2014 yılının sanat hayatımda özel bir yeri var. Çünkü altın yılım. Altın yıldan kastım 50'inci sanat yılım. Peki jübile mi yapıyorum? Kesinlikle "Hayır!"... Enerjim 10 numara. Yapmak istediğim daha bir dolu proje var. Kendime güvenim tam. Bana güvenenleri hiç hayal kırıklığına uğratmadım. Saygınlığımı yitirecek hiç bir davranışta bulunmadım. Kimseye de haksızlık etmedim. Tabi ki hatalarım, yanlışlarım oldu. Hepsinden ders almaya çalıştım. Yıllar beni olgunlaştırdı...
***
50'inci yılımı 20 Ağustos akşamı İstanbul'da Harbiye Cemil Topuzlu açıkhava tiyatrosunda görkemli bir konserle kutlayacağımı ve o geceme katılacak sanatçı arkadaşlarımı, seslendirilecek şarkılarımı geçen haftaki yazımda açıklamıştım...
Bugün, Ali Kocatepe'ye başka bir pencereden bakacağız. 50 yılı 10'ar yıllık bölümlerle özetleyerek 50 yıllık sanat hayatımdan bazı notlar vereceğim...
***
1964- 1974 arası...
Başlangıç ve zirve. Her şey 1964'te başladı. Yeni Asır'da müzik yazarlığı da, ardından İzmir Radyosu'ndan program yapmam için teklif gelmesi de, Atatürk Lisesi'nde önce Los Sombreros, sonra "Sputnik-6" orkestrasını kurmamız da; ilk bestem "My First Love"ı yazmam da... Tabi ki bir fire verecektim. Ben popüler olmanın ve sevdiğim işleri yapmanın tadını çıkarırken sınıfta kaldım...
10 yıl sonra 1974'te müzik hayatımın zirvesindeydim. "Hey Gidi Dünya Hey" adlı şarkım herkesin diline düşmüş, altın plak kazanmış, anketlerde zirveyi yakalamıştı. Artık ödüller kazanan bir besteci ve şarkıcıydım.
On yılda İzmir bana çok şey kazandırmış ama ben daha çoğunu başarmak için artık İstanbul'da yaşamak zorunda olduğumu anlamıştım. 1973'te Plak şirketimi kurdum ve İstanbul'a taşındım...
1974- 1984 arası...
Prodüktörlüğümle zirveye çıktığım yıllar. Aralarında Bülent Ortaçgil'in "Benimle Oynar mısın", Modern Folk Üçlüsü'nün "40 Yıl Sonra", Nükhet Duru'nun "Bir Nefes Gibi", "Melankoli" albümlerinin de yer aldığı baş yapıt sayılacak bir çok prodüksiyona imza attığım yıllar...
1981'de bana güvenen Hıncal Uluç'un yönetiminde, rahmetli Ercan Arıklı'nın patronluğunda, Gelişim Yayınları'nda Erkekçe Dergisi'nin yazı işleri müdürü olarak göreve başlamam ve medya tarihimizin belki de en önemli, en yüksek tiraja ulaşan aylık dergisini zirveye taşımamız...
Bestecilik kariyerimin en önemli dönemi ve klasikleşen şarkılarımı ürettiğim sanattaki ikinci on yılım...
1984- 1994 arası...
Aysun'la tanışmam. 1985'te evlilik. 1990'da kızımız İlkyaz'ın dünyaya gelmesi. Yepyeni bir hayat. 1988'de arkadaşlarımla kurduğumuz Anadolu Yayıncılık'ta televizyon yapımcılığına başlangıç, İnterstar televizyonunda spor programları, 1993'te Show Radyo Genel yayın yönetmenliği ve çeşitli klüplerde başarılı ve özgün sahne performansları bu üçüncü on yıllık dönemin satır başları...
1994- 2004 arası...
Suat Suna'nın albümüyle yapımcılıkta yeni bir hamle, Aysun'la birlikte zenginleşen sahne performanslarımız. Bir çocuk yetiştirmenin getirdiği sorumluluklar. Başlayan telif hakları mücadelesi.
2004- 2014 arası...
Bizi taze tutan yepyeni projeler. O güne kadar ki en geniş sanatçı kadrosuyla gerçekleştirdiğim 41. sanat yılımdaki kendi "Tribute-Saygı" albümüm. "Anılarla Piştim Şimdi Demleniyorum" diyerek anılarımı anlattığım, iki yıl önce Doğan Kitap'tan çıkan "Hey Gidi Dünya Hey" adlı kitabım.
***
Dolu dolu ve mutlu geçen 50 yıl geride kaldı. 100'ün üzerinde sanatçı (şarkıcı, topluluk, oyuncu)ile, 50'ye yakın aranjörle çalıştım. Şimdi "Yeni Bir Başlangıç" sloganıyla yeni bir döneme giriyorum... Sermayem deneyimlerim ve tükenmeyen enerjim. Yeni kuşaklarla sarmaş dolaş olma zamanı. Yeni kuşaklarla eski ama eşsiz tatları tanıştırma zamanı...
Hazır mısınız gençler?