• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ALİ KOCATEPE

'Tanju Okan'sız 18 yıl

ali.kocatepe@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 18.05.2014, 00:00
İnanamıyorum 18 yıl geçtiğine. Oysa dört gün sonra 18 yıl olacak Tanju Okan aramızdan ayrılalı. Biz onu, neredeyse 40 yıl önce seslendirdiği şarkılarını sık sık dinlerken ya da mırıldanırken hep hatırlıyoruz. Birini özlediğimizde "Bu akşam çok efkarlıyım neden kalbim kan ağlıyor sevgilim" diye başlayan şarkıyı, birini unutmak istediğimizde "Öyle sarhoş olsamki bir an seni unutsam, unutsam o günleri, yarınları unutsam" diye başlayan şarkıyı ezbere söylüyoruz. "Hasret"in orijinali "Le Meteque" bir George Moustaki şarkısı. Türkçe sözleri Nino Varon'un (1970). "Öyle Sarhoş Olsam ki"nin sözleri ise Güzin Gürman'a, bestesi Bülent Şençalar'a ait (1972).
Ya Mehmet Teoman'nın "T'as L'air D'une Chanson" adlı Fransızca şarkıya Türkçe sözler yazdığı "Kadınım" (1974)... "Kadınım", bana göre ülkemizde en iyi yorumlanmış şarkıların başında geliyor. Bu üç şarkı dışında en sevdiğim Tanju Okan yorumlarından biri de Nesimi'nin "Haydar Haydar"ıdır...
***
Tanju Okan'la 1965'te Yeni Asır için röportajını yaptığımda İzmir'de tanışmıştık. O zamanlar Milli Orkestramızın solistiydi. Sonra sıkı arkadaş olduk. İzmir'e geldiğinde Urla'ya balık avlamaya giderdik. Festivallerde bazen aynı odayı paylaşırdık. Rakıyı çok severdi. Çok kontrolsüz içerdi. Sabah uyandığında akşamdan kalan kadehteki rakıyı "Günaydın" deyip içtiğini gördüğümde gözlerime inanamamıştım. İlk Antalya müzik şölenini yaptığımızda (1972) alfabetik sıraya göre son sahne alacak sanatçıydı. Konser başladığında bir şeyi yokken, arka arkaya kadehleri yuvarlayınca sıra kendisine gelinceye kadar içkinin etkisiyle sızdı kaldı. Bir kova soğuk suyu başına boşalttık, sahne arkasında giydirdik ve zar zor sahneye çıkardık. "Hasret" ve "Öyle Sarhoş Olsam ki"yi söyledi. Seyirci sahnede sallanan ve ayakta zor duran Tanju'yu rol yapıyor sanmıştı. Büyük alkış aldı.
***
Arkadaşlığımız 80'li yıllarda da devam etti. Ama sık görüşemiyorduk. İçki ve sigara tutkusu 90'ların başında hastalanmasına neden oldu. İçkiyi kesmiş ama siroz olmuştu. Urla'ya yerleşti. Arada bir telefonlaşıyorduk. 1995'te aşırı kilo kaybı ve kalp yetmezliği sonucu hastaneye yatırıldı. Kangren olan sol bacağı diz üstünden kesildi. 23 Mayıs 1996'da İzmir'de son nefesini verdiğinde 58 yaşındaydı. Urla'ya gömüldü. Urla'daki Tanju Okan Parkı'nda heykeli bulunmaktadır. İstanbul'da da sık sık önünden geçtiğim Şişli Belediyesi'nin karşısında Esentepe'de bulunan park da onun adını taşımaktadır.
***
Tanju Okan hemşerimdi. 1938'de İzmir'de dünyaya gelmiş, ilköğrenimini Manisa'da, lise öğrenimini Balıkesir'de tamamlamıştı. Sonrasında İtalya'da bir süre şan eğitimi almış, profesyonel müzik hayatı 1961'de Ankara'da başlamıştı. 1964'de Erol Büyükburç ve Tülay German ile birlikte Balkan Müzik Festivali'ne Milli Orkestramızın solisti olarak katıldı.".
Manken Nur Erbay ile sekiz ay süren bir evlilik yaptı. Tansu isimli bir oğulları oldu. İkinci evliliği ise 14 ayda bitti...
Şarkıcılığı dışında 1964- 1982 yılları arasında 13 filmde oyuncu olarak rol almıştı. Ölümünden sonra "Bir Zamanlar" ve "Best of Tanju Okan" adlı iki albümü yayınlandı...
***
Unutamadığım anılarımdan biri de Hasret adlı teknesiyle 70'lerde İstanbul Boğazı'nda dolaştığımız gündür. Tanju Okan, Edip Akbayram, Zaliha, Ertan Anapa ve ben; bir çiçek dört böcek... Hey gidi günler hey!
***
Güzel ve güçlü sesli, arkadaş canlısı, yakışıklı Tanju abimin, bekarlık günlerimizdeki çapkınlık arkadaşımın Urla'da huzur içinde yattığına inanıyorum. Ziyaretine gidemiyorum ama onu her zaman yanımızda hissediyorum...

Konserimizi erteledik
Soma'da yaşanan felaket hepimizi derinden etkiledi. Dolayısıyla da konserler, etkinlikler ya iptal edildi ya da ertelendi. Perşemde akşamı Mersin'de "İlham Perileri" konserimiz vardı Eylül'e kaldı. Oradan Gaziantep'e geçecektik. Antep türküleri üzerine yapacağımız klip çekimini de haziran ayına bıraktık. Gelecek haftaki "İstanbul Şarkıları ve Türküleri" adlı konserimiz de hazirana ertelendi...
Soma'nın üstü örtülecek mi, yoksa gerçek suçlular ortaya çıkarılıp cezalandırılacaklar mı bilemem. Şu söz beni etkilemiştir: "Suçunu gizlemek, onu işlemekten daha beter bir suçtur."
Son sözü La Bruyere'e bırakalım: "Kendinden utanmayı bilseydi kişioğlu, gizli kalmış değil, herkesin içinde, açıkça işlenmiş nice suç işlenmemiş olurdu."



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA