• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Polonyalı kadınların zaferi

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 10.10.2016, 00:00

Geçtiğimiz haftanın en çok konuşulan olaylarından biri Polonya'da binlerce kadının, kürtajın tamamen yasaklanmasını öngören yasa tasarısını protesto etmek için sokaklara dökülmesi ve greve gitmesi oldu. Kadınlar, bu yürüyüşlere "Kara Pazartesi" adını verdiler ve başkent Varşova dahil birçok şehirde, siyah kıyafetlerle sokağa çıktılar. İşlerine ve okullarına gitmeyi reddettiler.
Ev işleriyle ilgilenmeyi de.
Polonyalı kadınların bu eylemde, 1975 yılında İzlandalı kadınlar tarafından gerçekleştirilen grevden ilham aldıkları ortaya çıktı. O zaman da kadınlar sonuca ulaşmışlardı, bugün de.
Kadınların sokağa dökülmesinin nedeni son derece katı kürtaj yasaklarının olmasına rağmen, hükümetin yeni yasaklar ve cezalar getirmeye çalışması. Yeni düzenlemeyle, kürtaj yaptırdığı ortaya çıkarılan kadınlar 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilecek, kürtajı yapan doktorlar da hapisle cezalandırılabilecekti.
"Bedenim benimdir" diyen kadınların sokağa çıkmasının ardından Polonya parlamentosunda görüşülen tasarı 58'e karşı 352 oyla reddedildi.
Başbakan, oylamadan sonra yaptığı açıklamada, hükümetin insan hayatını korumak için yeni adımları atacağını duyurdu ve 'hayatın korunmasını teşvik edecek' bilgilendirme kampanyasının başlayacağını açıkladı.

İSTENMEYEN HAMİLELİK

Kürtaj yasağı bizde de zaman zaman gündeme gelen ve tartışılan bir konu. Tüm toplumu ilgilendirse de aslında tamamen kadınların karar vermesini gerektiren bir durum. Çünkü bir kadının hamile kalması, çoğu zaman kendi isteğinin dışında meydana gelen bir olay.
Hemen akla tecavüz geliyor.
Kadınlar, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, sokakta veya evde, tanıdık veya tanımadık bir erkeğin saldırısına uğruyorlar zira.
Hem savaşta hem de barışta.
Bosna'da yaşananlar henüz hafızalarda.
Irak ve Suriye'de olanlar da.
Ayrıca sevdiği erkeğin veya kocasının tecavüzüne uğrayan kadınlar olduğunu da unutmayalım.
Adı üstünde "istenmeyen" hamilelik. Kadın istemiyordur dünyaya bir bebek getirmeyi, ya kucağında bir çocuk vardır veya birçok çocuğu. Yeni birine daha bakamayacak durumdadır.
Veya bir sağlık sorunu vardır, ruhsal olarak hazır olmayabilir.
Her şekilde risk içeriyordur hamilelik veya doğum.
Anne ölürse geride kalan çocuklar da etkilenecektir bu durumdan vs...
Sonuçta bu karar çok da kolay bir karar değildir kadınlar için. Hiçbir kadın güle oynaya kürtaj masasına yatmaz. Nitekim yapılan araştırmalar da, kürtaj olan her kadının hayatında ömür boyu yaşadıkları izler bıraktığını söylüyor. Önemli olan yasaklarla bunun travmaya dönüşmesini veya daha kötü sonuçlar doğurmasını engellemek.

DÜNYADA DURUM

Merkezi New York'ta bulunan "Doğurganlık Hakları Merkezi" nin (Center for Reproductive Rights-CRR), hükümetlerin kadınların gebeliğini devam ettirme ya da kürtaj olma dahil olmak üzere kadının kendi üreme yaşamına saygı duyulması gerektiğini vurguluyor.
CRR'nin verilerine göre:
58 ülke (dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 39.2'si) en liberal kürtaj yasalarına sahip. Çoğunlukla kuzey yarıkürede yer alan bu ülkelerde, neden yapıldığına ilişkin bir sınırlama olmaksızın kürtaja izin veriliyor ve karar kadına bırakılıyor.
15 ülkede "sosyo-ekonomik nedenler çerçevesinde" kürtaja izin veriliyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 21.6'sını oluşturan bu ülkelerde, kadınlara yaşları, ekonomik durumları ya da medeni durumları gibi faktörler üzerinden kürtaj hakkı tanınıyor.
58 ülkede kürtaja kadının yaşamını ve sağlığını korumak adına izin veriliyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 13.8'ini barındıran bu ülkelerin bazılarında kürtaja verilecek izin muhtemel zararın ciddiyetine bağlanıyor.
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 25.5'ini barındıran 68 ülke ise kürtajı ya tamamen yasaklıyor ya da sadece kadının hayatını kurtarmak için izin veriliyor.
Bu ülkelerin birçoğunun ceza kanunlarında kadının hayatını kurtarmak için kürtaj yapan kişilerin cezadan muaf tutulmasına ilişkin açık düzenlemeler bulunuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA