Müzeyyen Senar'dan Zeki Müren'e, Funda Arar'dan Sertab Erener'e kadar pek çok sanatçıdan dinlediğimiz bir Türk Sanat Müziği eseridir "Kimseye Etmem Şikayet" adlı şarkı. Kulak aşinalığınız vardır mutlaka.
Mırıldanmışlığınız da.
Dinleyenlerin hayatında bir hüzün ve burukluğa yol açan, sözleri İhsan Raif Hanım'a, bestesi Kemani Serkis Efendi'ye ait bu Türk Sanat Müziği klasiğinin çok hüzünlü ve buruk bir de hikayesi var.
Bu eser, 1800'lerin sonunda bir kız çocuğunun, çocuk yaşında zorla evlendirilişine ve kendisini bekleyen karanlık geleceğe dair kağıda haykırdığı dizelerdir. Bir kız çocuğunun yakarışı da diyebiliriz.
Hemen sözlerini hatırlayalım:
Kimseye etmem şikayet/ ağlarım ben halime/ Titrerim mücrim (suçlu) gibi baktıkça istikbalime/ Perde-i zulmet (karanlık perde) çekilmiş korkarım ikbalime/ Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime.
Valilik görevlerinde bulunan Köse Mehmed Raif Paşa'nın kızı olarak 1877 senesinde dünyaya gelen İhsan Raif, varlıklı bir aileden gelmesinin avantajı ve babasının özeni ile iyi bir eğitim görür. Edebiyat ile içli dışlı olur.
13 yaşındayken başına talihsiz bir olay gelir ve hayatı kararır.
KORKU VE UMUTSUZLUK
Genç kıza göz koyan Mehmet Ali isimli bir adam, İhsan Raif'in kız kardeşi ile birlikte olduğu konağa girerek, genç kızı kaçırmaya kalkar. Başarılı olamaz ama bu olay yüzünden çıkan dedikodular yüzünden Mehmed Raif Bey, kızını evlendirmeye karar verir.
İzmir'e gelin olarak gönderilmeye hazırlanan İhsan Raif, Nişantaşı'nda bulunan konaklarını terk etmeden önce üzüntüsünü, korkusunu ve umutsuzluğunu kağıda döker. Ve Türk Sanat Müziği'nin en önemli eserlerinden biri olacak "Kimseye Etmem Şikayet"in sözlerini yazar.
İstemeden yaptığı bu evlilikte mutlu olamaz. Ne var ki ailesi sürekli kendisini aldatan ve üzen kocasından boşanmasına razı oluncaya kadar sürdürmek zorunda kalır. 14 yıllık evliliği süresinde 3 de çocuğu dünyaya gelir.
İkinci kez evlenir ama bu evliliği de bir gün sürer. Sonunda aşkı bulur ve yazar Şahabettin Süleyman ile evlenir.
Edebiyat dünyasında bir çevre edinir ve şiirleri ile kendisini bu zümreye kabul ettirir. Eşi ölene kadar mutlu bir birliktelikleri olur.
Eşinin ölümünden sonra bir Fransızla bir kez daha evlenir İhsan Raif. 49 yaşında hayata gözlerini yumar.
DÜNYA KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ
Aradan yüzyıl geçmesine rağmen hala 13-14 yaşında kızlar istemedikleri evliliklere zorlanıyorlar.
Ya kendilerinden büyük erkekler tarafından kaçırılıyor veya kandırılıyor ya da aileleri tarafından kocaya veriliyorlar.
Olması gereken bu kızların eğitim görmeleri, meslek sahibi olmaları ve kimseye bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürebilmeleri.
Ve reşit oldukları bir yaşa geldikten sonra eğer isterlerse kendi istedikleri kişi ile evlenmeleri.
Birleşmiş Milletler de bu amaçla 2012 yılından itibaren 11 Ekim'i "Dünya Kız Çocukları Günü" olarak kutluyor.
Kız Çocukları Günü için her yıl bir ana konu belirleniyor ve dünya çapında bu soruna dikkat çekilerek, çözüm yolları aranıyor. 2012'de ana tema "Çocuk Gelinler" olarak kabul edilmişti. 2013 yılında "Kız Çocuklarının Eğitiminde Yenilikçi Yaklaşımlar" olmuş, 2014 yılında "Şiddet Döngüsünü Kırmak İçin Kız Çocuklarının Güçlendirilmesi" konuları seçilmişti.
Bu yıl yapılacak çalışmalarla, geçen yıl olduğu gibi, "2030 Vizyonu ile Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde Kız Çocukların Gücü" ana başlığı altında öncelikle eğitimin her kademesinde ilerlemesi sağlanacak.
Amaç ailenin ve toplumun güçlenmesinde BİREY olarak yer almalarıdır.
Beklentimiz, ülkemizdeki tüm çocukların ve özellikle de kız çocuklarının; akla, bilime dayalı, kaliteli, yenilikçi ve çağdaş bir eğitim alması; bunun için kararlı bir devlet politikasının uygulanması.