19 Mayıs kutlamalarını militarist ve faşist bulan zihniyeti anlamakta zorlanıyorum. Dünya üzerinde emperyalizme karşı verilmiş en büyük bağımsızlık mücadelelerinden birine imza atacaksanız, sonra o mücadelenin fitilinin ateşlendiği günü faşizmle ilişkilendireceksiniz! Böyle bir garabete bizden başka hiçbir ülkede rastlanamaz. Adına Anadolu denilen bu coğrafyada Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arap, Rum, Ermeni ve daha birçok millet bin yıldır bir arada yaşıyor. Bizi biz yapan, ortak bir paydada buluşturan temel yapı taşları var bu ülkenin. 19 Mayıs'ta onlardan biri. Sağcı, solcu, muhafazakar ya da laik dünya görüşüne sahip hiçbir Türk vatandaşının 19 Mayıs'la bir derdi olacağına inanmıyorum. Sonra bu ülkede 12 Eylül'ün tüm izleri silindi de sıra 19 Mayıs'a mı geldi? 31 yıldır darbe anayasası ile yönetiliyoruz. Mesele sivilleşmekse önce özgürlüklerin önündeki en büyük engel olan darbe anayasası değişsin. Hazır Gençlik ve Spor Bayramı tartışılırken bizi bekleyen gerçek ve büyük bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum: Dünyadan bihaber, okumayan ve hepsinden önemlisi bunun farkında olmayan bir gençlik var Türkiye'de. Televizyonlardaki bilgi yarışmalarına şöyle bir göz atın, ne demek istediğimi çok iyi anlarsınız. ATV'de Kenan Işık, endüstri mühendisi olan yarışmacı gence soruyor: "Aşağıdakilerden hangisi 'Aydın' kelimesi ile aynı anlama gelmektedir?" Delikanlı dünyanın bu en zor sorusuna hiç utanmadan 'müşfik' yanıtını veriyor ve eleniyor. Kenan Işık'ın bu cevabı duyduğu andaki yüz ifadesi görülmeye değer. Bir sonraki yarışmacı yine üniversite mezunu bir genç. İşletme mezunu kızımız "İşçiler 1 yıllık çalışma süreleri sonunda kaç günlük tazminat hakkına sahip olur?" sorusuna cevap veremiyor. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yarışmacılar çerez niteliğindeki ilk 5 soruyu dahi geçemiyor.
Bu ülkede cehalet hiç bu kadar görünür olmamıştı. "En büyük zenginliğimiz" diye övündüğümüz gençlerin hali içler acısı. Bakanlık, 19 Mayıs kutlamaları ile uğraşmak yerine, paçalarından cehalet akan bu nesli adam etmeye yoğunlaşmalı. Böylesi hepimiz için çok daha faydalı olur.
Erdoğan üçüzlere ne isim verdi?
Başbakan Erdoğan'ın üç çocuk konusundaki hassasiyeti malum. Sürekli olarak vatandaşlara "En az üç çocuk yapın" tavsiyesinde bulunuyor. Başbakan'ın bu tavsiyesine uyanlardan biri de AK Parti MKYK Üyesi Asuman Erdoğan oldu. Üstelik üçüz doğum yaptı. Başbakan haberi alınca hemen kendisini hastanede ziyaret etti. Fatih ve Asuman Erdoğan çiftine üçüzlerinin hayırlı olmasını dileyen Başbakan'ın, aileden gelen istek üzerine bebeklerin isim babalığını üstlendiği öğrenildi. "Filistin'in birliği"ni dileyerek bebeklerden birine Gazze'deki Filistin Hükümeti'nin Başbakanı İsmail Haniye'nin adı olan "İsmail", diğerine de Hamas lideri Halit Meşal'in adı "Halit"i öneren Erdoğan'ın, üçüzlerden kız olanına da "Betül" adını verdiği açıklandı. Başbakan'ın bebeklere hediye olarak altın taktığı da gelen bilgiler arasında. DUVAR:
"Bilgisizlikten daha kötü bir şey varsa, o da bildiğini zannetmektir."
Rousseau