Bugün size bir duyurum olacak. 1990 yılından beri ayakta durmaya çalışan ve bu süre içinde çok önemli işlere imza atan bir kütüphaneye ait bir duyuru. Bilenler biliyor ama toplumun büyük bir kesimi Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi Vakfı'ndan habersiz. Hizmete açıldığı tarihte raflarında 100 kadar kitap bulunan kütüphanede dünyanın her yerinden kadın konulu, ya da kadınlar tarafından yazılmış 11.400'ün üzerinde kitap, 175 Türkçe, 42 Osmanlıca (asıl veya fotokopi), 252 yabancı dilde dergi, onbinlerce küpür, makale ve belgeden oluşan koleksiyonlar, kişilere ve kurumlara ait arşivler bulunuyor.
Kitap koleksiyonunda Leyla Hanım'ın Divan'ından genç kadın şairlerin şiirlerine; Fatma Aliye Hanım, Nezihe Muhittin'den günümüz kadın araştırmacılarına, dek geniş bir yelpazedeki kitapları tek bir kütüphane de bulmanız mümkün.
Kadınların, harf devriminden önce, günümüzden yaklaşık 100 yıl önce neler yazdığını, edebiyat alanında, siyaset alanında verdiği ürünleri bulabilirsiniz. Kütüphanede yazarlarımızın hem Osmanlıca hem de Latin harfleriyle basılan kitapları ve aynı kitapların hem Osmanlıcası hem de Türkçesi bulunuyor.
ZENGİN BİR KOLEKSİYON
Koleksiyondaki ilginç kitaplardan biri 1924 yılında Osmanlıca'ya çevrilmiş olan "Erkeksiz çocuk doğurmak: Kadınlar erkeksiz çocuk doğurabilir" isimli kitap.
Neden kadın eserleri kütüphanesi? Kadın kütüphaneleri, kadınların tarihinin belgelenmesi, kadınların yaşam ve deneyimleriyle ilgili, genel gereksiniminden ortaya çıkmıştır. Kadınların sorunlarının ve tarihlerinin geleneksel veya akademik kütüphanelerde hemen hemen hiç dikkate alınmamış oluşu, kadınların bu açığı, kadın konulu belgeler ve özel konu başlıklı sınıflandırmalarla kapatmalarına yol açmıştır. Kadın kütüphaneleri, kadın konulu olmayan diğer kütüphane ve arşivlerde korunan, kadınlarla ilgili belgeleri izleyip bulmuş, bu yöntemle kaynak malzeme konusunda bilgi yaratarak görünmeyen kadını görünür hale getirmiştir.
Yani kadın kütüphane ve arşivleri, kadınlar ve kadın hareketinin belleğini oluşturur ve kadınlık bilincinin gelişmesini sağlarlar.
Bizim kütüphanenin kuruluş öyküsü de, daha sonra kurucularından biri olacak olan bir kadının, 1985 yılında bu projeyi ilk kez düşlemesiyle başladı. O zaman gerçekleşmesi bir düş gibi görünen bu tasarı, 1988'de dört kadının katılımıyla gerçek bir projeye dönüştü.
Kimdi bu kadınlar? Jale Baysal, Füsun Akatlı, Şirin Tekeli, Füsun Yaraş ve Aslı Davaz.
DİJİTALLEŞTİRME PROJESİ
Yasal olarak 1989 Aralık ayında faaliyete geçen vakfın kütüphanesi 14 Nisan 1990 tarihinde, İstanbul'un Haliç Fener semtinde Büyükşehir Belediyesi'nin tahsis ettiği ve bugün de kullanılan tarihi binada açıldı. Kütüphane açıldığı günden bu yana, hem ayakta kalmak hem de koleksiyonları oluşturmak ve korumak için, yüzlerce gönüllü kadının ve onlarca kurumun desteğiyle, uzun bir mücadele sürecine girmiş oldu.
Gelelim duyuruya. Kütüphane, kullanıcılar ve araştırmacıların en öncelikli gereksinimlerinden olan kadın tarihinin başka hiçbir yerde bulunamayacak çok değerli bilgi kaynaklarının- büyük bir kısmı tek ve özgün nüshalardır- korunması ve gelecek nesillere aktarılması için koleksiyonların elektronik ortama aktarılmasını sağlayacak "Kadın belleği dijitalleştiriliyor" projesi hazırlamış. Bu projenin hayata geçmesi için de kaynak gerekiyor.
Mali desteğe ihtiyaç var yani. Hepimiz katkıda bulunabiliriz. Sadece 25 TL bağışlayarak hem de. Vakıf bu amaçla "25. yılda 1000 kişiden 25 TL bağış" kampanyası başlattı. Kütüphaneye bağışta bulunan kişilerin isimleri listelenip, sanatsal bir tasarımla kalıcı bir belgeye dönüştürülecek.
Yani kütüphaneyi destekleyenler kadın belleğinin kalıcı bir parçası olacak. Bilgi için 0212 621 81 34 numaralı telefonu arayabilirsiniz.