• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Gladyatörleri seyrederken

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.06.2015, 00:00
Yaz dizilerine şöyle bir baktım ve hiçbirini arada bir bile olsa seyretmemeye karar verdim. Entrika, yalan, hile, oyun ve tabii kötülük iyice kabak tadı verdi zira.
Zengin/fakir ilişkisi klişesi de öyle. Nedir bu dizilerimizdeki zengin erkeklerin fakir kız takıntıları, anlaşılır gibi değil. Zengin kızlarla niye evlenilmiyor? Niye paralı ve çalışan kadınların hepsi samimiyetsiz ve kötü? Hiç insancıl tarafları yok, sadece kendilerini düşünüyorlar ve kendilerine uygun buldukları (sevdikleri değil) erkeği ele geçirmek ve fakir kıza kaptırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bazen de tersi oluyor.
Varlıklı ailelerin okumuş ve iyi yetişmiş çocukları da ailelerini ve işlerini bir çırpıda bir kenara atıp bir görüşte aşık oldukları fakir ama iyi huylu ve adaletli ve ahlaklı fakir kızların peşinden gidiyorlar.
Dizilerimize göre zenginler yozlaşmış ve sevimsizler. Fakirlerden nefret ediyorlar. Sınıf ayırımı yapıyorlar. Kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar. Ve çocuklarını fakirlere kaptırmamak için cinayet işlemeyi bile göze alıyorlar.

MELEKTEN KATİLE
Evet, bazı dizilerdeki karakterler o kadar kötüleştiler ki ellerine silah alıp adam öldürmeye başladılar. Dizinin başında melek gibi, iyi kalpli olanlar bile bir anda acımasız bir seri katile dönüşebiliyorlar. Ya deliriyorlar, hepsi bunalımda zira para yaramıyor bu zenginlere, hastaneye girip çıkıyorlar, ya da öfke ve sevgisizliklerine yenilip iyice kötüleşiyorlar.
Dizilerin alternatifi yarışmalar. Daha doğrusu her günün birincisi olan tek bir program var o da Survivor. O ve benzeri yarışma/reality show programlarında da çekememezlik, yalan dolan, sahtelik ve entrika gırla. Yarışmacılar birbirlerinden nefret ediyorlar.
Geçenlerde bir kanalda acımasız bir yarışma sürerken, yarışmacılar bacaklarını, kollarını yaralayarak canhıraş bir şekilde ödül veya dokunulmazlık kazanmak için yarışırken, diğer bir kanalda ölümüne yarışı konu alan "Açlık Oyunları" adlı film vardı. Orada da yarışmacılar yarışıyordu ama kaybedenin sonu ölümdü.

AÇLIK OYUNLARI

Açlık Oyunları orijinal adıyla The Hunger Games, Amerikalı yazar Suzanne Collin tarafından yazılan bir roman. Daha sonra sinemaya uyarlanan kitapta, kıyamet sonrası kurulan fantastik bir ülke anlatılıyor.
Halk, gelişmiş bir şehir olan Capitol tarafından yönetiliyor. "Açlık Oyunları" da her yıl ülkenin on iki mıntıkasından seçilen 12-18 yaş arası bir kız ve erkeğin tek kişi kalana kadar savaştığı ve bir görsel şölen gibi sunulan televizyon programı.
Yazar, Açlık Oyunları'nı yazma fikrinin televizyonda zap yaparken geldiğini söylüyor. Bir kanalda insanların birbirleriyle yarışmasına bakarken, diğerinde de Irak işgalinin görüntülerine rast gelmiş. Bir anda iki görüntü de rahatsız edici bir şekilde bulanıklaşmaya başlamış ve o an aklına kitabı yazma fikri gelmiş.
Film izlemek de insanı sarıyor, gladyatör gibi arenada yarışan yarışmacıları izlemek de.
Ya filmdeki yarışma programı günün birinde gerçek olursa? Düşünmek bile insanı rahatsız ediyor değil mi?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA