Bu hafta en çok konuşulan, elbette Almanya'nın verdiği karar oldu. Merkel'in bilinçaltında ve elbette bütün Alman bürokrat ve siyasetçilerin aklında bence şu var; nasıl oldu da Lufthansa gibi bir dev yok oldu?
Ne alakası var demeyin. Ülkemizin en büyük markası THY, dünyada da liderliğini ilan etti ve hizmet ve kalite anlayışıyla en çok tercih edilen havayolu oldu. Büyük bir sektörden bahsediyoruz, öyle böyle değil.
Dünyayı taşıyorlar, gitmedikleri nokta kalmadı.
Geçen yıl çok sevdiğim bir dostumun Kayseri'deki tonton akrabası şöyle demişti, "Ben Cumhurbaşkanımızın yerinde olsam Merkel'i kafaya alırım. Ama Tayyip Bey yapmıyor, dürüst davranıyor, kadın öyle ezildi ki karşısında bak gör mutlaka intikam alacak"...
İntikam acaba bu karar mı diye düşündüm, neden olmasın? Almanya gibi soykırımın kitabını yazmış bir ülke neden aslında kendini de baltalayacak ve eskiyi onlara hatırlatıp yüzlerine vuracak bir yasayı gündeme getirsin ki? Getirdi işte, parlamentolarında şahane Türk vekiller var, bir miktar onlar sayesinde. Başka dolaplar dönüyor, tarih hepsini açığa çıkaracak, tarih çok acımasız bir döngüdür; Almanya neye hizmet ediyor ortaya çıkacak.
Bizim tavır da net söylemler de. Önce şu sakladıkları ve ortaya çıkarmadıkları arşivlerini açsalar ya. Adını telaffuz etmek istemediğim Türk vekiller keşke bir önerge daha verseler elleri değmişken. 2005 yılında biz de sorumluyuz diyorlardı, siyasete girmek istemiyorum daha fazla. Geçen on yıl sorumluluklarını kaybettirmiş anlaşılan... THY dünyayı değiştiriyor ve görünen o ki Almanya uçamadığı noktada, başka bir rota belirliyor kendine... İftira, çamur rotası...
Haftadan kalanlar
Ayla Çelik'in 'Bağdat'ının milli takım uyarlamasına bayıldım, bir de futbolcularımızın çok mutlu bir şekilde şarkıyı söylemesine... Bu arada Ayla ve Beyazıt Öztürk gerçekten sevgili mi, diye soran onlarca okuyucum var. Şarkının klibinde pek bir baygın bakıyorlar ya birbirlerine haliyle aşk mevzuunu düşündürüyor. Beyaz'ın evleneceği falan yok, Ayla ile hiç yok.
Nagihan ne kadar hırslı değil mi? Survivor düşkünlüğümü biliyorsunuz, uzun uzun yazmayacağım. Şu hayatta hiçbir hırsı olamayan bir insan olarak gıpta ediyorum. Arkadaş, o ne parçalanmak oyun kaybedince...
Çocuk oyunculara hep üzülmüşümdür, iyi bir haber geldi Bakan'dan. Çalışma Bakanı Süleyman Soylu, beklenen raporu açıkladı. Bakanlık dizi setleri ve filmlerde çalışan çocukların çalışma koşullarına ilişkin yasal düzenlemeyi Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile birlikte yaptı ve buna göre bir çalışma raporu hazırladı. Soylu, "Okul öncesi çocuklar ve okula devam eden çocukların eğitim döneminde çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak kaydıyla en fazla günde 2 saat ve haftada 10 saat olabilir. Okulun kapalı olduğu dönemlerde çalışma süreleri öngörülen süreyi aşamaz" demiş, emeklerine sağlık.
Herkes Hacı Sabancı'nın davetini konuşuyor, çok başarılıymış. Ramazan öncesi ne çok davet yapıldı.
İşadamı Ömer Dinçkök, genç bir kadınla birlikte. İşin ilginç yanı genç bir kadınla olması değil, evli olduğu halde sevgilisini koluna takıp gezmesi. Ali Ağaoğlu hedef gösteriliyor ya, bir takım gazeteciler tarafından, İstanbul'da evliyken sevgili yapmayan işadamı yok!