı ve Ergezen Bitlis'ten çocukluk arkadaşı. Baratalı babasının görevi nedeniyle ilkokula Bitlis'te başlamış. Ergezen ile de aynı okulda okumuşlar. Yıllar sonra kader onları TBMM çatısı altında bir araya getirmiş.
Baratalı'nın Ak Parti içindeki bir diğer iyi dostu da Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak. Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nün 2010 yılı bütçesinin görüşmelerinde karşılaşan ikili arasındaki dostluk Urla sporuna 25 bin TL'lik bir kaynak aktarılması sonucunu doğurdu. Özak, yakın dostu Baratalı'nın ricasını kırmadı ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bütçesinden Urla'ya 25 bin TL ödenek ayırdı. Bu para ile Urla'nın sportif anlamdaki ihtiyaçları giderilmeye çalışılacak. Türkiye birbirinin üzerine yürüyen milletvekillerini görmekten bıktı. Parlamentoda yukarıda anlattığımız türden dostlukların sayısının artması toplumsal barışa da büyük katkı sağlayacaktır.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA