Özgürlük denilince çoğumuzun aklına hemen "cinsel özgürlük" gelir ama bazıları da "seyahat" etmeyi anlar. Aslına bakarsanız "seyahat" ve "özgürlük" birbirinin ayrılmaz bir parçası gibidir. Alıp başını gitmektir seyahat. Arkada kimseyi bırakmamaktır. Bıraktıklarını düşünmemektir. Kendin için bir şeyler yapabilme isteğidir.
Tabii söz konusu kadınlar olunca seyahat başka bir anlam kazanır. Özellikle de bizim gibi toplumlarda. Eğer yetişkin değilse tek başına bir yerlere gidebilmesi zordur. Bırakın başka bir ülkeye veya şehre gitmeyi, çarşıya, pazara, sinemaya bile gidemez.
Sokağa çıktığınızda mini bir anket yapsanız, tek başına sinemaya gitmemiş onlarca kadına rastlarsınız. Başka bir şehre tek başına giden kadın sayısı da azdır. Başka bir ülkeye ise ancak mecburiyetten gitmiştir, ya onu birileri bindirmiştir araca ve birileri de karşılamıştır.
Bavulunu hazırlayıp, "Ben gidiyorum!" diyen kaç kişi vardır etrafımızda.
SEYYAH KADINLAR
Bu özgürlüğe sahip kadınlar olmuştur elbette. Bunlardan biri polisiye romanlarıyla ünlü İngiliz yazar Agatha Christie. Kocasının kendisini aldattığını öğrenince Doğu Ekspresi'ne atlayarak İstanbul'a gelmiş ve bir süre Pera Palas'ta kalmış. Ve bu dönemi hatıra defterine "Hayatımda 11 kayıp gün var ve 11 günün sırrı İstanbul'da Pera Palas otelinde 411 nolu odada gizlidir" diye yazmış.
Hikayenin devamı da ilginç. Bunu öğrenen İngiliz haberciler ve yetkililer İstanbul'a gelmiş ama herhangi bir bilgi edinememişler. Bunun üzerine ABD'de yaşayan medyum Tamara Rand'dan yardım istenmiş. Tamara da Pera Palas'taki odasının zemininde bir anahtar olduğunu söylemiş. Yetkililer araştırınca gerçekten bir anahtar bulmuşlar. Sıra anahtarın açacağı defteri bulmaya gelir. Bunun için Tamara Rand İstanbul'a gelmek ister. Ama o sırada otelde grev başlar ve bu girişim sonuçsuz kalır. Anahtar nerede derseniz, bir otelin kasasında. Defter ise ortada yok!
ÖZGÜR RUHLAR
Bizim seyyah kadınlarımızın başında da özgürlük ve bağımsızlık simgesi Halide Edip Adıvar gelir. 1882 yılında İstanbul'da doğan Adıvar, yaşıtlarının aksine okula gider ve Üsküdar Amerikan Kız Lisesi'ni bitirir. 31 Mart ayaklanması sırasında Mısır'a, ardından İngiltere'ye gittiğini biliyoruz. 1935'te Hindistan'daki Delhi Üniversitesi tarafından davet edilmiş ve birçok şehri gezip, konferanslar vermiş. Bu geziler sırasında anılarını "İnside İndia" adlı kitabında yazmış.
Bir başka özgür ruh İsmet Kür. Edebiyat öğretmenliği yaparken iki çocuğu alıp ABD'ye gidip Kültür Ataşeliği yapan İsmet Kür'ün pek çok kitabı bulunuyor. Bu kitaplar arasında 19 adet çocuk romanı ve hayatını anlattığı "Yarısı Roman" adlı kitabı da var.
"Bir Siyah Saçlı kadının Gezi Notları"yla üç kıtanın kuzeyine yaptığı yolculukları anlatan Buket Uzuner de özgür kadınlarımızdan. Serüvenci ve gezgin bir ruhla doğan Uzuner'in "Şehir Romantiği'nin Günlüğü" ve "New York Seyir Defteri" adlı gezi kitapları da var.
İster yalnız, ister arkadaşlarınızla, ister ailenizle seyahat etmenin keyfini çıkarın derim. Bulunduğunuz evin-köyün/mahallenin-/şehrin dışına çıkmak, alıp başını gitmek, geride bıraktıklarını bir süreliğine düşünmemek, kendinle baş başa kalmak, anı yaşamak ve hayatın tadını çıkarmak başlı başına bir deneyim. Kendini tanıma deneyimi de diyebiliriz.