• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ZAFER ŞAHİN

PKK 2. Yunan ordusudur

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.09.2015, 00:00
Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ı Suriye'den kaçtıktan sonra Yunanistan'a getiren Yunan gizli servisiydi... Öcalan operasyonunu yöneten Yunan general, yıllar sonra açılan soruşturmada "Neden Öcalan'a yardım ettiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:
Evet bu örgüte destek verdik...
Çünkü PKK, ikinci Yunan ordusudur...
Birinci Yunan ordusu, İzmir'i işgal eden orduydu. Aslında dönemin emperyal gücü İngiltere, Anadolu'yu bizzat kendi kuvvetleriyle işgal etmek istiyordu...
Ama dünyanın o günkü konjonktüründe bunu yapmayı göze alamadı. İtalyanları tehlikeli ve kontrol edilemez bulduğu için Yunanlıları taşeron tuttu. 100 yıl önce görünürde Yunanlılarla savaşıyorduk ama, asıl düşmanımız İngilizlerdi...
100 yıl sonra görünürde bize saldıran PKK...
Ama PKK'nın tıpkı 1919'un Yunan ordusu gibi taşeron olduğu çok açık. Dünyanın en tehlikeli gizli servisleri Türkiye ve Ortadoğu üzerine 100 yıllık yeni planlar kurguluyor...
Oyunu bozmamıza engel olmak için de 2. Yunan ordusu olan PKK'yı üzerimize salıyorlar...
Birincisini nasıl defettiysek ikincisine de aynı tarifeyi uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın...
Boşuna mı 'tarih tekerrürden ibaret' demişler...

Kürtlerin en büyük düşmanı kim?

1991'de dönemin SHP'si cesur bir karar alarak HEP'le ittifak yaptı...
Kürt siyasi hareketi ilk kez parlamentoda kendisini temsil etme hakkına kavuştu...
Normal olan, Kürtler için savaştığını söyleyen PKK'nın da sivil siyasetin önünü açması ve silahları bırakmasıydı. Ama PKK bunun yerine 1992'de silahlı halk ayaklanmasını başlattı. Binlerce Kürt ve Türk genci hayatlarının baharında toprağa düştü...
1993'te dönemin Cumhurbaşkanı Özal, Kürt meselesine sivil bir çözüm bulmak için risk aldı. Bedelini hayatıyla ödedi...
Onun girişimleriyle başlatılan ateşkes, PKK'nın Bingöl'de 33 askeri şehit etmesiyle son buldu...
Çözüm süreciyle devlet bir kez daha Kürt vatandaşlarıyla barışmak istedi...
Neredeyse üç yıl süren ateşkesi bozan yine PKK oldu...
Seçimden hemen sonra ortada Suruç, Dağlıca olayları yokken İran'ın kontrolündeki Kandil'in baronları "Ateşkes bitmiştir" açıklaması yaptı...
Sonrasını biliyorsunuz...
Çok gerilere gitmeye gerek yok...
Son 25 yılda yaşananlara bakarak bile Kürtler'in en büyük düşmanının kim olduğunu kolayca anlamak mümkün...





Neden Dağlıca?

Çünkü terör örgütü PKK, Türkiye'ye giriş çıkışlar için Dağlıca bölgesini kullanıyor. Hakkari-Yüksekova ile Hakkari-Şemdinli ve Dağlıca bölgesi arasındaki üçgen PKK için hayati öneme sahip. Türkiye'ye buradan sızıyorlar...
Bugüne kadar ne zaman TSK tarafından köşeye sıkıştırılsalar hep Dağlıca'ya saldırdılar...
Çözüm sürecinde silahların sustuğu dönemde bile bölgeye sürekli taciz ateşi açtılar ki, TSK buraya kalıcı olarak yerleşmesin...
Son dönemde TSK'nın bölgeye güçlü karakollar ve sabit bir hudut birliği kurması PKK'yı rahatsız etti. Pazar günkü alçakça saldırının Meclis'ten geçen tezkereden hemen sonra gerçekleşmesi dikkat çekici. 2007'de PKK tezkeresinin Meclis'ten geçmesinden hemen sonra da ilk iş olarak Dağlıca'ya saldırmış ve 13 askerimizi şehit etmişlerdi. Aldığı darbelerle iyice köşeye sıkışan terör örgütü, kontrolü asla kaybetmek istemediği Dağlıca'ya bugüne kadar 6 büyük saldırı düzenledi. Emin olun bundan sonra da devamı gelecektir...

Bunlar hep organize işler

PKK, Dağlıca'da haince saldırıyor...
Bir millet can evinden vuruluyor...
Adına sosyal medya denilen çöplükte toplaşan leş kargaları böylesine bir acının yaşandığı günde bile boş durmuyor...
Dün akşamdan beri bunlardan birinin PKK'ya ya da örgüte 'silah bırak' deme cesaretini gösteremeyen HDP'ye iki çift laf ettiğini gördünüz mü? Göremezsiniz, çünkü onların tek bir derdi var: Recep Tayyip Erdoğan...
Seversiniz ya da sevmezsiniz...
Her türlü yalan ve iftirayla vurmaya çalıştığınız bu adam Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı...
Daha 1,5 yıl önce bu milletin yüzde 52'sinin oyuyla seçilmiş...
O büyük acının haberi gelir gelmez sosyal medya üzerinden hızla örgütlenen bir grup Hürriyet'in 400 vekil yalanını referans alıp Cumhurbaşkanı'na hücum etmeye başladı. Diğer bir grup ise milli maçtaki sevinç görüntüsünü bahane edip Başbakan Davutoğlu'na vurdu...
Herkesin siyasi görüşüne saygım var...
Ancak burada mevzu Erdoğan ve Davutoğlu mevzusu değil...
Acımasızca vurmaya, yıpratmaya çalıştıkları Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı ve Başbakanı...
Yani bizatihi Türkiye devleti ve milleti...
Bunlar hep organize işler Türkiye...
Uyanık ol...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA