• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kritik gün CAHİT SÖNMEZ

Kritik gün

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 19.04.2016, 00:00
Merkez Bankası yeni Başkanı Murat Çetinkaya öyle tesadüf ki koltuğuna oturduğu gün Para Politikası Kurulu'nun toplantısını yönetecek. Daha açık bir ifadeyle hem piyasalar hem de ekonomi yönetimi açısından kritik sınav verecek. Faiz indirimini herkes bekliyor. Bunda bir sorun yok. Ancak sınavın önemi yapılacak faiz indiriminin dozajında olacak. Neden derseniz? Piyasalar yapılması gereken ile yapılacak indirim oranı farkına göre Merkez Bankası'nın bağımsızlığının korunup korunmadığına karar verecekler.

Daha önce yüzeysel olarak değindiğimiz faiz kararını birde bu çerçevede sorgulamaya çalışalım...

Öncelikle rasyonel faiz kararı ne olmalı sorusunu yanıtlayalım, ardından Merkez Bankası'nın olasılıklarını irdeleyelim...

Biliyorsunuz Merkez Bankası bir yol haritası açıklamış ve bu bağlamda, likidite politikasının operasyonel çerçevesinin sadeleştirilmesi için adım atmaya başlamıştı. İlk olarak piyasa yapıcısı bankalara TCMB'den yaptıkları gecelik borçlanmalarda sağlanan düşük faiz oranı imkanı kaldırılmıştı.
İkinci olarak iki farklı fonlama oranını tek bir orana indirmeye çalışıyor. Şu anda bankaları hem borç verme faiz oranından ki buna marjinal fonlama oranı olarak tanımlıyor, hem de politika faiz oranından, bunu da istikrarlı fonlama oranı diyor, fonluyor. Dolayısıyla iki farklı oranının ağırlıklı ortalamasını alıyor ve ortalama bankaları fonlama oranına ulaşıyor. Bugünlerde bu oran yüzde 8,70'ler civarında...

NE OLMALI?

Bu kritik noktadan hareket edersek... Ortalama fonlama oranını biraz daha aşağı çekmek için iki oranda da indirim yapması gerekiyor Merkez Bankası'nın... Marjinal fonlama oranını 50 baz puan belki 75 baz puan aşağı çekebilir. Bir taşla iki kuş vurabilir diğer bir deyişle... Hem ortalama fonlama oranına katkı yapar hem de kur oynaklığının azalması ile açılan alanı faiz koridorunu daraltarak kullanmış olur. Yüzde 7,50 olan politika faiz oranını 25 baz puan düşürebilir. Bu aksiyonla da iki kuş vurmuş olacak. Ortalama fonlama oranı düşerken diğer taraftan bankalar nezdinde kredi maliyetlerinin düşmesini sağlayacak. Eğer piyasa beklentilerini yükseltmeyim derse, faiz koridorunun üst bandında 25 yada 50 puan, haftalık repoda da sadece 25 baz puan indirime gidebilir. Kalanları bir sonraki aya bırakır.

Yazımın başlarında önce rasyonel olan karara değinelim demiştim ama Merkez Bankası'nın olasılığı en yüksek kararını vurguladım. Şimdi olması gerekene gelelim...

Olması gereken sadece borç verme faiz oranında 50 baz puan indirim yapmasıdır. Yani yüzde 10,50 oranını yüzde 10'a indirmesi, haftalık repo faiz oranını ise yüzde 7,50'da tutması rasyonel karar olacak.

ÜÇ NEDENİ VAR!

Birkaç nedeni var; birincisi enflasyon henüz makul seviyelere kadar inmiş değil. 7,5'in de altına indi daha ne olsun demeyin. Çünkü çekirdek enflasyon halen yüzde 9'ların üzerinde... İkincisi faiz artırım kararı FED açısından henüz masadan kaldırılmadı. Bu da enflasyon üzerinde birikimli kur etkisinin mevcut olduğunu gösterir. Üçüncüsü, medyanın bile bir süredir başlattığı "Kredi almak için haftaya Merkez Bankası'nın kararını bekleyin" kampanyası, faiz indirimi ile gerçekleşirse, kredi hacminin genişlemesiyle ya da şöyle diyelim, iç talebin canlandırılmasıyla önümüzdeki aylarda enflasyon yeniden yönünü yukarı kaldırabilir. Daha da gecikmeli olarak "cari açık ben de buradayım" der...

Umarız Başkan Çetinkaya yeni koltuğunda başarıları bir yönetim sergiler...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA