• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
SEDA KAYA GÜLER

Kanayan yarayı durduralım

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.11.2016, 00:00

Olması gereken oldu. Hükümet tartışılan yasayı komisyona geri çekti. Başbakan Binali Yıldırım, "Cumhurbaşkanımızın geniş mutabakat çağrısı, gerekse de muhalefet partilerine kendi önerilerini geliştirmeleri için zaman tanıması bakımından bu tasarıyı komisyona alıyoruz.
Komisyonda herkesin görüşleri dikkate alınarak değerlendirilip, bu konu çözüme ulaştırılacaktır" dedi ve ekledi:
"Tecavüzcüye af yok; bu kanayan bir yaradır, görmek lazım".
Kanayan yara, erken yaşta yapılan evlilikler.
Başbakanın açıklamasının devamı da şöyle: "AK Parti hem gençleri hem aileyi korumak adına reşit yaştan önceki evlilikler, rızayla bile olsa bunu ceza kanununda suç olarak tanımladı. Ancak bu değişikliği bilemeyen gençler, 17-18 yaşından önce evlilik yapıyor, bu evlilikten çocuklar olunca, bu çocukların nüfusa kaydedilmesi esnasında bunun suç olduğunu ancak öğreniyorlar.
Böylece erkek cezaevine gidiyor, kadın çocuklarla ortada kalıyor. Yani, gençlerin yaptığı bu evliliğin bedelini çocuklar ödüyor. Özellikle bu toplumda bilindiğinden daha derin, kanayan bir yaradır."

GERÇEK MAĞDURLAR

Önergeyi veren ve bu önergeyi savunan AK Partili milletvekilleri de hükümetin hapiste olan erkekleri ve dışarıda onları bekleyen eş ve çocukları mağduriyetten kurtarmak için bu önergeyi hazırladıklarını söylüyor. İlk açıklamalarda bu kişilerin sayısının 3 bin ile 4 bin arasında olduğu söylendi.
Ama daha sonra bu kişilerin sayısının 100'ü geçmediği açıklandı.
Örneğin Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Başkanı Nilüfer Bulut, kadın örgütleri temsilcileri olarak Adalet Bakanı Bozdağ'la yaptıkları toplantının ardından şunları söyledi: "Sayın bakanımın konuya çok inanmış olduğunu gördüm.
Mağduriyet olabilir, kız 15 yaşında, hadi en fazla arada beş yaş fark olsun, aşık oldu, çocukları oldu ve cinsel istismardan hapiste.
Sorduk, 'Bunlar en az 100 kişi' dediler. 3 bin 500 kişiden kalanına baktığınızda 13 yaşındaki kız, 50-60 yaşında erkekler..." Asıl kanayan yara küçük kızların erken yaşta evlendirilmesi.
Ve kendi yaşıtları ile de değil, kendilerinden yaşça çok büyük erkeklerle evlendirilmesi ve çocuk yaşta anne olmak zorunda kalmaları.

32 BİN KÜÇÜK GELİN

Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK'in 2015 verilerine göre, 2015'te yapılan toplam 602 bin 982 resmi evlilikten 31 bin 337'sinde 16- 17 yaşındaki kız çocukları gelin oldu. Bu sayı, toplam evliliklerin yüzde 5.2'sine denk geliyor.
Yani geçtiğimiz yıl 16-17 yaşındaki 32 bine yakın çocuk evlenmiş. Çocuk diyorum, çünkü yasalarımıza göre 18 yaşının altında olan herkes çocuk sayılıyor.
Ve evlenmeleri suç. Ancak ailelerinin izniyle 17 yaşında evlenmelerine izin veriliyor.
Aslında bu da olmamalı.
Aileleri de bir yıl daha beklemeli. İzin vermemeli.
Toplum olarak bu kanayan yarayı bir an önce çözmeliyiz.
Gelelim çocuk yaşta evliliklerin en yüksek olduğu illere. İlk sırada yüzde 15.3 oranıyla Kilis var. Bu ili yüzde 15.2 ile Kars, yüzde 15.1 ile Ağrı, yüzde 14.4 ile Muş, yüzde 13.7 ile Niğde, yüzde 12.7 ile Bitlis, yüzde 12.5 ile Kahramanmaraş, yüzde 12.1 ile Aksaray, yüzde 11.8 ile Gaziantep ve yüzde 11.5 ile Yozgat izliyor.
Tabii bu rakamların resmi evlilikler olduğunu hatırlayalım.
Çocuk evliliklerin en düşük olduğu il ise Tunceli.
Bu şehirdeki evliliklerde küçük yaştaki gelin oranı yüzde 1. Küçük yaşta kızların evliliğin az olduğu diğer 9 şehir şunlar: Yüzde 1.5 oranıyla Rize, yüzde 1.6 ile Trabzon, yüzde 2 ile Artvin, yüzde 2.1 ile Bolu, yüzde 2.1 ile İstanbul, yüzde 2.2 ile Eskişehir, yüzde 2.5 ile Yalova, yüzde 2.6 ile Karabük ve yüzde 2.7 ile Bursa.
Umarız en kısa zamanda bütün Türkiye'de bu oran yüzde 1'lere düşer ve biz bu kanayan yaradan kurtuluruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA