Farkında olmadan ne kadar çok eşya biriktiriyoruz. İster giysi olsun, ister mutfak veya banyo gereçleri, biblolar, vazolar vs... Fazlalıklar ancak bir evden diğerine taşınırken ortaya çıkıyor. Bir bakılıyor ki hiç kullanılmayan eşyalar var ama yine de atılmaya kıyılamıyor. Anılar yüzünden mi, yoksa bir gün lazım olur diye mi, bilemiyorum ama bildiğim evlerimizin birer kullanılmayan eşya deposu olduğu.
Atmama alışkanlığı anneanne ve annelerimizden kalma bir alışkanlık. Yokluk günleri yaşayan eskilerin kadınları için her eşya kıymetlidir. İyice eskiyinceye kadar kullanırlar. Hatta eskidikten sonra bile değerlendirirler. Mesela naylon çoraplardan banyo veya mutfak paspası yapılırdı benim çocukluğumda. Nineler onları kalın ip haline getirir ve tığla veya şişle örerlerdi. Şimdi kim biriktiriyor kaçmış çorapları? Hemen çöpe atıyoruz. Ya da "pantolon altına giyerim" denilerek saklıyoruz. Taşınırken veya dolapları temizlerken bir bakıyorsunuz ki bir sürü kaçmış çorap.
ATMA! LAZIM OLUR!
Havlu ve çarşaflardan da kolay kolay vazgeçilmiyor. Anneler "Yer bezi yaparsın, cam silersin" diyerek attırmazlar çünkü. O iş için de kullanılmazlar. Çünkü o kadar çok hiyenik temizlik malzemeleri çıktı ki, çoğumuz kumaş ya da havlu bezlere itibar etmiyoruz. O zaman da bir yerlerde birikiyor. Hem yer kaplıyor, hem toz tutuyor.
Aslında son zamanların moda deyimiyle evlerimize de detoks yapmamız şart. Belki de her yıl. Gardırop detoksu, mutfak dolabı detoksu, banyo dolabı detoksu, sandık detoksu vs...
90'lı yıllarda dört aylığına ABD'de mobilyalı bir evde yaşamıştım. Mobilya dediysem salonda bir kanepe, iki koltuk, yemek masası, dört sandalye ve küçük bir kitaplık vardı. Yatak odasında da gardırop, yatak ve küçük bir şifonyer. Hepsi bu. Banyo da küçük bir mutfak dolabı. Mutfakta da yeteri kadar tabak-çatal-kaşık. Ev hiç dağılmıyordu. Kirlenmiyordu da.
HAFİFLEMEK LAZIM
Şimdi yaşadığım ev ise o kadar çabuk dağılıyor ki. Eve girdiğimiz anda sanki hiç toplanmamış bir hale dönüşüyor. Hele bir de çocuk varsa, ne olacağını tahmin edebiliyorum.
Nedeni eşyaların çokluğu. O yüzden hayatımızda olduğu gibi evimizde de detoks şart. En kolay yöntem ne, biliyor musunuz? Kullanılmıyorsa saklamamak. Eğer bir giysi gardıropta bekliyorsa, her kışlık-yazlık temizliği sırasında askı ve kutu arasında gidip geliyorsa, hemen atılmalı. Atılmalı derken ya ihtiyaç sahibi birine verilmeli ya da çöpe gitmeli.
Mutfak eşyaları da öyle. Kırılmış, çatlamış tabak çanakları bekletmenin bir anlamı yok. Eğer anısı varsa o başka.
Kendimiz gibi evlerimiz de hafifleyecek. Daha kolay hareket edeceğiz. Aslında hayatımız kolaylaşacak.