İlköğretim yıllarımda bilgiye ulaşmak zordu. Ya ders kitaplarını yalayıp yutacaktınız ya da öğretmenin söylediklerini harfi harfine not alacaktınız. O da yeterli gelmezse en fazla, kütüphaneye gidip sıraya girerek işinize yarayacak bir kitabın olması ve başkası tarafından alınmamış olması için dua edecektiniz. Bilgilerin paylaşıldığı seminerler, paneller çok sık olmaz, olduğunda da yer bulmakta zorluk çekerdiniz.
90'lı yılların sonlarında bilgi teknolojilerinde yaşanan devrim, internetin sınırsız dünyası bilgiye olan açlığımızı fazlasıyla giderdi. Şarap imalatından, bomba yapımına her konuda binlerce belgeye, dökümana saniyeler içinde evimizin konforunda ulaşmak mümkün. Bizim gibi kütüphane köşelerinde eski püskü bir kitaptan bilgileri defterine hızlıca not etmekten parmakları acıyanlar için başdöndürücü bir gelişme bu.
Bilginin bu kadar bollaşması ve kolay ulaşılabilirliği bir başka değişimi tetikliyor. Eskiden bir bilgiyi edindiğinizde onu hayatınıza tatbik etmeye çalışırdık. Oysa şimdi bilgi çok, uygulayan yok. Yıllardan beri insanların nasıl iş bulabileceklerini yazıp duruyorum. "Şunu şöyle yap, bunu böyle yapma..." diye. Belki yüz küsur makalem vardır ama hala o kadar çok soru alıyorum ki "Kapak yazısı yazarken ne yapalım?, Benim özgeçmişim nasıl olmuş? Şunu da yazsa mıydım?" diye.
HAUTE COUTURE
Fark ediyorum ki artık halkımız konfeksiyon değil "haute couture" giymek istiyor. Okumak, analiz yapmak, kendisi için doğruyu bulmak bu uğurda çaba sarfetmek değil, bilen birisinin onların yerine karar vermesi ve onları sevk etmesini, bire bir kendilerine özgü çözümler üretmesini istiyor.
Bu dönüşümü çok iyi okumak lazım. Benim yorumum toplumumuzda bireysel çözümler sunan kariyer danışmanlarına olan ihtiyacın hızla artacağı yönünde. Çünkü bir insanın sağlıklı bir kariyer planlaması ve yönetimi yapabilmesi için varolan bilgiler yüzeysel ve genel. Oysa kariyer planlama ve yönetimi konusu son derece kişiye özel bir konudur. Yani kalabalığa söylenen sözler sizin yaranıza merhem olmayabilir.
Bir keresinde Ege Üniversitesi'nde bir vesile ile konuşma yapıyordum. Öğrencilerden birisi söz alıp mastır yapmak istediğini, bunun kendisi için iyi bir karar olup olmadığını sordu. Böyle bir soruya; kişinin hedeflerini, gerçekten ihtiyacı olup olmadığını ortaya koymadan, kapasitesi, karakteri, ailesinin, sevgilisinin, arkadaşlarının tutumu, maddi durumu gibi konuları bilmeden nasıl yanıt verebilirsiniz?
Mesela insanların yaptığı en büyük hataların başında kariyer planlarını tek başına yapmaları gelir. Oysa bu planı uygularken çocuğunuz, sevgiliniz veya en iyi arkadaşınız da bundan etkilenir. Yeni eğitimlere gitmeniz gerektiğinde veya daha çok çalışmanız gerektiğinde daha az vakit ayırmak zorunda kalacağınız kız arkadaşınız veya çocuğunuz bunu gerçekten anlayışla karşılar mı? Karşılarsa da ne kadar sabreder?
Kendi hayatınız mevzu bahisse konfeksiyon değil haute couture'ü yani sizin bedeninize göre kesilmiş bir kıyafeti tercih edin, derim. Birgün herkesin bir kariyer danışmanı olacak göreceksiniz.
MESLEK SEÇİMİ
Öte yandan öğrenciler için çok kritik bir aşamadan geçiyoruz yine. On binlerce genç 1-8 Ağustos tarihleri arasında üniversite okuyacakları bölümü seçecek. Yani bir anlamda meslek tercihi yapacak. Bu hafta sizler için Can Çirişoğlu'yla bir röportajımızı yayınlıyoruz. Can beyin önerileri meslek seçeceklere faydalı olacaktır.
Öte yandan ben de kariyerdoktorum.com internet siteme "Meslek seçimi ve öz değerlendirme formları" koydum. Dosyalar bölümünden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bu formlar size kendinizi tanımanızda bir parça da olsa yardımcı olacaktır.
İyilikle kalın...