Avrupa'da istenmediğimiz açık. Bu sadece siyasette değil, her alanda, özellikle sporda kendini gösteriyor. Onlar "İstemezük" diyor, biz direniyoruz, nafile.
Monaco Prensliği tutturuyor, "F.Bahçe seyircisini almam, gelmesinler" diye. UEFA seyirci. Biz almasaydık, vay halimizeydi. UEFA'da lobimiz sıfır. Geçen sezonki İvan Bebek faciası taze, Monaco'da Portekizli Diaz çıktı sahneye. Daha 2. dakikada Ozan Tufan'a yapılan bariz faulü görmeyerek gol şansı yarattı, attırdı.
Yetmedi, durum 2-1 iken Monaco'lu Jemerson voleybolcu gibi koluyla tokatladı, bariz penaltıyı vermedi, Fener'i bitirdi. Çünkü durum 2-2 olsa Fransızlara iki gol gerekecekti ve imkansız gibiydi. Bize dönelim... Bu Perreira ile Fener bir yere gidemez.
İddia ediyorum, bir koca sezon daha heba olmaya mahkum. Mehmet Topal gibi bir her derde deva adam var, kenarda tutuyor, Kjaer sakatlanınca sokuyor. Geçen sezon, "Fabiano, Volkan'dan iyi kaleci diyordu, Volkan yokken niye onu değil de, 3. kaleci Ertuğrul'u oynatıyorsun. Durum 2-0 olmuş, hücuma katkı yapacak Aatıf ve Stoch gibi seri, adam eksiltici oyuncuları tren kaçınca düşünüyor.
Sonra bir gerçek var, Salih Uçan, Roma'da yıllarca yedek kaldıktan sonra dönüp birdenbire takımın beyni olacak durumda değil daha.
Josef bal yapmaz arı. Şilili Maldonado'nun bir eşi, topu alıyor, veriyor, o kadar. Ozan Tufan ile ikisinin Emenike'ye tek top atacak kapasiteleri yok. Bursa'da gol kralı olan Fernandao iki adımdan gol atamıyorsa yapacak birşey yok zaten. Emenike'ye üzüldüm. Nijeryalı nefis bir gol attı, harika bir şutu direkte patladı.
Ama tek başına daha ne yapabilir?