Şimdi cevabı aranan soru şu:
Sadece iktidar partisinin değil muhalefetin de yeni toplumu okuyamama zaafını ayan beyan ortaya koyan bu eylemler Ankara'nın meşhur siyasi dengelerini nasıl etkiler?
1- İktidar partisi başkanlık sistemi önerisini rafa kaldırır.
2- Kriz ve algı yönetme konusundaki ustalığını daha önce defalarca ispatlayan Başbakan Erdoğan, kabinede mutlaka değişikliğe gider.
3- AK Parti'nin 73 kişiden oluşan 3 dönem mağdurları için yeni bir formül gündeme gelebilir.
4- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün siyasetteki etkisi eskiye göre daha yoğun bir şekilde hissedilir.
5- Alkol düzenlemesi ve 3. Köprünün adıyla ilgili sürpriz gelişmeler olabilir.
6- Mustafa Sarıgül'ün CHP'ye dönüşü ve İstanbul adaylığının kesinleşmesi hız kazanır.
7- Muhalefetteki boşluğu doldurmaya aday yeni bir siyasi hareket için arayışlar başlar.
8- Siyasi partiler yerel seçimlerde özellikle büyükşehirler ve ilçelerinde liberal, genç nüfusa hitap edebilecek adayları tercih eder.
9- Yerel seçimin en önemli belirleyicilerinden biri sosyal medya olur.
10- Ana akım medya Gezi Parkı hadisesinde kaybettiği prestiji yeniden kazanmak adına yayın politikalarında esaslı bir değişikliğe gider.
CHP bu işi niye organize edemez?
Bazen küçük ve önemsiz görünen bir ayrıntı bütünü anlamak adına çok aydınlatıcı olabiliyor. AK Parti içinde Gezi Parkı olaylarının CHP tarafından organize edildiğini düşünen çok sayıda isim var. Bu iddiayı dillendirenler aslında CHP'ye hiç hak etmeği bir paye veriyorlar. Malum, olayların başlamasında ve Türkiye geneline yayılmasında en büyük rolü sosyal medya oynadı. Peki CHP sosyal medyada ne kadar etkin? Geneli bilmem ama İzmir'de hiçbir etkinlikleri yok. CHP İzmir İl Başkanlığının resmi twitter hesabından en son tweet 29 Haziran 2012'de atılmış. 1 milyondan fazla kişinin CHP'ye oy verdiği İzmir'de il başkanlığının twitter adresini sadece 98 kişi takip ediyor. 1 yıldır kimsenin aklına bu hesabı kullanmak gelmemiş. Bu örnek bile tek başına CHP'nin Gezi Parkı olaylarını organize edecek bir hareket kabiliyetine sahip olmadığını göstermez mi?
Kim bu eylemciler?
Yakın tarihin efsane 68 kuşağından sonra Türkiye, biraz sancılı da olsa 90 kuşağı ile tanıştı. 10 gün önce hayatımıza giren ve uzunca bir süre çıkmayacak gibi görünen bu gençler kim? Bilgi Üniversitesi, 20 saatte 3 bin eylemciyle görüşerek herkesin merak ettiği bu kuşağın profilini çıkarmış. İşte sonuçlar: Yüzde 70'i kendini bir siyasi partiye ait hissetmiyor - İstedikleri en temel şey özgürlüklere saygı- 19-30 yaş aralığındaki gençlerin yüzde 53.7'si daha önce hiçbir kitlesel eyleme katılmamış- Yüzde 79.5'i darbeye karşı.
Sopalı adamlara hayır
İzmir'de çıkan olaylara müdahale eden sopalılar meğer polismiş! Bu açıklamayı yapanlar halkın "A öylemiymiş! O zaman kafamızı, gözümüzü yarmalarında bir sakınca yok" diyeceklerini sandılar herhalde. Bir hukuk devletinde kim olduğu bilinmeyen elleri sopalı adamların sokakta gösterici avına çıkması kabul edilemez. Evet o göstericiler arasında provokatörler vardır. Milletin canına, malına kast etmişlerdir. Ancak onların varlığı, sivil kıyafetli ve sopalı adamların İzmir sokaklarında insanlara meydan dayağı atmasını mazur gösteremez. Buna hep beraber itiraz etmezsek ve "bu adamlar kim demezsek" bugün gençlerin kafasına inen o sopalar, yarın bizimkine de inecektir. Üstelik olay sıradanlaşacağı için kimse bir daha "Onlar polisti" deme ihtiyacı bile duymayacaktır. İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın çevik kuvvetin arkasındaki sopalılar için Ankara'dan müfettiş talep etmesi son derece yerinde bir karar. Bakalım, o sopalılar kimmiş? Hotar'ın ağır misafiri
İzmirli engelli sporcu Ebru Başar, Moskova'da yapılan Avrupa Paralimpik Halter Şampiyonasında 76 kilo kaldırarak bronz madalya kazandı. Başar'ın 118 cm. boyunda ve 41 kilo ağırlığında olduğunu düşünürsek, nasıl büyük bir iş becerdiğini daha iyi anlayabiliriz. Engelli sporcu, Türkiye'ye döndükten sonra ilk iş olarak kendisine her zaman destek olan AK Parti Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar'ı ziyaret etti. Kendi imzasının bulunduğu bir tabak hediye etti. "En büyük hediyeniz kazandığınız madalyadır" diyen Hotar ise, Başar'a olan desteğinin bundan sonra da devam edeceğini vurguladı. Engelli sporcunun Hotar'dan bir de ricası vardı. Engellilere yönelik "bench press" isimli halter kaldırma aleti istedi. Hotar hemen devreye girdi ve aletin alınması için çalışmalar başladı.