• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Öğrencilere öğrenmeyi öğretmek

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28.09.2015, 00:00
Yeni bir öğretim yılına başlıyoruz. Her zamanki gibi sorunlarla. Eğitim çok önemli bir konu. Türkiye’deki okullaşma çağına gelmiş bütün çocukların okula gitmesi gerekiyor. Ama bu tek başına yeterli değil, çünkü önemli olan eğitimin kaliteli olması. Kaliteden kasıt matematiği, fiziği iyice öğrenmesinin yanı sıra iyi ve aktif bir vatandaş olmak için gereken becerilere de sahip olmak.
İnsan haklarının bilincinde olmak, başkalarının hakkına saygı duymak gibi... Arkadaşım Leyla'nın oğlu bu yıldan itibaren liseyi ABD'de okuyacak. Hatta okuyor. Orada ders yılı başladı zira. Matematik en önemli derslerden biri. Yabancı dil de öyle. Ama spor da önemli. Her günü iki saat spor dersi var. Bizdeki gibi test çözmek veya bir sonraki dersin sınavına çalışmakla doldurulmuyor o saatler. Çok önem veriliyor. Ve herkes istediği spor dalını seçiyor. Kimi voleybol veya basketbol, kimi kros veya yüzme. O dersler layıkıyla yapılıyor. Böylece çocuklar disiplinli olmayı, kurallara uymayı, takım oyunu oynamayı veya bireysel olarak mücadele etmeyi öğreniyorlar. Zaten eğitimin birinci amacı öğrencilere öğrenmeyi öğretmek. KALİTELİ EĞİTİM Türkiye genç nüfusu nedeniyle demografik bir fırsat penceresine sahip bir ülke. Bu genç nüfus, 2015-25 yılları arasında çalışma çağına gelecek ve iş hayatına atılacaklar. Bu genç nüfus yani üreten insan sayımızın artması nedeniyle ekonomimizin büyüyeceği, Doğu Asya ülkelerinin 1960 sonrasında yakaladığı büyüme ritmini yakalayıp bir sıçrama yapma şansına sahip olacağı düşünülüyor. Ancak iki kritik faktörü ihmal etmemek kaydıyla. Bunlardan biri kaliteli eğitim, diğeri de kadının iş gücüne katılımı. Yani örnek almak istediğimiz Doğu Asya ülkelerine baktığımız zaman; özellikle genç nüfusa çok iyi eğitim verdiklerini görüyoruz. Aynı zamanda kadının iş gücüne katılımını ciddi oranda artırdıklarını. Biz iki konuda da sınıfta kalmış durumdayız. Okula başlama yaşını sürekli değiştiriyoruz. Bütün itirazlara rağmen beş yaşındaki çocukları okula kaydediyor, ertesi yıl bu uygulamadan vazgeçiyor ve başka bir modeli denemeye başlıyoruz. Kaliteli eğitim deyince akla gelen sistemlerden biri Finlandiya'daki eğitim sistemi.

FİN EĞİTİM SİSTEMİ

Fin eğitim sisteminde okuma becerileri, bilim ve matematik okur yazarlığı kadar sosyal bilimler, görsel sanatlar, spor ve pratik becerilerin geliştirilmesi önem taşıyor. Finli çocuklar anaokul ve ilkokul hayatları boyunca oyun oynayarak öğreniyorlar. Finli öğretmenlere göre de, matematik veya fen derslerindeki soyut kavramları öğretmenin en iyi yolu müzik, drama ya da spor uygulamaları. Finlandiya'da zorunlu eğitime başlama yaşı 7. Çocuklar okula kendi başlarına ya yürüyerek ya da bisikletle gidiyorlar. Fin kültürü çocukların bağımsız yetişmesini önemsiyor. Bizdeki gibi çocukları ailelerin okula getirip götürmesi ya da servis olayı yok. Eğitim müfredatı çok basit. Ayrıca öğrenciler kendi ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programını şekillendirme hakkına sahipler. Öğretmenler de. Müfredattan çıktı diye öğretmen hakkında soruşturma açma durumu yok yani. Eğitimin ilk altı yılında öğrencilere not verilmiyor. Herhangi bir sınava da tabii tutulmuyorlar. 16 yaşına gelince ülke çapında genel bir sınava giriyorlar. Öğretmenler gün boyu sınıfta 4 saat ders veriyorlar. Haftada iki saat de mesleki gelişimleri için eğitime katılıyorlar. Öğrencilere ödev verilmiyor çünkü ödevin yerinin okul olduğu düşünülüyor.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA