Gazetecilerin, köşe yazarlarının, editörlerin yaptığı onlarca hatayı sayabilirim size. Kendi hatalarım, gaflarım, dil sürçmelerim dahil. Önce kendimden başlayayım mı? Ekranda magazin programı sunar ve yorumlarken; Bülent Ersoy'a "Bülent Bey" demiştim. Bir canlı yayında karşımda oturan konuğun adını unutmuştum; reji olmasa yanmıştım.
Aylık 'Sinema' dergisinin ilk yıllarında, bir filmden bahsederken oyuncu Jeff Daniels yazacağıma bir içki markası olan ve hiç de ilgi alanıma girmeyen Jack Daniels yazmıştım.
Editörlerimizin bazıları dahi anlamına gelen 'de'yi ayrı yazmayı bilmiyor. Köşe yazarlarından çok örnek verebilirim, dil bilgisi ilkokul seviyesinde bile olmayanları. Aklı başında ve tecrübeli bir editöre sahipse o köşe yazarının denk geldiği sayfa, bayıla bayıla okuyorsunuz. Yazıyı düzelten editör baygınlık geçirmemişse...
Neden bunları yazıyorum biliyor musunuz; çünkü iğneyi önce kendimize batırmamız lazım. Bir başkasına parmak uzatıp, işaret ederken önce düşünmek lazım. Ben ne kadar doğruyum, bilgiliyim, eğitimliyim diye.
HANİ BAYILIYORDUNUZ?
Funda Özkalyoncu bir hata yaptı, hatası kendini ve ait olduğu ekranın yöneticilerini ilgilendirir. Siz bugüne kadar Funda'yı edebiyatçı veya gazeteci sandığınız için mi izliyordunuz?
Yoo. Şakaları, bakış açısı, olayları değerlendirme şekli, sizin söyleyemediklerinizi söyleyebilmesi yüzünden seviyor ve izliyordunuz.
Çok kadından duydum, hem de üst düzey işe ve hayata sahip kadından, "Bayılıyorum senin arkadaşın Funda'ya"....
Şimdi ne oldu? Bayıldığınız insanın, "Ben şu konuda uzmanım" dediğini hiç duydunuz mu?
Keşke, kitabı okuduğunu söylemeseydi, kabul. Ee söyledi, yanıldı, ne var bunda?
TV8 bir eğlence kanalı hatta bir sosyal medya paylaşımında, "Flash TV'nin moderni" diye yazmışlar. Eh öyleyse, bir edebiyat tartışma programı izlemiyorsanız, dedikoduya dayanan bir programı bu kadar ciddiye alıyorsanız, kendinize de bir bakın derim.
En son ne okudunuz? Sabahattin Ali denince aklınıza Gramafon Avrat geliyor mu?
Kuyucaklı Yusuf? Yok gelmez, kendinizi kandırmayın. Her kanalda benzer işler var, iki-üç kişinin yaptığı dedikoduları izliyor ve bayılıyorsunuz. Bayılmayan ve dayanamayan Mesut Yar, mesela Seren Serengil ve Deniz Akkaya gibi bilirkişi partnerlerini bırakıp arkasına bakmadan kaçmış. Kanalda çalışan bir arkadaşım öyle şeyler anlattı ki yazamayacağım...
Orası TV8, size eğlenceden ve hoşça vakit geçirmekten başka bir şey vaad etmiyor. Öyle ki, kanalın yeni sahibi TV8'i satın aldığında ilk iş haber merkezini boşaltmıştı.
Ülkede ve medyada yaşanan bütün pisliklerin, hataların, dengesizliklerin sebebi olarak Funda Özkalyoncu'nun gösterilmesi çok ayıp.
BİRAZ RAHAT OLUN
Funda'yı, arkadaşı ve 22 yıldır gazeteci olarak çalışan ama Acun Ilıcalı'nın kanalı için yeterince 'ünlü' bulunmadığı için TV8'de iş bulamayan ben eleştirebilirim. Ama onların tercihidir, kim kimi isterse, ne isterse onu yapar.
Seyirci, edebini takınsın, sosyal medyada 140 karakterlik şövalyelik taslamasın.
Taslayacaksa, gazeteye ve televizyonların yayın yönetmenleriyle muhattap olsun.
Ekrandan samimiyetle özür dileyen ve hata yaptığını açıklayan Özkalyoncu, inanın bana siyaset konuşulan veya güya spor yorumculuğu yapılan programlarlardaki erkek egemen bakış açısının binde biri kadar zarar vermedi kimseye. Hatta dizi yapılmasına karar verilen projeyi öyle güzel tanıttı ki, ben olsam küçük bir de rol verirdim.
Biraz rahat olup, gülümsemek lazım ama sanırım herkesin sinir sistemi çok bozuk ve aynaya bakanlar kendilerini göremiyor...