• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Sakata çıkmak mı?

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 01.07.2015, 00:00
Bir kadının ürettiği yumurta sayısı ortalama 7 milyon. Aralarında yapılan titiz bir seçimle bu sayı ilk etapta 2 milyona iniyor. Ergenlik dönemine kadar 450 bin tanesi kalıyor. Her ay 900 taneden bir tanesi, "aday insan" diye ortaya çıkarılıyor ve döllenmek için seçiliyor.
Döllenme olmazsa o yumurta gider, ertesi ay yenisi gelir.
Adet görmenin sebebi de, kadının gelecek olan misafirine, seçilmiş özel insana temiz bir yatak hazırlamak! Nasıl ki her gelen yeni misafire temiz bir yatak hazırlamaya özen gösterirsek, bir başkası başını bile koysa, o çarşafı kaldırıp yenisini serersek, kadınlar da her ay yeni bir çarşaf seriyorlar döl yataklarına. Her ay bıkıp usanmadan hem de...
Ne var ki toplumun genelinde oluşan algı kadınların adet görmesinin bir hastalık/eksiklik/sakatlık olduğu.
Daha geçen gün genç bir kadından "sakata çıktığım için niyetli değilim" lafını duyunca dayanamayıp söylendim: "Regl olmanın ne demek anlamına geldiğinden haberin var mı?" diye. Yoktu tabii. O da Tanrı'nın kadınlara verdiği bir ceza olduğunu düşünüyordu pek çok kadın gibi.

GÜÇLÜ OLAN KADIN
Oysa kadın olmak büyük bir ayrıcalık. Ve yine yaygın olan kanını aksine kadınlar erkeklerden daha üstün. Geçenlerde Sezen Aksu da bir gazeteye verdiği söyleşide, doğurgan olduğu için kadınların erkekten daha üstün olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Doğursa da doğurmasa da beklentisiz sevgiyi bir tek kadın tanır dibine kadar. Bir insanın en hakiki üretimi de doğurmaktır. Doğurganlık kadına çok başka hasletler yüklemiş, çok yüksek bir varlık."
Bunları kadınlara öğretmemiz lazım. Zayıf değil, güçlü olduklarını. Bunun için yapılması gereken çok şey var. Kadın örgütlerinin talep ettiği acil önlemler listesi bile hazır. Yeni meclis ve hükümetten bu konuda adımlar atılması bekleniyor.
Nedir bu talepler:
- Daha önce adı Kadın Bakanlığı olan Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı'nın adının yeniden Kadın Bakanlığı olması. Çünkü böylece kadın yok sayılarak ailenin içine katılıyor.
- Ayrıca Eşitlik Bakanlığı kurulmalı. Bu Bakanlık da Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusunda adımlar atmalı.

ACİL ÖNLEMLER
- Yasalarda düzeltmeler yapılmalı. Örneğin kadına yönelik şiddette erkeklere uygulanan iyi hal ve tahrik indirimi kaldırılmalı. 18 yaş altı cinsel suçlara maruz kalan çocuklar için "rıza" aranmamalı.
- "Anaokulundaki çocuklar türban takar" gibi ibareler değiştirilmeli. En önemlisi ise Anayasa Mahkemesi'nin Medeni Yasa'yı yok sayan imam nikahı hükmünün düzeltilmesi.
- Zorunlu eğitim 12 yıl olmalı ve 4+4+4 eğitim sisteminden acilen vazgeçilmeli. Bu uygulamayla kız çocuklarına erken evlilik yolu açıldığını bilmeyen kalmadı.
- BM, 18 yaş altını çocuk olarak tanımlıyor. Bizde de bu geçerli olmalı.
- Din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılmalı. Toplumsal cinsiyet eşitliği dersi müfredata eklenmeli ve zorunlu olmalı.
- Bütün kurum ve kuruluşlarda toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmalı.
- Kadın istihdamının önündeki engeller kaldırılmalı. Kreşler, yaşlı bakım merkezleri, emzirme odalarının sayısı artırılmalı.
- Kadın bedeni üzerinden siyaset yapılmamalı.
En acil olanlar bunlar. Hep altını çizdiğim gibi bu önlemler sadece kadınların lehine değil, toplumun refahı ve gelişimi için de gerekli.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA