• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

Notre Dame'ı kim kurtardı?

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04.05.2014, 00:00
Fransızların gururu, romantizm akımının öncülerinden şair, oyun ve roman yazarı aynı zamanda devlet adamı Victor Hugo 83 yaşında hayata veda etmeden önce beş cümlelik bir vasiyet yazmış:
"Fakirlere 50.000 frank bırakıyorum. Mezarlığa onlara mahsus cenaze aracı ile nakledilmek istiyorum. Hiçbir kilisenin benim için ayin yapmasını istemiyorum. Bütün ruhlardan benim için dua etmelerini rica ediyorum. Tanrıya inanıyorum."
***
Hugo'yu ilk kez ilk gençlik yıllarımda okuduğum en popüler romanı 'Sefiller'le tanımıştım.
Gençliğinde şiddetli bir kral yanlısıyken görüşü yıllar içinde değişmiş ve tutkulu bir cumhuriyet destekçisi olmuş. Sosyal adaletsizlik üzerine bir başyapıt sayılan 'Sefiller'i 17 yılda yazmış. Roman ilk kez 1862'de yayınlanmış...
Victor Hugo'nun ilk romanı olan "Notre Dame'ın Kamburu"nu ise daha sonraları okudum. Etkilenmemek mümkün değildi. Ve romanı okurken gözümde canlandırdığım güzeller güzeli çingene kızı Esmeralda ile çirkinler çirkini Quasimodo bir gün beyaz perdede çıktılar karşıma...
***
Yıllardır aklım fikrim bu ünlü eserin müzikalindeydi. İlki, 16 yıl önce 18 Eylül 1998'de Paris Kongre Sarayı'nda Fransızca olarak sahneye konan müzikalin şarkılarını duyduğumda "Belle" adlı parçaya hayran kalmış ve hayatımın 'best of'larına eklemiştim. Müzikalin 2000 yılından itibaren İngilizce versiyonu da yapılmış ve Amerika'da, İngiltere'de sahneye konmuştu. Benimse geçtiğimiz haftaya kadar bu müzikalin hiçbir versiyonunu izleme şansım olmamıştı...
***
Bu yıl dünya müzikallerinden güzel örnekleri ayağımıza getiren Zorlu Center, "Notre Dame De Paris" müzikalinin İngilizce versiyonunu da İstanbul'a getirince yıllardır görmeyi arzu ettiğim müzikale koşarcasına gittim...
Dekor, ışık, oyuncular, dansçılar hepsi başarılıydı...
Titanic filminin unutulmaz şarkısı "My Heart Will Go On"un söz yazarı Oscar ödüllü Will Jennings'in yaptığı şarkıların İngilizce çevirileri mükemmeldi. Ve kulağa o kadar hoş geliyordu ki hayatımda en sevdiğim şarkılar arasında yer alan "Bell" bile Fransızcasını dinlerken yarattığı etkiden daha azını vermemişti. Şarkıları söyleyen oyuncular seslerinin güzelliği ve yorumlarıyla tek kelimeyle müthiştiler.
***
Victor Hugo'yu düşündüm. 19'uncu yüzyılın başlarında Paris şehir planlamacıları bakımsızlığından dolayı Notre Dame Katedrali'ni yıktırmayı düşünmüşler. Bunun üzerine Victor Hugo, halkın ilgisini bu katedrale çekmek ve onarımını sağlamak için "Notre Dame'ın Kamburu" adlı romanı yazmış. Romanın orijinal adı: "Notre Dame de Paris"... 1831'de yayınlanan roman hem Fransa'da hem de dünyada büyük yankı uyandırınca katedral onarılmış ve turistlerin akınına uğramaya başlamış. Hugo'nun bu başyapıtı sayesinde bugün dünyanın en popüler mekanları arasında...
***
Romanın filmleri müzikalleri kadar ses getirmedi. İlk olarak 1937'de sinemaya uyarlanan romanın son olarak 1997'de ki versiyonunu hatırlıyorum. Esmeralda rolünde Salma Hayek beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Filmde Richard Harris de rol almıştı.
***
Victor Hugo'nun vasiyetiyle başladığımız yazıyı yine onunla bitirelim. Büyük ustanın, sanatçıların telif hakları için yaptığı çalışmaları okumuş ve etkilenmiştim...
Sanatçıların hakları ve telif hakkı hakkında duyduğu endişe sebebiyle Uluslararası Edebiyat ve Sanat Derneği'ni kurmuş. Bu dernek edebi ve sanatsal eserlerin korunmasına dair Bern Konvansiyonu'nun da önünü açmış. Yayınlanan arşivlerinde şu görüşü dikkat çekici: "Her sanatta iki yaratıcı vardır; karışık duyguların sahibi insanlar ve bu duyguları tercüme eden sanatçılar. Böylece insanlar sanatçıların kendi duygularına bakış açılarını takdir ederler. Yaratıcılardan biri öldüğünde verilen imtiyazlar diğerine geri dönmeli, yani halka"...
***
Victor Hugo 22 Mayıs 1885'te zatürreden öldü. Ülke yasa boğulmuştu. O sadece saygı duyulan önemli bir edebi figür değil aynı zamanda Fransa'da Üçüncü Cumhuriyet'e ve demokrasiye yön veren bir devlet adamıydı. Zafer Takı'ndan gömüleceği Pantheon'e kadar götürüldüğü Paris'teki cenaze törenine iki milyondan fazla insan katıldı. Fransa'da pek çok yere onun adı verildi. Hugo, Pantheon'da Alexandre Dumas ve Emile Zola gibi önemli yazarlarla aynı yerde yatıyor...


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA