Bologna süreci

Bologna Süreci 46 ülkenin katılımıyla oluşan ve Avrupa Yüksek Öğretim Alanı yaratmayı hedefleyen bir eğitim reformu süreci. Bologna Süreci'nin temelleri 1998 yılında Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere eğitim bakanlarının Sorbonne'da gerçekleştirdikleri toplantı sonucunda yayımlanan Sorbonne Bildirisi ile atıldı. Bologna Süreci resmi olarak 29 Avrupa ülkesinin yüksek öğretimden sorumlu bakanlarının imzalarıyla 1999 yılında başladı.

Avrupa Birliği, sürdürülebilir ekonomik gelişmeyi sağlamak, her düzeyde eğitim ve araştırma ortamını geliştirmek üzere Avrupa Ortak Eğitim Alanı yaratmayı amaçlıyor. Bologna Süreci ülkemizdeki genç insan kaynaklarının eğitimi ve mesleki gelişimi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bologna Süreci, yüksek öğretim kurumlarından öğrencilerin üst düzey bilgilere dayalı araştırmacı bireyler olabilmeleri için programlar geliştirmelerini öngörüyor.

ÜYE ÜLKELER

Bologna sürecine üye olan ülkeler; Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İzlanda, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovak Cumhuriyeti, Slovenya, İspanya, İsveç, İsviçre, İngiltere ve İrlanda, Hırvatistan, Güney Kıbrıs, Lihtenştayn, Türkiye, Arnavutluk, Andora, Bosna-Hersek, Vatikan Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Sırbistan-Karadağ ve Makedonya, Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna. Bologna Süreci bireylerde bulunması gereken geleceğe yönelik yeni nitelikleri tanımlamak amacıyla işverenlerin, çalışanların, öğrencilerin ve öğretim görevlilerinin bu sürece katkıda bulunmalarını zorunlu görüyor. Belirlenecek çağdaş eğitim programlarıyla, öğrencilerin küresel çalışma koşullarına uyumlu bilgi, beceri ve yetkinlikler geliştirmeleri sağlanacak. Ayrıca iş yaşamında değişen koşulların yakından izlenmesi de söz konusu olabilecek.

Bologna Süreci Avrupa Yüksek Öğretim Alanı'nda üye ülkelerle birlik arasında bir denge kurulmasını öngörüyor. Üye ülkelerin eğitim sistemlerinin tek tip bir yüksek öğretim sistemi haline getirilmesi söz konusu değil. Öte yandan eğitimi bir diploma alma yarışına çevirmemek, eğitim kuruluşlarını da diploma fabrikaları gibi görmemek gerekiyor. Yüksek öğretim kuruluşlarının kendilerine özgü farklılıkları korunarak birbirleriyle uyumlu hale getirilmesi, böylece eğitimli ve nitelikli bireylerin uluslararası düzeyde istihdamının artırılması büyük bir önem taşıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEU) İşletme Fakültesi Bologna Süreci hedefleri doğrultusunda öğrencilere kazandırılması gereken bilgi, beceri ve yetkinlikleri belirlemek amacıyla 2 - 4 Mart 2010 tarihlerinde bir "Kariyer Platformu" düzenliyor. Bu önemli etkinlikte öğretim görevlileri, işverenler, yöneticiler, çalışanlar ve öğrenciler bir araya gelerek ortak bir vizyon belirleyecek.

STRATEJİK PAYDAŞLAR

Bologna Süreci kapsamında eğitim kuruluşları ulusal ve sektörel yeterlilikleri göz önünde bulundurarak, kurum misyonuna ve akreditasyon ölçütlerine uygun, kalite güvence sistemleriyle denetlenebilen bilgi, beceri ve yetkinliklere sahip eğitim programları geliştirmek zorunda. Bologna Sürecinin en önemli bir katkısı da öğrenci merkezli eğitim modelini ve belli bir programı tamamlayan öğrencinin hangi mesleki yeterliklere sahip olması gerektiğini ön plana çıkarmasıdır. Stratejik paydaşlarıyla geleceğin insan kaynaklarının bilgi, beceri ve yetkinliklerini tanımlamak amacıyla yapılacak DEÜ İşletme Fakültesi 1. Kariyer Platformu'nun başarılı olmasını diliyorum.