• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

Türkiye'nin kriz zamanı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.06.2013, 00:00
Şimdilerde hayli popüler olan 90 kuşağı değil ama yaşı müsait olanların iyi bildiği bir gerçek var...
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimi demek; kriz ve gerilim demektir.
Öncü sarsıntıları ortalama 1 yıl öncesinden başlar.
Bugüne kadar 11 kez Cumhurbaşkanlığı seçimi yaptık.
Neredeyse tamamında yeni Cumhurbaşkanını seçmeden önce karşımıza ya ekonomik ve siyasal krizler ya da darbeleri çıkardılar...
İdamlar, siyasete yargı yoluyla yapılan müdahaleler, aydınlara ve bürokratlara yönelik suikastlar da cabası.
12 Eylül darbesinin en önemli gerekçelerinden biri Meclis'in 6 ay boyunca süren nafile turlarda Cumhurbaşkanını seçememesiydi...
Benzer bir oyun 2014'teki Köşk seçimine tam 1 yıl kala yeniden sahneye kondu.
Gezi Parkı olaylarının sadece yaşam tarzlarına müdahale edildiğini düşünen toplumsal sınıfların bir tepkisi olduğuna inanmak, en basitinden 'safça bir iyimserlik.'
Oynanan oyun Türkiye için tanıdık ve bilindik...
Sadece aktörleri farklı.
80 öncesinde sağcı- solcu diye milleti birbirine kırdıran ve darbeye zemin hazırlayan malum güçler yine iş başında.
Sokak eylemleriyle ilk adımı attılar.
Planın ikinci ve tehlikeli safhası için henüz düğmeye basılmadı ama eli kulağında.
Hedeflerinde Alevi-Sünni krizi çıkarmak ve Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak var.
Türkiye daha öncekileri nasıl aştıysa bu krizi de aşacak.
Önemli olan bu işten en az zararla çıkmak...
Onun yolu da sağduyulu olmaktan ve oyuna gelmemekten geçiyor...

Avrupa Erdoğan'a neden karşı?

Gezi Parkı eylemleri başladığından beri dikkatimi çeken bir şey var.
Göstericiler AK Parti'yi değil Tayyip Erdoğan'ı hedef alıyor.
CNN ve BBC gibi dünyanın sayılı haber kanalları ve ajanslar, saatlerce Taksim'den yayın yapıyor.
Eylemler başlamadan önce İstanbul ve Hatay'da canlı yayın araçları ve ekipman kiralıyorlar.
Avrupalı dostlarımızdan -bizi çok sevdiklerinden olacak- açıklama üstüne açıklama geliyor.
Onların da hedefinde eylemciler gibi Erdoğan var.
Hadi laiklerin, Alevilerin, işçilerin kendilerine göre haklı sebepleri var diyelim.
Ya bu dışarıdakilere ne oluyor?
Onlar neden Erdoğan'a bu kadar düşman?
Sizce de bu işte bir tuhaflık yok mu?
MİT eski yöneticisi Mahir Kaynak, "Bütün mesele Ortadoğu'nun petrolünü kimin kontrol edeceğinde düğümleniyor. Avrupa, kendisiyle birlikte hareket etmediği için Erdoğan'ı istemiyor" diyor.
Kaynak'ın bir iddiası daha var:
"Asıl amaç Cumhurbaşkanlığı seçiminde AK Parti'yi bölmek ve Erdoğan'ı bertaraf etmek. Böylece bölgenin en güçlü ülkesini yanlarına çekeceklerini ve ABD-Rusya'ya karşı avantaj sağlayacaklarını düşünüyorlar."
İlginç ve üzerinde durulması gereken bir iddia bu.
Filler tepişirken ezilen biz olmayalım.

Söz sırası Günay'da
Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, bir süredir sosyal medya üzerinden verdiği ilginç mesajlarla gündemde.
Bugüne kadar partisiyle ters düşmek pahasına, Gezi Parkı olaylarında doğru bildiğini söylemekten çekinmedi.
Ancak AK Parti içinden kendisine gelen tepkiler de giderek artıyor.
Günay'ı tanıyanlar iyi bilir.
Kolay kolay geri adım atmaz.
Bugün Meclis'te gündem dışı söz alarak bir konuşma yapacak.
Konuşmanın içeriği sosyal medyada yazdıklarıyla aynı doğrultuda olursa, partisiyle arasındaki bağ biraz daha zayıflar.
Aydın Şengül'ün açıklamaları ve Melih Gökçek'in twitter'dan kendisine yaptığı göndermeler Günay-AK Parti ilişkisinde iplerin iyice gerildiğinin bir işareti gibi görünüyor.
Ben bugün 15:00'de Meclis Genel Kurulu'nda olacağım.
Siz de Meclis TV'nin başına geçin.
Son yılların en renkli Meclis oturumlarından biri bizi bekliyor...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA