İlk kez 1986'da düzenlenen ve o günden sonra 17 kez tekrarlanan "Kuşadası Altın Güvercin Yarışması" beş yıl aradan sonra bu yıl yeniden hayata geçiyor. Yarışmanın yaratıcısı ve geleneksel hale gelmesinde büyük çabaları olan Ali Rıza Türker, Belediye Başkanı Esat Altungün ile protokol imzaladı ve güvercin yeniden havalandı. Yarışma bu yıl 31 Mayıs- 6 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek "Kuşadası Festivali 2010" etkinlikleri içinde yer alacak.
Kuşadası'nda kimler yarışmadı ki... Birincilik ödülünü alanları şöyle bir hatırlayalım: Fatih Erkoç, Aşkın Nur Yengi, Harun Kolçak, Cem Karaca, Suavi, İzel- Çelik- Ercan, Metin- Eda Özülkü, Asya, Suat Suna, Burak Uçkun, Burhan ve Serhan Şeşen, Ajlan Büyükburç ilk aklımıza gelenler...
Besteci olarak Fatih Erkoç, Aslıgül Ayas ve Müfit Bayraşa ikişer kez birincilik kazanmışlar. Birer kez birinci olan besteciler arasında Uğur Başar, Cahit Berkay, Metin Özülkü, İzel Çeliköz, Suavi Andaç, Tayfun Duygulu ve Mertol Şalt var...
Doksanların başında besteci olarak ben de final heyecanı yaşadım. "Nasıl Bilirdim" adlı bestemi Aysun (Kocatepe) seslendirmişti ve Sabah Gazetesi'nin özel ödülünü kazanmıştık. Sonrasında jüri üyesi olarak çok kez yaşadım Altın Güvercin keyfini...
Beş yıldır yapılmıyor yarışma. Ali Rıza Türker bir ara güvercini İstanbul'a getirmeye niyetlendiyse de organizasyonu bir türlü gerçekleştiremedi. Ve nihayet gençlere yeni bir fırsat doğdu. İster amatör, ister profesyonel, yarışma tüm bestecilere açık. Pop'tan, rock'a, rap'ten, hip hop'a özgün olmak şartıyla her türde besteyle yarışılabilecek... Son katılım tarihi 8 Mayıs...
Finalistler 5 Haziran gecesi Metin Özülkü'nün kuracağı büyük orkestra eşliğinde yarışacaklar. Değerlendirmeleri hem halktan hem de uzman kişilerden oluşan jüri yapacak ve birinci besteci 20 bin, ikinci besteci 10 bin, üçüncü besteci de 5 bin lira ödül kazanacaklar...
En iyi yorumcuya "Müyorbir/ Müzik Yorumcuları Birliği"nin ödülü verilecek. Bir başka ödül de Barış Manço adına. Müzik sektörüne kalıcı hizmetler vermiş bir isim alacak bu ödülü. Daha önce Mazhar- Fuat- Özkan, Attila Özdemiroğlu, Sezen Aksu ve Kayahan almıştı Manço ödülünü...
Veda
Livaneli'nin "Veda" filmini büyük bir merakla bekliyordum. Can Dündar'ın "Mustafa"sını izlemiş hayal kırıklığına uğramıştım. Can Dündar'ın nasıl olup da böyle bir yorum getirdiğine şaşırmış, çok üzülmüştüm. "Veda" beni mutlu etti. Salih Bozok'un anıları çok naif bir biçimde işlenmiş ve bence çok güzel bir belgesel olmuş. Bu filmin desteklenmeye, okullarda gösterilmeye layık olduğuna inanıyorum. Anlatım, oyuncular, çekim hepsi güzel. Abartılı sahneler yok mu? Sinema gözüyle eleştirilecek tabi ki bir çok şey var. Ama ben sinema eleştirmeni değilim ve halktan biri olarak izliyorum filmleri. Ben beğendim, herkese tavsiye ediyor ve emeği geçenleri alkışlıyorum. Teşekkürler Zülfü Livaneli...