Ekonomi çevrelerinde Merkez Bankası'ndan bahsedilirken "Bankaların bankası" ifadesi kullanılır. Devletin para ve maliye politikasının uygulayıcısı olan bu köklü kuruluşta şu sıralar değişim heyecanı yaşanıyor. Başkan Durmuş Yılmaz'ın görev süresi 18 Nisan 2011'de sona eriyor. Emeklilik günlerini Uşak'taki çiftliğinde geçirmeye hazırlanan Yılmaz'ın yerine geçecek isim henüz belli değil. Ancak kulislerde öne çıkan 3 aday var. Başkan Vekili Erdem Başçı ve Başkan Yardımcısı İbrahim Turhan ile BBDK Başkanı Tevfik Bilgin'den biri o koltuğa oturacak. Başçı'yı, Ekonomiden Sorumlu Bakan Ali Babacan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün desteklediği, İbrahim Turhan'ı ise Başbakan Erdoğan'ın istediği kulaktan kulağa fısıldanıyor. Turhan, İzmir'e ve Yeni Asır'a uzak bir isim değil. 1968 yılında İzmir'de doğmuş. Parlak CV'sinde yer almayan bir ayrıntı var ki, bizim için önemli. Bugünün başarılı bürokratı eski bir Yeni Asır çalışanı. 2 yıl önce bir sohbet esnasında hikayeyi kendisinden dinlemiştim. 1970'li yıllarda gazetenin çocuk sayfasını hazırlayan ekibin bir parçasıymış. Uzun bir süre düzenli olarak gazetenin gönüllü muhabirliğini yapmış. Sayfa tasarımından matbaa aşamasına kadar her alanda çalışmış. O yıllarda en büyük amacı iyi bir gazeteci olmakmış. Ancak sonradan hayat onun yönünü ekonomiye çevirmiş. Boğaziçi mezunu Turhan, Başbakan Erdoğan'ın en çok güvendiği bürokratlar arasında. Birçok toplantıda Başbakan tarafından ismen çağrıldığı ve fikir danışıldığı biliniyor. Kısacası paranın dümeninde bir İzmirlinin geçme ihtimali giderek kuvvetleniyor.
Erdoğan'ı gülümseten Arnavut
Meclis'te görüşmeleri devam eden torba yasa vekilleri hayli yordu. Gece geç saatlere kadar devam eden oturumlarda sık sık karar yeter sayısının bulunamaması, Başbakan Erdoğan'ın da takibindeydi. Gece yarısı Meclis'e şok bir baskın yapan Erdoğan, devamsız vekillere adeta gözdağı verdi. O ziyaretin en dikkat çekici ayrıntılarından biri de Başbakan'ın, Çanakkale Milletvekili Mehmet Daniş'in cep telefonundan kendisine gösterdiği fotoğraflara bakarken gülümsemesiydi. Daniş'e o fotoğrafların içeriğini sordum. Hikaye ilginç. Aralık ayında Kosova'da yapılan seçimleri gözlemci olarak izleyen Daniş'in yanına Prizren kentinde Türk asıllı bir Arnavut yaklaşır. Türkiye'den geldiğini öğrenince cüzdanında özenle sakladığı bir kartviziti gösterir. Kırık dökük Türkçesiyle tam 16 yıldır cebinde taşıdığı o kartviziti 1994 yılında bulunduğu İstanbul'da Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine verdiğini anlatır. Erdoğan o zaman İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayıdır. Aluş adındaki Arnavut, sonraki yıllarda uzaktan da olsa hep takip ettiği Erdoğan'ı hiç unutmaz. Daniş'in milletvekili olduğunu öğrenince Erdoğan'a mutlaka selamını iletmesini ister. Genel Kurul salonunda gecenin bir vakti Erdoğan'a tebessüm ettiren fotoğraflarda, o Arnavut ve elinde tuttuğu kartvizit vardır. Başbakan'ı 16 yıl öncesine götüren fotoğrafın öyküsü böyle.
OSB'lere sektörel teşvik önerisi
İzmir'de 5'i faal, 2'si inşaat halinde 7 adet Organize Sanayi Bölgesi (OSB) var. Proje ve etüt aşamasındakiler tamamlanınca bu sayı 16'ya çıkacak. Bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan bu OSB'lerde üretim yapan sanayicilerin en önemli sorunlarından biri teşvikler. İzmir gelişmiş bölge kabul edildiği için 2009 yılında çıkarılan teşvik paketinde 1. bölgede yer almıştı. Ancak hemen yanındaki Manisa'nın 3. bölge kapsamına alınması Ege'deki yatırım dengesini ciddi şekilde etkiledi. MHP İzmir Milletvekili Kamil Erdal Sipahi, İzmirli yatırımcıyı isyan ettiren bu durumu bir önergeyle Meclis gündemine taşıdı. Manisa'ya 50 kilometre uzaklıkta bulunan Aliağa OSB'de dahil İzmir'deki tüm OSB'lerin hiç yatırım çekemediğini belirten Sipahi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e "sektörel teşvik" çağrısında bulundu. İzmir'in teşvik uygulamasından yara aldığını kaydeden Sipahi, sorunun kentteki mevcut OSB'lere bölgesel yerine sektörel teşvik verilmesiyle giderilebileceği görüşünde. Bakalım Sanayi Bakanlığı bu öneriye nasıl bir yanıt verecek?