• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Canlı bombaların ortak özelliği

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 27.07.2015, 00:00
Bir insan nasıl/neden/niye canlı bomba olabilir? Yaşamak varken ölümü seçmesi ve ölüme giderken başka insanların da canına kıymasının izahı nasıl yapılabilir? Günlerdir aynı yaşta, aynı şehirde yaşayan ve bazı ortak özellikler taşıyan iki canlı bombayı konuşuyoruz. Ortak özellikleri sessiz ve sakin biri olmaları ve parçalanmış aileden gelmeleri.
Suruç katliamının ardından yapılan operasyonlarda canlı bomba olacağı söylenenler de var. İkisi yakalandı örneğin. Biri iki çocuk annesi genç bir kadın. Psikolojik sorunları olduğu belli. Evden kaçmış, ailesinin istemediği bir gençle evlenmiş, arka arkaya iki çocuk doğurmuş, koca hapse girince internetten başkalarıyla tanışmış ve kalkıp Suriye'ye gitmiş. Canlı bomba olması istendiği zaman da korkmuş ve kaçıp Türkiye'ye geri dönmüş.
Bir diğerinin canlı bomba olmak istemesinin nedeni ise intikam. Suriye'de savaşırken ölen iki kardeşinin intikamını almak istiyormuş.
Bu ve daha önce intihar saldırıları gerçekleştiren örneklere bakarak benzerlikler bulmak istiyoruz ama elliden fazla canlı bombanın sosyal çevresini araştıran İsrailli psikolog Ariel Merari'ye göre, bu kişilerde ne ortak bir karakter yapısı, ne de patolojik bir kimlik özelliği var.

DİKKAT ÇEKMEYEN TİPLER
Tek en önemli benzerlik, hiç dikkat çekmemeleri. Dışarıdan bakıldığında sıradan insanlar ama psikolojik analizleri yapıldığında şu tespitler öne çıkıyor: "Narsist (özsever) bir ruhsal yapı", "sınırlarda gezinen kişilik" ve "intihar öncesi sendrom".
İnternette gezinirken Focus Dergisi'nde bu konuyla ilgili yayınlanmış kapsamlı bir yazı buldum. Terör uzmanlarının, bu tip saldırılara, ötekilerine oranla daha kolay planlanabildiğine ve son ana kadar denetlenebildiği için de, uygulama bakımından daha "karlı" ve "garantili sonuç" verdiğine dikkat çektikleri belirtiliyor.
Zira saldırgan, arkada işe yarar hiçbir iz bırakmıyor, yardım aldığı kişiler hakkında bilgi veremiyor. Her şeyden önemlisi de, lojistik planlamanın en zor bölümünü oluşturan "kaçış" için kaygılanmayı gerektirmiyor.
Canlı bombaların çoğunluğunun genç ve hiçbir bağlantısı olmayan insanlardan oluşması, belirli bir sosyal mantık gözetiyor: Ölümleri, yeri doldurulamayan bir boşluk yaratmıyor.
Yine uzmanlara göre, terörizm, diğer meslekler gibi gelir getiren, bir gruba aitlik ve önemli derecede sosyal prestij sağlayan bir "işkolu".

KADIN SAYISI ARTIYOR
Ayrıca, intihar saldırısı, suçluyu toplumun nefret duygusundan, dava ve cezalandırma sürecinden de koruyor. Böyle bir kaçış, toplumun kızgınlığını iyice artırıyor ve istenen etki fazlasıyla sağlanıyor.
Eylemden önceki son hazırlıklar da yolunda gidince, psikiyatristlerin kişilerde intihar öncesi sıkça gözlediği presuisidal (intihar öncesi) sendrom devreye giriyor ve büyük bir kararlılık gözleniyor. Aynı fırtına öncesi sessizlik gibi, insan büyük bir iç huzuruna kavuşuyor, serinkanlı ve dostça davranıyor. Veda mektubu yazıyor, arkadaşlarıyla eğlenmeye gidiyor, yiyip içiyor, video oyunları oynuyor. Algılama ve bilinç giderek daralıyor. Bir yöne karar verildiği için, psikolojik ayırım işlemi çözülmeye başlıyor.
1980'li yıllarda Lübnan'da başlayan ve 2000'lerde hızla tırmanan intihar saldırılarından 500'e yakın örneği inceleyerek 'Dying to Win' (Kazanmak İçin Ölmek) başlıklı bir kitap yazan Profesör Robert Pape'in vardığı sonuç ise şöyle: "Lübnan'dan Sri Lanka'ya, Çeçenistan'dan Kaşmir'e kadar rastladığımız intihar saldırılarının nedeni genel kanının aksine din değil... Saldırıların yüzde 95'i işgalci güçleri sindirmeye yönelik..."
Pape'ye göre canlı bombalar 'kandırılmış cahiller' değil...
"Çoğu üniversite mezunu, orta sınıf ailelerden gelen, aktif siyasetin içinde gençler... Örgüte girdikten kısa bir süre sonra intihar eylemine gönüllü oluyorlar. Genellikle erkekler; ama son dönemde kadınların sayısı artıyor."


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA