Hıncal Uluç'tan bahsediyorum... Babam ve annem, en güvendiğim haber kayaklarım; ikisinin de farklı ve özel ilgi alanları var. Gün içinde haberleri izliyor, gazeteleri ve köşe yazılarını okuyor ve bana "Şunu yazmalısın, bunu okudun mu, o haberi atlamamalısın" diyerek bilgi veriyorlar. Hıncal'ın köşesinin sıkı müdavimleri. Hele annem, Radi Dikici yazılarına bayılıyor. Hıncal abimi atlamışım geçen gün, babam hatırlattı yine. Spora çok düşkündür, gençliğinde Ankara'da 'Şekerhilal'de oynamış bir basketbolcudur babam. "İki sporcu rekor kırarak altın madalya kazanmış Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda" dedi, nasıl oldu da duymadım diye hayıflandım. Öyle ya tebrik etmek lazım, kucaklamak, başarılarını daha çok duyurmak lazım. Neden haberim olmadığını, Hıncalcığımı okuyunca anladım.
Şöyle yazmış usta; "Geçen hafta sonu Estonya'da 23 Yaş Altı Avrupa Atletizm Şampiyonası yapıldı. Ali Kaya 5 ve 10 bin metrelerde şampiyona rekoru kırarak altın madalya kazandı. Kadınlar 3 bin steeple'da Tuğba Güvenç, hem de son turda bir engele takılıp düşmesine rağmen, Fransız rakibine fark atarak birinci oldu. Bayrağımız üç defa göndere çekildi. Milli marşımız üç defa çalındı. Haberi olanınız var mı? Haberi olan gazete ya da haber kanalı, spor kanalı müdürü var mı? 24 saat yayın bir yanda. Her gazetenin arkasında dört beş sayfa, en palavra haberler, en boş yazılar öte yanda. Ülke insanımın bundan haberi yok. Ben mi nerden biliyorum? Eurosport canlı verdi, izledim de ondan".
BEYNİMİZ NELERLE DOLU?
Milli atletlerimiz Kenya asıllı Ali Kaya ve güzeller güzeli Tuğba Güvenç'ten utandım. Bir gazeteci olarak, daha çok ilgi göstermeli ve desteklemeliydim; hatta izlemeye gitmeliydim yarışlarını. Eda Taşpınar'ın Mykonos'ta tatil yaptığını, Özge Ulusoy'un erkek arkadaşı Hacı Sabancı'nın yatında tatil yaparken kendi tasarımı olan ve 50 liraya satılan bikinilerini giydiğini biliyorum, Yunanistan Başbakanı 40 yaşındaki Aleksis Çipras'ın aslan burcu olduğunu biliyorum, beynim gerekli gereksiz onlarca bilgiyle dolu. Sanırım ülke olarak hem moral kazanmak hem de kendimize güvenimizin yerine gelmesi için, başarıları daha çok görmeli ve bunlardan daha fazla bahsetmeliyiz. Sıradan ve saçma sapan bir televizyon dizisinden veya sıradan bir oyuncudan söz ediyor ama dünya çapında başarılara imza atan bu gençleri görmezden geliyoruz. Oysa bağıra çağıra, heyecan içinde, kalbimiz yerinden fırlayacak gibi olarak izlemeliydik yarışları. Çuvaldız benim de elimde Hıncalcığım ama ne edeyim bilemiyorum.